Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe açığının haziran ayında 6,3 milyar lira, yılın ilk 6 ayında ise 6,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini bildirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlediği basın toplantısında makro ekonomik gelişmeler ve Ocak-Haziran 2012 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı.

Bu yılın ilk yarısındaki bütçe açığının 2012 yılı için öngördükleri 21,1 milyar liralık bütçe açığının yüzde 31,8'ine denk geldiğini ifade eden Şimşek, ''Yani bu yılın ilk yarısındaki bütçe açığı, bu sene için hedeflediğimiz bütçe açığının yaklaşık 3'te 1'i civarındadır'' dedi.

Haziran ayına bakıldığında bütçe açığının 6,3 milyar lira olarak gerçekleştiğini anlatan Şimşek, bunun çok büyük bir rakam olduğunu söyledi. Şimşek, yılın ilk 6 ayında ise bütçe açığının 6,7 milyar lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Benzer şekilde faiz dışı fazlanın da bu yılın ilk yarısında, geçen yılın ilk yarısına göre düşük gerçekleştiğini ifade eden Şimşek, 2011 yılının ilk yarısında 25,3 milyar lira faiz dışı fazla verilirken bu yılın ilk yarısında faiz dışı fazlanın 19,6 milyar lira olduğunu belirtti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''Eğer dışarıdan bir şok olmazsa yüzde 4'lük büyümenin hala yakalanabilir olduğunu düşünüyoruz'' dedi.

Bakan Şimşek, düzenlediği basın toplantısında makro ekonomik gelişmeler ve Ocak-Haziran 2012 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı.

Şimşek, küresel finans krizinin üzerinden neredeyse 4,5 yıl geçtiğini ancak birçok ülkede hala düşük büyüme performansı ve yüksek işsizliğin, yüksek bütçe açıklarının ve artan kamu borç stoku gibi sorunlarla mücadelede gereken mesafenin alınamadığını anlattı. Bakan Şimşek, dünya ekonomisinin hala istihdam yaratmayan cılız bir büyüme ve onun yanında krizin beraberinde getirdiği kamu açıklarının ve bunun bir sonucu olarak kamu borç problemi ile karşı karşıya olduğunu belirtti.

Özellikle gelişmiş ülkelerde bunun çok daha belirgin olduğunu, yani istihdam yaratmayan büyümenin özellikle gelişmiş ülkelerde çok daha kendini gösterdiğini ifade eden Şimşek, bu sorunların en derinden yaşandığı bölgenin Avro Bölgesi olduğunu kaydetti.

-''AB hala 4-5 yıl öncesi ekonomik seviyesini yakalayamadı''-

Türkiye'nin ticari finansman bağlarının çok güçlü olduğu AB'de, ciddi bir ekonomik kriz olduğunu hatırlatan Şimşek, şöyle konuştu:

''Kriz sonrası Euro Bölgesi'nde bütçe açığının artmasına paralel olarak borcun milli gelire oranı yaklaşık 22 puan artarak yüzde 89'a ulaştı. Bu çok ciddi bir artış. AB'de hakikaten borç artışının getirdiği önemli bir sıkıntı var. Bu muhtemelen geçtiğimiz 4-5 yılın performansında belirleyici oldu, belki önümüzdeki 5 yılın da performansında belirleyici olacak.

AB'ye baktığımız zaman hala 4-5 yıl öncesi ekonomik seviyesini yakalayamadı. Yani neredeyse 4-5 yıllık kayıp dönem var. 2007 yılı sonundan bu yana Avro Bölgesi yüzde 1,7 küçülmüş. Kümülatif olarak bir refah artışı sağlamamış, aksine son 4,5 yılda AB yüzde 1,7 geriye gitmiş. İşsizlik oranları ise tüm bölge için ortalama yüzde 7,6'dan yüzde 11,1'e yükselmiş. Bu AB için çok ciddi bir rakam. İşsizlik oranlarının bu kadar yükselmesi işgücü piyasasına yeni giren insanların iş bulamamasından değil mevcutların işini kaybetmesinden kaynaklanıyor.''

Şimşek, benzer bir şekilde dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'de büyüme oranlarının düşük seyrettiğini, işsizliğin ise kriz öncesi seviyelerinin yaklaşık 4 puan üzerinde seyrettiğini söyledi.

-''Gelişmekte olan ülkelerde de bir yavaşlama söz konusu''-

Bakan Şimşek, gelişmekte olan ülkelerde de bir yavaşlamanın söz konusu olduğunu, dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'in 2010 ve 2011 yıllarında sırasıyla yüzde 10,4 ve yüzde 9,2 büyürken bu yılın ilk çeyreğinde büyüme hızının yüzde 8,1'e, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6'ya düştüğünü, bu rakamların Çin için düşük olduğunu kaydetti. Şimşek, benzer şekilde Hindistan ekonomisinin de önemli ölçüde yavaşladığını bildirdi.

Kriz sonrasında yüzde 8-9 aralığında büyüyen Hindistan 2012'nin ilk çeyreğinde ancak yüzde 5,3'lük bir büyüme gerçekleştirdiğini ifade etti.

Şimşek, global ekonomideki büyümenin yavaş, işsizliğin önemli bir sorun olarak ortaya çıktığını, kamu açıklarının ve bunların beraberinde getirdiği borç sorununun da dünya ekonomisine damgasını vurduğunu belirtti.

-Türkiye Ekonomisi-

Bu dönemde Türkiye ekonomisine bakıldığında güven ve istikrar ortamı sayesinde kriz sonrası ekonominin hızla büyüdüğünü ve gelişmiş ülkelerle olan farkın hızlı bir şekilde kapanma imkanı olduğunu anlatan Şimşek, ''Biz gelişmiş ülkelerle arayı bu dönemde kapatma imkanı bulduk'' diye konuştu.

Milli gelirin 2011 yılı itibariyle kriz öncesi seviyenin yüzde 13,5 üzerinde, dolar cinsinden kişi başına düşen gelirin ise yüzde 13 yukarısına çıkardıklarını anlatan Şimşek, şöyle devam etti:

''AB için şunu demiştik, geçtiğimiz kriz döneminde ekonomilerinde bir büyüme olmamış, geriye gitmiş, Türkiye'de ise yüzde 13'5'lik, yaklaşık sabit fiyatlarla yani 2007 sonunda Türkiye ekonomisi 100 olsaydı 2011 yılı sonunda 113,5 seviyesine ulaşmış olacaktı. İlk çeyrekte de çok önemli bir fark yok.

Kriz sonrası kararlı bir şekilde uyguladığımız doğru makro ekonomik politikalar ve mali disiplin sayesinde Türkiye kamu mali dengelerinde de kriz öncesi seviyeleri çoktan yakaladı. Bütçe açığı, kriz öncesi neredeyse sıfırlamıştık. Onda özelleştirmenin etkisi çok büyük tabi. Kriz sonrası dönemde hızlı bir şekilde tekrar kriz öncesi döneme gittik ve bu dönemde önemli bir özelleştirme geliri de olmadı. Son yıllarda özelleştirme gelirlerindeki düşük seyre rağmen bütçe açıklarında çok ciddi bir gerileme olmuştur.''

Genel devlet açığına bakıldığında milli gelire oran olarak 2011 yılında yüzde 0,5 ile kriz öncesi seviyelere dönüldüğünü anlatan Şimşek, kamu brüt borç stokunun milli gelire oranının da yüzde 39,4 ile kriz öncesi seviyenin altına düştüğünü söyledi.

Net borç stokunun da geçen yıl sonu itibariyle yüzde 22 olduğunu hatırlatan Şimşek, dolayısıyla orada da çok ciddi bir iyileşmenin söz konusu olduğunu belirtti.

Küresel ekonomideki durağanlık ve başarıyla sürdürdükleri yumuşak iniş sürecine bağlı olarak Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2 büyüdüğünü hatırlatan Şimşek, dünya ekonomisinin motoru niteliğindeki ekonomilerde görülen yavaşlamanın hem dış ticareti hem de tüketim ve yatırım ortamını olumsuz etkilediğini kaydetti.

-"Euro Bölgesi'ne yapılan ihracat yılın ilk 6 ayında yüzde 8 azaldı''-

Euro Bölgesi'ne yapılan ihracatın yılın ilk 6 ayında yüzde 8 azaldığına dikkati çeken Şimşek, iç talepteki büyümenin ise kriz öncesi duruma göre önemli oranda yavaşladığını ve yılın ilk çeyreğinde yüzde 1 olarak gerçekleştiğini kaydetti.

İlk çeyrekte büyümenin tamamen net ihracatın katkısıyla olduğunu ifade eden Şimşek, ''Fakat biz ihracattan vergi almıyoruz, tam aksine ihracat artışı olduğu zaman vergi iadesinde bulunuyoruz. Bizim vergilerimiz iç tüketim arttığı zaman, özel tüketim arttığı zaman artıyor'' dedi.

Küresel ekonomideki olumsuz etkilere rağmen hedefledikleri yumuşak iniş sürecinin başarıyla devam ettiğini ifade eden Şimşek, iç talebin normalleşme sürecine, dış talebin ise artama devam ederek ekonominin dengelendiğini söyledi.

2011 yılının ilk yarısında büyümeyi 5,2 puan aşağı çeken net ihracatın, bu yılın ilk çeyreğinde 4,5 puan arttığını anlatan Şimşek, ekonomideki dengelenme sürecinin cari açıkta gözlemledikleri hızlı daralmayla da kendisini gösterdiğini ifade etti.

Şimşek, geçen yılın ekim ayında 78,3 milyar dolar ile tavan yapan 12 aylık kümülatif açığın, mayıs ayı itibariyle 66,9 milyar dolara gerilediğini anımsattı. Enerji dışı cari açığa bakıldığında çok daha belirgin bir düzelmenin söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, enerji dışı cari açığın mayıs ayında 16,2 milyar dolara gerilediğini ve milli gelirin yüzde 2 seviyesine indiğini bildirdi.

-Enerji fiyatlarında yaşanan düşük seyir-

Enerji fiyatlarında yaşanan nispeten düşük seyrin devam etmesi halinde önümüzdeki dönemde cari açıktaki iyileşmenin daha güçlü bir şekilde devam edebileceğini ve yıl sonu hedefinin altında bile kalabileceğini belirten Şimşek, tabi petrol fiyatlarını dış ekonomik koşulların belirlediğini, önemli olanın iç talebin yönetilmesi olduğunu kaydetti.

-''Büyüme hedefini yakalarız''-

Yılın ilk çeyreğinde kontrol altına aldıkları iç talebin yeniden canlanmasıyla yıl sonu hedefi olan yüzde 4'lük büyümeyi yakalayacaklarını hala düşündüklerini ifade eden Şimşek, ''Yılın ilk çeyreğinde büyüme düşük seyretti, net ihracat kaynaklı ama öncü göstergeler yılın ikinci çeyreğinde bir miktar toparlanma olduğunu gösteriyor. Eğer dışarıdan bir şok olmazsa yüzde 4'lük büyümenin hala yakalanabilir olduğunu düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.

İşsizlik oranlarının düştüğüne işaret eden Şimşek, Türkiye ekonomisinin istihdam yaratmaya devam ettiğini, istihdam yaratan ekonominin de büyüyeceğini söyledi.

Radikal bir teşvik sistemini uyulamaya koyduklarını, bunun da yatırımlara olumlu etki yaratacağını düşündüklerini, 2B uygulamasının da inşaat sektörünü canlandıracağını anlatan Şimşek, benzer şekilde mütekabiliyetin bazı ülkeler için kaldırılmış olmasının yine Türkiye'ye fon akışını ve ekonomik aktiviteyi olumlu etkileyeceğini kaydetti.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe dengesine bakıldığı zaman, geçen yılın ilk 6 ayına göre performansta ciddi bir bozulmanın söz konusu olduğunu belirerek, ''Bu yılın ilk yarısındaki resim belki bizim çok arzulamadığımız bir resim. Ama gerek dış koşulların, gerekse bütçe süreçleri dışında belirlenen personel ve sosyal güvenlik sistemi açıklarındaki artış nedeniyle böyle bir resim var'' dedi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlediği basın toplantısında makro ekonomik gelişmeler ve Ocak-Haziran 2012 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı.

Bütçe dengesi performansını geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslayan Şimşek, bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre performansta ciddi bir bozulma olduğunu, geçen yılın ilk 6 ayında bütçenin 2,9 milyar lira fazla verdiğini, bu yıl ise geçen seneye göre bütçe performansında 9,6 milyar liralık bir düşüş söz konusu olduğunu söyledi.

6111 sayılı yasanın uygulamaya konulması nedeniyle geçen senenin Haziran ayına denk gelen dönemde 8 milyar liralık bir ilave kaynak sağlandığını hatırlatan Şimşek, bu senenin ilk yarısında yapılandırmadan gelen ilave gelirin ise 3,5 milyar lira olduğunu dile getirdi. Şimşek, ''Dolayısıyla gelir ayağına baktığımız zaman bu, çok önemli bir fark olarak karşımıza çıkıyor'' dedi.

-İç tüketim yavaşladı, vergi gelirleri düştü-

Maliye Bakanı, küresel ekonomideki yavaşlama ve ''yumuşak inişi'' başarmak üzere aldıkları tedbirlerin özel tüketimi yavaşlattığını belirterek, bunun da vergi gelirlerindeki artış hızını geçen seneye göre düşürdüğünü ifade etti.

Büyümenin kompozisyonunun da çok etkili olduğunu anlatan Şimşek, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Bakın bu yılın ilk yarısında bütçe gelirleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 oranında artarak 162,2 milyar lira olmuştur. Vergi gelirleri ise 6,9 miyar lira oranında artarak 131,2 milyar lira olmuştur. Gelirlerdeki bu artış oranları geçen senenin aynı döneminde gözlemlenen yüzde 20,7'lik bütçe geliri ve yüzde 24,4 vergi gelirleriyle kıyasladığımızda oldukça düşük olduğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle vergi gelirleri arasında KDV neredeyse yerinde saymıştır nominal olarak. Bu da aslında ekonominin ne kadar yavaşladığını, özellikle özel tüketimin ne kadar yavaşladığını ortaya koymaktadır. Bütün bu olumsuz gelişmelere rağmen 2012 yılının ilk 6 aylık döneminde vergi gelirlerinin faiz hariç giderleri karşılama oranındaki istikrar devam etmiş ve söz konusu oran yüzde 92 oranında gerçekleşmiştir.''

Geçen sene iç talebin reel bazda yüzde 15 civarında genişlediğine işaret eden Şimşek, bu sene yılın ilk çeyreğinde iç talepteki genişlemenin büyümeye katkısının sadece 1 puan olduğunu bildirdi.

-6111 sayılı kanunun geçen yıla katkısı-

Bakan Şimşek, 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması Kanunu kapsamında 2011 yılının ilk yarısında elde edilen gelirler çıkarılmış olsaydı, 2012 yılı Haziran ayında vergi gelirlerinin geçen yıla göre yüzde 10,7 azalmak yerine yüzde 10,6 artmış olacağına dikkat çekti.

Haziran ayında vergi gelirlerinin yüzde 10,7 azaldığına vurgu yapan Şimşek ''Halbuki yapılandırmayı bir kenara bırakırsanız aslında vergi gelirlerindeki artış yüzde 10,6. Yani neredeyse yüzde 22 civarında bir fark söz konusu'' diye konuştu.

Şimşek, Torba Teklifte ödemeleri aksatan mükelleflere yönelik yeni bir imkan sağlandığını da hatırlatarak, ''31 Ekim sonuna kadar başvuru imkanları var. Bu vesile ile kendilerine tekrar bu fırsattan yararlanmalarını tavsiye ediyoruz'' dedi.

-Harcamalar 168,9 milyar liraya çıktı-

Bu yılın ilk yarısında bütçe giderlerinin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,9 oranında artarak 168,9 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirten Maliye Bakanı, yıl sonu hedefine göre gerçekleşme oranının yüzde 48,1 olduğunu bildirdi.

Bütçe açığının ise yaklaşık yüzde 32'sinin gerçekleştiğini kaydeden Şimşek, bu açıdan bakıldığı zaman bütün olumsuz gelişmelere rağmen performansın kötü olmadığını söyledi.

Bütçe giderlerini yükselten alt kalemlere bakıldığında personel giderlerindeki artışın öne çıktığını kaydeden Şimşek, geçen yılın ilk yarısında enflasyonun öngörülenden yüksek çıkması üzerine bütçede yaklaşık yüzde 2,7'lik ilave artışın söz konusu olduğunu bildirdi.

Şimşek, ''Yılın ilk yarısında Ocak ayından geçerli olmak üzere yüzde 4'lük bir artış söz konusu. Ayrıca alt iş kollarına yönelik bir artış söz konusuydu. Bu ilave artışların hepsini dikkate aldığınız zaman şöyle bir rakam paylaşayım; geçen senenin ilk yarısında personel harcamalarımız 36,8 milyar lira idi. Bu sene 43,8 milyar liraya çıktı'' diye konuştu.

Bu senenin ikinci önemli faktörünün de sosyal güvenlik açığı olduğunu anlatan Şimşek, bu yılın ilk yarısında personel giderlerine paralel olarak 7,4 milyar liralık ilave bir artış söz konusu olduğunu söyledi. Şimşek geçen senenin ilk yarısında sosyal güvenlik sistemine bütçeden verilen toplam kaynak 27 milyar lira iken, bu sene bu rakamın 34,4 milyar liraya çıktığını dile getirdi.

Sosyal güvenlik açıklarının ciddi bir kara delik olduğunu ifade eden Mehmet Şimşek, geçen sene yapılandırmadan dolayı geçici olarak bir rahatlama yaşandığını, ama bu rahatlamanın sürelilik arz eden bir rahatlama olmadığını kaydetti. Şimşek, ''Dolayısıyla burada iki kalemden geçen sene ile karşılaştırdığımız zaman gerek personel, gerek sosyal güvenlik sistemine yaptığımız aktarımlar hakikaten bütçedeki sapmayı önemli ölçüde açıklıyor'' dedi.

Mehmet Şimşek, bunlara ilave olarak Devlet Demiryolları'nın yatırımlarını finanse etmek için Hazine'ye aktarılan 1,9 milyar liralık ilave transfer, zorlu kış koşulları nedeniyle afet ve acil yardım ödeneğindeki bir defalık geçici artış, mahalli idarelere yapılan aktarımların da bütçe performansında bozulmaya neden olduğunu bildirdi.

-Kamu kurum ve kuruluşlarına uyarı-

2011 yılında ekonomideki hızlı büyüme ile birlikte bazı bir kerelik faktörler nedeniyle ilave gelirlerin elde edildiğini, bu sene böyle bir durumun söz konusu olmadığını ifade eden Şimşek, bu nedenle bütün kamu kurum ve kuruluşlarını uyardıklarını söyledi.

Bakan Şimşek, ''Ben tekrar uyarıyorum. yani (biz önden gidelim, bütçe sonradan gelir, bize kaynak verirler) yaklaşımına biz bu sene kesinlikle müsamaha etmeyeceğiz. Yani tabii ki altyapı yatırımlarında bazı hususlar çalışılabilir, ama bunun dışında Türkiye'nin üretken kapasitesini artırmayan cari harcamalara ilave kaynak sağlamayacağız'' dedi.

Mali disipline devam edeceklerine vurgu yapan Şimşek, açıkların tekrar arttığı bir döneme girilmesine asla izin vermeyeceklerini ve bunun için gereken tüm tedbirleri alacaklarını bildirdi.

Şimşek, ''Özetle bu yılın ilk yarısındaki resim belki bizim çok arzuladığımız bir resim değil. Ama gerek dış koşulların, gerekse bütçe süreçleri dışında belirlenen personel ve sosyal güvenlik sistemi açıklarındaki artış nedeniyle böyle bir resim var. Tabii bizim bir yandan yapısal reformları devam ettirerek köklü bir şekilde sistemdeki performansın iyileşmesini sağlayacağız'' değerlendirmesinde bulundu.

-Kayıtdışılıkla mücadele-

Konuşmasında kayıtdışılıkla mücadeleye devam ettiklerini anlatan Şimşek, Türkiye'de özellikle özel sektörde çalışanların neredeyse yüzde 45-50'sinin asgari ücret üzerinden gösterildiğini ve bunun böyle olmadığının herkes tarafından bilindiğini söyledi. Şimşek, ''Bu hususun köklü bir şekilde çözümüne yönelik adım atmamız lazım. Kayıtdışılık sadece çalışanı Sosyal Güvenlik Kurumu ve Maliye'ye bildirmemekle olmuyor. Kayıt içinde görünüp de ciddi şekilde başka türlü uygulamalar var. Onun için biz çalışmalarımızı bu alana da yoğunlaştıracağız'' dedi.

-"Gerekirse ilave tedbirler alınır"-

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2013 yılı bütçesi üzerinde çalışacaklarını, bu süreçte ilave tedbir gerekip gerekmediğine bakacaklarını, gerekirse ilave tedbirlerin alınacağını bildirdi.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlediği basın toplantısında makro ekonomik gelişmeler ve Ocak-Haziran 2012 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''6 aylık bütçe uygulama sonuçlarına göre ek vergi gelebilir mi?'' şeklindeki sorusu üzerine Bakan Şimşek, 2013 yılı bütçesi üzerinde çalışacaklarını, bu süreçte ilave tedbir gerekip gerekmediğine bakacaklarını, dolayısıyla bu aşamada bir şey söyleyemeyeceğini, fakat gerekirse ilave tedbirlerin alınabileceğini ifade etti.

Şimşek, son dönemde gündeme gelen futbolcuların ödediği vergilerle ilgili soruyu yanıtlarken, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Bu, geçmişte kontrolü zor diye vergi oranları bizim dönemde indirilmiş. Ama yeni gelir vergisinde bu hususlar değerlendirilir dedim. Yani dolayısıyla yeni gelir vergisi tasarısının üçüncü taslağı hazır. Şimdi Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda tartışılıp sonra Bakanlar Kurulu'na daha sonra TBMM'ye gönderilmesi gerekiyor. Dolayısıyla orada, bu ve benzer hususların tamamı tartışılacak, değerlendirilecek ve karara bağlanacak. Benim şahsi görüşüm, kamu vicdanını yaralayan bir durum sözkonusu ise bunun düzeltilmesinin taraftarı olacağım diye bugünden bu beyanı vereyim.''

-Konutlardaki vergilendirme çalışmaları-

Konutlarda birim fiyat üzerinden verginin belirlenmesi konusundaki çalışmaların sorulması üzerine Şimşek, konut sektöründe bir miktar yavaşlamanın olduğunu, Haziran başı itibariyle mevcut stoku da dışarıda tuttuklarını ifade ederek, ''Zamanımız var, herkes projesini yaparken bu durumu dikkate alsın. O yönde hassas bir çalışma yapılacaktır, sektörle de konuşacağız. Burada amacımız vergide adaleti sağlamaktır'' dedi.

Özelleştirmelerle ilgili soru üzerine de Bakan Şimşek, gelir amaçlı özelleştirmelerin bir kenara bırakılması halinde reform amaçlı özelleştirmelerin daha zorlu ve sıkıntılı olduğunu söyledi.

Şimşek, aslında Özelleştirme İdaresi'nin ihale anlamında, uygulama anlamında elektrik dağıtım şebekelerinin tamamını bitirdiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Fakat şirketlerimiz hesaplarını iyi yapamadıkları için bir de dış konjonktürde olumsuz bir gelişme yaşandığı için o gerçekleşen ihalelerin önemli bir kısmı tamamlanamadı. Dolayısıyla o süreci yeniden başlatmak lazım. Bugün kayıp kaçak oranları özellikle bazı bölgelerimizde çok yüksek. Bunu özel sektör eliyle yaparsak ben eminim kayıp kaçak oranlarını düşüreceğiz. Zaten onlara hedef de veriyoruz. Yani 'siz kayıp kaçak oranını mevcut seviyeden şu seviyeye indirirseniz siz toplam ciro üzerinden yüzde 2,3 oranında bir gelir elde edeceksiniz' diyoruz. 'Hedefleri tutturamazsanız biz sizden o farkı alırız' diyoruz. Yani kayıp kaçakların da parasını o zaman şirket ödemiş olacak.''

ÇAYKUR, BOTAŞ gibi kurumların özelleştirilme programı kapsamına alınmasının da Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun vereceği bir karar olduğunu anlatan Şimşek, bugün itibariyle böyle bir kararın söz konusu olmadığını bildirdi.