Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Suriye'ye yaptırımlara Rusya ve Çin'den veto

Suriye'ye yaptırımlara Rusya ve Çin'den veto

BM Güvenlik Konseyi'nde, Suriye'ye yönelik yaptırım tasarısı Rusya ve Çin'in vetosu sonucu reddedildi

Giriş: 19 Temmuz 2012, Perşembe 23:04
Güncelleme: 20 Temmuz 2012, Cuma 12:43

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK), 7. maddenin Suriye'ye yönelik uygulamaya konulmasını öngören tasarı Rusya ve Çin'in vetosu sonucu reddedildi.

BMGK'nın 15 üyesinden 11'inin, ''Kabul'', ikisinin, ''Ret'' dediği oylamada Pakistan ve Güney Afrika Cumhuriyeti çekimser kalmayı tercih ettti. Oylama öncesi Rusya ve Çin'in tasarıyı veto etmesi zaten beklenirken, Pakistan ve Güney Afrika'nın çekimser kalması bazı üyeler tarafından şaşkınlıkla karşılandı.

Güvenlik Konseyi'nin batılı üyeleri, Rusya ve Çin'in vetosunu, ''Anlamsız ve barış sürecine balta vurmak'' olarak değerlendirirken, Rusya'nın, tasarıyı, ''Kendilerince kabul edilemeyecek olan bir askeri müdahaleye dönüşebileceği'' düşüncesiyle reddettiği öğrenildi.

BMGK'da yapılan oylama sonucu, ilk defa bir tasarı üç defa veto edilmiş oldu. Bundan sonra sürecin nasıl işleyeceğine dair Konsey'de görüşmeler devam ediyor. BM misyonunun Suriye'deki görevinin son kez 30 ila 45 günlüğüne uzatılıp uzatılmayacağı yönündeki oylamanın bugün geç saatlerde veya yarın sabah yapılması bekleniyor.

ABD'nin BM Daimi Temsilcisi Susan Rice, basına yaptığı açıklamada, tasarının veto edilmesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Rice, ''Bu veto öncekilerden daha tehlikeli olmuştur. Konsey'den bugün çıkan karar utanç vericidir. Tarih bir tasarının üç defa veto edilişini kaydedecektir'' diye konuştu.

İngiltere ve Fransa'nın BM temsilcileri de Konsey'in kararından üzüntü duyduklarını belirterek, 9 ayda üç defa Suriye konusunda veto hakkını kullanan Rusya ve Çin'i sert bir dille eleştirdi. İlginiz ve Fransız temsilciler, özellikle dün Şam'da yaşanan şiddet olaylarının Suriye'de bundan sonra neler olacağına dair işaret verdiğinin altını çizdi.

Almanya'nın BM'deki temsicisi ise artık Esad'ın Suriye'nin geleceğinde bir yerinin olmadığını söyledi. Konsey'in tek Arap temsilcisi ve Arap Ligi üyesi olan Fas'ın temsilcisi Mohammed Loulıchkı de bundan sonra Konsey ile işbirliklerini devam ettireceklerini belirtti.

Eleştirilere cevap veren Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vitaly Çurkin ise barış sürecine katkıda bulunmak konusunda bir değişiklik olmadığını, ülkesinin Suriye'deki BM misyonunun Annan Planı çerçevesinde devem etmesi gerektiğini düşündüğünü aktardı.

En geç cuma gününe kadar Suriye'deki BM barış temsilcilerinin görev süresinin 30 veya 45 gün daha uzatılabileceğini dile getiren Çurkin, ''7. maddeyi reddetmelerinin nedeninin ise söz konusu maddenin nasıl uygulanacağına ilişkin batılı ülkelerden net bir cevap alamamaları'' olduğunu kaydetti.

BM Güvenlik Konseyi'nin yaptırımlarını içeren 7. madde gereğince BM, ekonomik ve siyasi yaptırımlardan deniz, kara ve hava yoluyla askeri müdahaleye kadar yetki kullanabiliyor.

Beyaz Saray, Rusya ve Çin'in, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'a, ülkesindeki kanlı çatışmaları sona erdirmesi için baskı yapacak yaptırımları öngören BM tasarısını veto ederek, kendilerini ''Tarihin yanlış tarafına'' koyduklarını açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Air Force One uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nde bugün yapılan oylamanın, ''üzücü'' ve ''çok talihsiz'' olduğunu belirtti.

Carney, uzlaşı eksikliğinin, ''Suriye halkı tarafından nasıl değerlendirildikleri bakımından uzun vadede tasarıyı veto eden ülkeler için yansımaları olacağını'' ifade ederek, ''Çünkü, Suriye'nin geleceğinin Beşar Esad'ı içermeyeceği şüphe götürmez'' dedi.

Jay Carney ayrıca ABD'nin, bu koşullar altında Suriye'deki BM gözlemci misyonunun görev süresinin uzatılmasını desteklemediğini kaydetti.

Annan barış planını ve ateşkesi gözlemlemek için Suriye'de bulunan 300 kişilik BM gözlemci misyonunun görev süresi yarın doluyor.

BM ve Arap Birliği'nin özel temsilcisi Kofi Annan'ın sözcüsü Ahmet Fevzi de Annan'ın, BM Güvenlik Konseyi'nin, bu kritik aşamada birlik olamaması, çağrıda bulunduğu ve ümit ettiği güçlü ve ortak bir eylem alamaması karşısında hayal kırıklığına uğradığını bildirdi.