Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

İş yoğunluğu gerekçesi ile Jackson Hole toplantılarına Yönetim Kurulu olarak katılmayan Avrupa Merkez Bankası’ndan (AMB), ikincil piyasadan tahvil alımına ilişkin somut söylemler gelmeye başladı. Temmuz ayının sonunda AMB Başkanı Mario Draghi, özellikle İspanya ve İtalya’nın borçlanma maliyetlerinin sürdürülemezliğine vurgu yaparak, euro birliğini korumak için elimizden geleni yaparız ve inanın yaptıklarımız bunun için fazlasıyla yeterli olacak, demişti ve konuşmayı izleyen AMB Aylık Toplantısı’nda ikincil piyasadan tahvil alımı için getiri eğrisinin kısa tarafına işaret etmişti. Ancak bunu izleyen günlerde, gerek Almanya MB Başkanı Weidmann’ın ikincil piyasadan tahvil alımına karşı duruşu ve Ağustos ayının tatil dönemine gelişi ile birlikte, bu konu havada kaldı.

Avrupa Parlamentosu’nda dün AMB Başkanı Mario Draghi, ikincil piyasadan tahvil alımı ile ilgili 2-3 yıl vadesi kalan tahvilleri işaret etti ve bu alımların kısa vadeli tarafa yönelik olmasının, Avrupa Birliği yasası ile de çelişmediğini söyledi. Çünkü AMB’nin üye ülkeleri finanse etmesi, yasaya aykırı bir durum. Ve Draghi, uzun vadeli kağıtlar odak noktası olmadıkça bu alımların mevcut yasal çerçeveye aykırı olmayacağını belirtti. Ancak AMB’nin Ağustos ayındaki kurul toplantısındaki tahvil alım koşulları hala devam ediyor. Tahvil alımları İstikrar Fonu ESM’in birincil piyasadan alımları ile alımlar Fon ile eşgüdümlü bir şekilde gerçekleştirilecek. Bunun için de ESM’e tahvil alımı için ilgili ülkenin başvurması gerekiyor. Başvuru halinde bu ülkeler, tasarruf önlemi başlığı altında birçok yaptırıma da açık hale geliyor. İspanya şimdilik bu duruma karşı..ama tabii ki bu işin dünkü açıklamalardan daha farklı boyutu.

Draghi’nin açıklamasının rakamsal dökümüne bakıldığında, toplam borcu 890 mşlyar euro olan İspanya’nın ilgili tarihlerde vadesi dolan borç tutarı 140 milyar euro. Bu tutar toplam borcun % 16’sına tekabül ediyor. Toplam borcu 2,1 trilyon euro olan İtalya’da ise söz konusu vadeler 315 milyar euro kadar alıma işaret ediyor. Bu da toplam borcun % 15’i civarında.

Ancak plana ilişkin birçok soru işareti halen piyasanın kafasını kurcalıyor. AMB alacağı miktarı alıma geçmeden açıklayacak mı? Hedef bir faiz mi belirleyecek yoksa diyelim ki, Almanya gibi bir risksiz faiz oranı çerçevesinde spread hedefi mi konacak?

AMB daha önce 2010-Mart’2012 arası İrlanda, Portekiz, Yunanistan tahvillerini ikincil piyasadan satın almıştı. Bilançosunda bu alımlar 209 milyar euro olarak görülüyor. ESM ile eşgüdümlü hareket etme isteği de, galiba ben bu miktarın ötesine kesinlikle geçmek istemiyorum, duruşu. Çünkü büyük olasılıkla, AMB müdahale ile ikincil piyasadan en fazla yukarıda bahsedilen tutarda riski olacak. Birincil piyasadan ihraçlarda ise ESM devreye girdiğinde, bu tahviller ikincil piyasaya düştüğünde, tahvilin bir kısmı ESM’in elinde olduğundan, ECB’nin tutarın büyümesi konusunda riski bir anlamda oldukça azalacak.

Bloomberg HT Araştırma Bölümü

Cihan Başkal

cbaskal@bloomberght.com