Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, ''Umudum, şayet ekim ayı sonundan önce yüce Meclisimiz uygun görür de Sermaye Piyasası Kanunu yürürlüğe girerse yıl sonundan önce yani bu yıl içinde şirketleşmemizi tamamlamış oluruz'' dedi.

Anadolu Ajansı'nın İstanbul'da Finans Editörlüğü bünyesinde başlattığı AA Finans Masası'nın ikinci konuğu İMKB Başkanı İbrahim Turhan oldu. Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile AA Finans Haberleri Editörü Ali Bayaslan ve Finans Editörlüğü muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Turhan, borsa ve bireysel yatırımcıların ilişkisinin çok önemli olduğunu dile getirerek, bireysel yatırımcıların bütün dünyada borsalar için güvenilir bir dayanak ve likidite sağlayıcı olarak görüldüğünü kaydetti.

Bireysel yatırımcının borsa ile ilişkisinin sağlıklı ve bilinçli olarak oluşturulmasının çok önemli olduğuna işaret eden Turhan, yatırımın bilinçli yapılması halinde, hem yatırımcısına hem ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlayacağını, ancak bilinçsiz olarak yapılan yatırımın neticesinde yatırım yapanın kayba uğramasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.

Turhan, Türkiye'nin çok istikrarsız olduğu dönemler de dahil olmak üzere herhangi bir 10 yıl döneme bakıldığında sermaye piyasasına yapılan yatırımların, bütün yatırımlardan daha çok getiri sağladığını ifade ederek, ''Ancak çevrenizde insanlara sorduğunuz zaman neredeyse para kazanan yok gibidir. Neden oluyor bu? Bir yerden bir şey duyuyorsunuz, bir şey gözlemliyorsunuz veya bir yatırımcının davranışını takip ve taklit etmeye çalışıyorsunuz. Hatta bazı durumlarda o kadar üzücü durumlarla karşılaşıyoruz ki; kendi öz kaynağı ile birikmiş parası ve tasarrufu ile değil, borçlanarak, bazı durumlarda evini arabasını satarak maalesef bilinçsizce bir ya da bir kaç hisse senedine yüklü miktarda yatırım yapmış yatırımcılarla karşılaşıyorsunuz. Bunu üç gün beş gün gibi çok kısa bir dönem içerisinde misliyle çıkarmak gibi bir beklentisi var. Bu iktisadi bir davranış, finansal bir yatırım değil'' diye konuştu.

Sermaye piyasası yatırımının uzun vadeli yatırım olduğuna işaret eden Turhan, yabancı yatırımcıların pay senetlerindeki davranışına bakıldığında ortalama bir yatırım yaptıkları menkul kıymeti tutma süresinin 350 gün olduğunu, yerli yatırımcıda da bu sürenin 33 gün olduğunu belirtti.

İMKB'de seans saatlerinin uzatılmasını sermaye piyasaları ve özellikle İMKB'nin yeniden yapılandırılmasıyla birlikte ele almayı düşündüklerini bildiren Turhan, ''Burada da çalışanlar çalışma saatleriyle ilgiliyle endişe ediyorlar. Hiç endişelenmelerine gerek yok. Seans saatlerinin uzaması mutlaka çalışanların 24 saat haftanın 7 günü orada bulunmasını gerektiren bir şey değil. Artık teknoloji çok ilerledi. Asya borsaları ile entegre olmamış bir sermaye piyasasında bölgesel bir merkez olma şansı yok. Bizim ne yapıp edip Asya ve gelişmiş batı borsalarıyla da eş zamanlı izin verecek bir yapıya ulaşma mecburiyetimiz var'' diye konuştu.

-Borsa İstanbul...-

Turhan, İMKB'yi yeniden yapılandırdıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''İstanbul'daki borsamız, bütün Türkiye'nin borsası. Öte yandan İstanbul küresel bir marka. Dolayısıyla bu marka değerinden de istifade etmemiz lazım. Bu Borsa sadece menkul kıymetlerin alınıp satılacağı bir borsa değil, SPK'nın yakın zamanda vermiş olduğu izinden de anlaşılacağı gibi Türkiye'de ihraç edilecek her türlü sermaye piyasası aracının alınıp satılabileceği ve adeta bir süpermarket yaklaşımı ile müşterinin tek bir erişim noktasından tek bir teknoloji platformu ile, tek bir müşteri hesabıyla tek bir teminat yönetim sistemi ile her türlü sermaye piyasası aracını alıp satabileceği bunların ticaretini yapabileceği bir yapıya ulaşacak. Bizim öncelikli ve birinci hedefimiz bunu sağlamak.

Biz İstanbul Borsası'nı milli şampiyonumuz olacak bir kurum olarak yapılandıracağız. İsimlendirme de önemli. Biz aynı zamanda bunun küresel bir isim olmasını, küresel tanınırlığa da sahip olmasını istiyoruz. Şimdi yakın zamana kadar borsamızın ismi yabancı dillerde tercüme edilerek kullanılıyordu. Halbuki markalar tercüme edilmez. Sayın Başbakan Yardımcımız bize bir açılım sağladılar, Borsa İstanbul diye bir tanım çıktı ortaya. Tabii şu an için bunu henüz düşünüyoruz. Ama neden olmasın...''

-İMKB'nin şirketleşme süreci-

Turhan, İMKB'nin şirketleşme sürecine ilişkin olarak ise şu bilgileri verdi::

''Yeni Sermaye Piyasası Kanunumuz haziran ayında Meclise sunuldu. Ekim ayı başında meclisimizin, konunun önemine vakıf olduklarından süratle değerlendireceklerini ve sermaye piyasaları açısından büyük bir devrim niteliğinde olan Türkiye'nin geleceğinin daha müreffeh bir noktaya yürümesi için ekonomimizin beklediği sıçramayı yapabilmesi için çok önemli olan Sermaye Piyasası Kanunu'nun çok süratle kabul edilerek yürürlüğe girmesini bekliyorum. Bu olduktan sonra süratle bu çalışmayı tamamlamamız mümkün ki biz zaten ön çalışmalarımızı yapmış ve bitirmiş durumdayız. Önce bir kanun çıksın ondan sonra bir bakalım demiyoruz. Nisandan beri ilgili kuruluşlarla, irtibatı devam ettiriyoruz. Umudum, şayet ekim ayı sonundan önce yüce Meclisimiz uygun görür de Sermaye Piyasası Kanunu yürürlüğe girerse yıl sonundan önce yani bu yıl içinde şirketleşmemizi tamamlamış oluruz.''

Turhan, İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin ülke ekonomisi, sermaye piyasaları ve borsa açısından çok önemli olduğunu vurgulayarak, ''İstanbul Borsası'nın veya 'Borsa İstanbul'un İstanbul Finans Merkezi Projesi'nin beyni, kalbi ve bel kemiği olduğunu düşünüyorum. Dünyada finans merkezi dendiği zaman akla gelen ilk şey borsadır. Türkiye'de de bunun böyle olması lazım. Bu çerçeveden baktığımız zaman projenin adı İstanbul Finans Merkezi yani İstanbul'un bütün olarak bir finans merkezi haline dönüşmesi lazım. Ataşehir'deki kümelenme son derece önemli. Ancak İstanbul Finans Merkezi'ni sadece Ataşehir'deki ağırlıklı olarak da bankalarımızın ve düzenleyici ve denetleyici otoritelerin bir araya toplandığı kümelenmeden ibaret görülmemesi, ona indirgenmemesi çok büyük önem taşıyor'' diye konuştu.

Daha önce Büyükdere Caddesi hattında Beşiktaş-Maslak-Mecidiyeköy üçgeninde bir kümelenme olduğunu hatırlatan Turhan, borsanın İstinye'ye yerleşmesinin ardında yatan dinamiklerden bir tanesinin de bu olduğunu söyledi.

Turhan, bu konudaki nihai kararı verecek olanının yöneticiler olacağını ve hükümetin bu konudaki yaklaşımını son derece önemli olduğun ifade ederek, şunları kaydetti:

''Borsamızın mevcut binası ve lokasyonu gerçekten prestij ve itibar açısından çok çok önemli değer katıyor. Bizim ihtiyaçlarımızı da şu anda büyük ölçüde karşılayabiliyor. Bugün itibariyle Ataşehir'e gitme veya Ataşehir'de başka bir yerleşme noktasında bir plan ya da çalışmamız yok. İkiz borsa kavramı bilişim teknolojileri açısından önemli. Tabii ki borsanın iş sürekliliği hem de bilgi güvenliği açısından bir ikiz merkeze ihtiyacı var. Borsamızın ikiz merkezinin Ataşehir Finans Merkezi'nde yer alması gündeme gelebilir.''

-''Vadeli işlemler piyasası ile ilgili yasal düzenlemeyi hazırladık''-

Turhan, ''Hisse bazlı vadeli işlem kontratının izninin alınmasını herkes olumlu karşıladı, İzmir hariç. Bu çalışmalar ne zaman başlar'' şeklindeki soru üzerine, şu yanıtı verdi:

''Aslında geç bile kalındı. Bugündün sonra biz süratle bu konuda ilerlemeye devam edeceğiz. Alt yapı ve teknik olarak bizim şu an itibariyle bütün hazırlıklarımız tamamlanmış durumda. Vadeli işlemler piyasası ile ilgili yasal düzenlemeyi hazırladık, Sermaye Piyasası Kurulumuza göndermek için bekliyoruz. Hukuki alt yapı da hazır. Sadece bizim hazır olmamız yetmez. Piyasa tarafının hazır olmasını bekliyoruz. Piyasa ne zaman hazır olursa o gün o işlemleri yapacak durumdayız. Bunun için kesin bir süre vermem çok kolay değil. Umudum, bu yıl sonundan önce hisse senedi opsiyonları ile ilgili işlemlerin başlaması yönünde.''

Turhan, ''Endeks kontratları için de bir başlangıç olacak mı?'' sorusuna ise ''İMKB 30 endeksi şu anda İzmir'deki VOB'da faaliyet gösteriyor. Orası da bizim borsamız. İzmirliler sermaye piyasalarımızın önünü açacak bu gelişmeden son derece mutludurlar. Atılacak adımalar bütün Türkiye'nin menfaatinedir. O borsanın ortaklarından biriyiz. Alınan son kararın o süreçle hiç bir ilgisi yok. İlişkisini kurmak da doğru olmaz. Umuyorum ki yakın zamanda VOB ile bütünleşmemiz konusunda önemli haberler alırsınız'' diye cevap verdi.

''Aracı kurumların hisse üzerinde yaptıkları işlemlerin görünmemesi uygulaması ve emir işlemleri iptali konusunda bir soru üzerine Turhan, emir iptalleriyle ilgili düzenlemenin 1 Eylül itibariyle yayımlandığın anımsattı.

''Serbest ve etkin piyasa yapısına inanmak zorundayız'' diyen Turhan, şu görüşleri paylaştı:

''Emir iptallerinin de piyasa de etkin fiyat oluşumu için zaman zaman gereği var. Bütün gelişmiş piyasalarda da emir iptali vardır. Ayrıca kurumsal yatırımcıların artması açısından da bu büyük önem taşıyor. Önemli olan emir iptallerini piyasayı bozucu biçimde bir sonuç doğurmamasıdır. Bizim düzenlememiz onu engellemeye yönelik. Düzenlemeyi çok sıkarsanız etkinlik ve verimlilik kaybına uğrarsınız. Düzenlemeyi çok gevşetirseniz güvenlik ve şeffaflık kaybına uğrarsınız. Burada dengeyi sağlamak lazım. ''

-''Bireysel emeklilik sisteminin gelişmesini fırsat olarak görüyorum''-

Turhan, takas bilgilerinin paylaşımına da değinerek, ''Fiyat o mal veya hizmetle ilgili mümkün olan erişilebilen bütün bilgileri yansıtan en doğru göstergedir, bizim için kararlarımızda yol gösterici işaret fiyat olmalıdır. Gelişmiş piyasalardaki yapının burada da oluşması büyük önem taşıyor. Bütün hususlara rağmen yine de bunu yatırımlar için önemli bir veri kaynağı olarak görmek isteyen yatırımcalarımız varsa onların bilgiye erişimi ile ilgili bir engel görmüyorum. Bunun düzenlemesini yapacağız ve bunun da bir bedeli olacak. Fiyatı olmayan bir şey olmaz'' şeklinde konuştu.

Temiz bir piyasaya sahip olduklarına vurgu yapan Turhan, ''Çok etkili bir gözetim ve denetim sistemimiz var. Piyasa bozucu ya da şüpheli eylemlerin toplam eylemlere oranı dünyanın gelişmiş borsalarından farklı değil. Burası temiz bir borsa ve piyasa. Bu şekilde kalması için de elimizden geleni yapacağız'' dedi.

Turhan, kurumsal yatırımcaların toplam varlıklarının milli gelire oranının benzer ülkelerdeki ortalamanın çok altında olduğunu belirterek, ''Kurumsal yatırımların gelişmesi ve iyileşmesi birinci önceliğimizdir. Bu anlamda bireysel emeklilik sisteminin gelişmesini fırsat olarak görüyorum'' diye konuştu.

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Başkanı İbrahim Turhan, sermaye piyasası yatırımcısının istediği zaman almak, istediği zaman satmak, bu alım satımın da adil fiyattan gerçekleşmesini istediğini belirterek, ''Arz edilen sermaye piyasası aracı arttıkça, talebin geleceğinden hiç kuşku duymamak gerekir'' dedi.

Anadolu Ajansı'nın (AA) İstanbul'da Finans Editörlüğü bünyesinde başlattığı AA Finans Masası'nın ikinci konuğu İMKB Başkanı İbrahim Turhan oldu.

AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile AA Finans Haberleri Editörü Ali Bayaslan ve Finans Editörlüğü muhabirlerinin sorularını cevaplandıran Turhan, halka arz ve yatırım seferberliğine ilişkin soruya, bunun ''bardağa nasıl bakıldığıyla'' ilgili bir konu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bu sene başından beri 22 tane halka arz gerçekleşti. Bu dünyada bir istisna, çünkü halka arz neredeyse hiç yok. Önümüzdeki dönemde yıl sonuna kadar 40'a kadar ulaşmasını bekliyoruz. İSO'nun açıkladığı en büyük ilk 1000'den 128 tanesi, ilk 500'den sadece 84 tanesi, ilk 100'den sadece 27'si borsamızda işlem görüyor. Özellikle bizim kotasyon birimimizdeki arkadaşlar, başkan yardımcılarım ve ben de dahil olmak üzere, elimizde demir asa, ayağımızda demir çarık, kapı kapı dolaşacağız ve bu konuda bilinç oluşturmaya çalışacağız. 4 Ekim'de Kayseri'de halka arz toplantımız gerçekleştirilecek. Bu yıl içerisinde ekim ayı sonunda İzmir'de, Manisa ve Aydın'ın da dahil olacağı bir zirve olacak. Hemen arkasında Denizli'de toplantı yapacağız. Bu toplantılarımızı bu şekilde aşama aşama bütün Türkiye'ye yayacağız.''

-''Kurumsallaşma bedava''-

Turhan, halka arz ile sağlanan kaynağın, ucuz, kalıcı, sağlıklı olduğunu ifade ederek, ''Sadece halka arzların sağladığı imkanlardan bahsetmiyoruz. Halka arz yoluyla halka arz gerekliliklerini yerine getirirken şirketimizin atması gereken adımlar ve süreçler kurumsallaşmayı da garanti altına alan adımlar. Eskiden şehir hatları vapurunda satıcılar olurdu, 'Bu defteri alana bu kalem bedava diye. Ben de diyorum ki; ucuz, sağlıklı, kalıcı bir finansman imkanına erişmekle kalmıyorsunuz, yanında kurumsallaşma da bedava'' diye konuştu.

İMKB'de, AA Genel Müdürü Kemal Öztürk ile birlikte AA Finans Terminali'ni faaliyete geçirmelerini anımsatan Turhan, şunları kaydetti:

''Mesela, AA Finans Terminali'nde sürekli İMKB verileri akacak. İMKB'de işlem gören şirketlerin isimleri sürekli geçecek. Küresel yatırımcılar sürekli bu piyasa ile işlem yapıyor. Küresel yatırımcı bu piyasaya her girdiğinde sizin şirketinizin ismini de görüyor. Dolayısıyla şirketin itibarı anlamında da bir kazancı oluyor. Müşterileriniz, tedarikçileriniz, yatırımcılarınız şirketinizi tanıyor, aşina oluyor, şeffaf ve güvenilir bir kurum olarak kuruluşların hafızasında yer alıyor. Sadece bunlarla sınırlı da kalmıyor ama şimdi bununla yetinelim diğerlerini tanıtımlarımıza bırakalım.''

-''Her arz kendi talebini doğurur''-

Küçük yatırımcıya güvenin sağlanmasına ilişkin soruya da Turhan, şöyle yanıt verdi:

''Yurt dışından misafiriniz gelse 'ben güvercinleri çok severim' dese Yeni Cami'nin önüne götürürsünüz. Neden, bütün güvercinler orada çünkü, yem orada bulunuyor. Güvercin ile yem arasındaki ilişki gibi yatırımcı ile menkul kıymet arasında ilişki vardır. Klasik iktisat kuralına göre her arz kendi talebini doğurur. Bir yerde mal çoğalırsa müşteri de çoğalır. Bizim şirketlerimiz şöyle yanılgıya düşüyor; şirketlerinin yüzde 20-50'sini halka açtıkları zaman şirketin kontrolü ellerinden gidecek sanıyorlar. Sermaye Piyasası'nda halka açılan hiçbir şirket sıkıntı yaşamıyor. Çok az istisna olanlar vardı. Yatırımcı sizin üreteceğiniz katma değere, karın bir kısmına, değer artışından istifade etmek için oraya geliyor. Şirketlerin halka açıklık oranının artması büyük önem taşıyor. Halka açıklık oranı düşük olan şirketin likiditesinin az olması kaçınılmaz, çünkü ortada mal yok. Likiditesi düşük olan menkul kıymete kimse yatırım yapmak istemez. Sermaye piyasası yatırımcısı istediği zaman almak, istediği zaman satmak, bu alım satımın da adil fiyattan gerçekleşmesini ister. Arz edilen sermaye piyasası aracı arttıkça, talebin geleceğinden hiç kuşku duymamak gerekir. Yıl başından bugüne kadar borçlanma aracı ihracı da yaptık. 30 milyar liraya yaklaştı, belki de geçti. Demek ki ihraç yaptığınızda onu alacak müşteri var'' dedi.

-''Yabancı yatırımcı, 'varlık yok' diye yakınıyor''-

Bütün dünyada likidite bolluğu yaşandığını ifade eden Turhan, şunları söyledi:

''Gelişmiş piyasalarda özellikle bu finansal kaldıraçtan uzaklaşma sürecinde borçların azaltılması yönünde bir ortam olduğundan haberim var. Bu gelişmiş ülke merkez bankalarının izlediği politikalar neticesinde likiditenin artmasıyla paralel olarak seyrediyor. Gelişmiş ülkelerde yapılan finansal yatırımların getiri oranları bu kadar düşmüşken, Türkiye'nin hem maliye politikası, kurumsal yönetişimi, yatırım ortamı, hukuk düzeni açısından son krizde gösterdiği olumlu yönde ayrıştırıcı performans değerlendirdiğinde yatırımcılar için önemli ve cazip bir yatırım hedefi destinasyonu olduğu açık. Yabancı yatırımcılar, 'yeteri kadar varlık yok' diye yakınıyor. Sorunun çözümü, kısır döngüye dönüşebilecek o olumsuzluğun kırılması arz tarafından başlayacak.''

Turhan, Türkiye'nin likidite seviyesinin kendisini umutlandırdığını belirterek, ''İstanbul Borsası likiditesiyle dünyada ilk 10 borsa arasında yer alıyor. İMKB'nin pay piyasalarının likiditesine bakıldığı zaman, piyasa değerine oranı itibariyle New York Borsa'sından sonra ikinci sırada geliyor. İMKB'nin likiditesi çok daha büyük bir sermaye piyasasını taşımaya yeterli'' dedi.

AA'nın kuruluş sebebinin İstiklal Savaşı'nın bütün gelişmelerini Anadolu'ya duyurmak olduğunu aktaran Turhan, aynı zamanda milli şuurun Anadolu sathında canlı tutulması olduğunu dile getirdi.

Sağlıklı finansal veri akışının, ekonomik haber akışının bölgeye yayılmasıyla doğrudan ilişkili olduğuna dikkati çeken Turhan, Finans Haberleri Terminali'nin de öncelikli amacı bu olduğu için kendilerinin bu vizyonu gerçekleştirecek önemli bir araç olduğunu bildirdi.

Turhan, İMKB Başkanlığı öncesi Merkez Bankası'ndaki görevi anımsatılarak, İMKB'ye ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Akademisyen olarak objektif olmak ve bulgulara dayanarak konuşmak zorundasınız. Merkez Bankası olarak temkinli olmak ve her zaman ihtiyat marjıyla konuşmak, politikalardaki gecikmeleri ve gecikmeli etkileri dikkate alarak hareket etmek zorundasınız. Borsacılıkta ise bunlardan fazlası var eksiği yok. Çünkü burası bir pazar yeri işletmeciliği. Pazar yerindeki en önemli şeyler; şeffaf, dürüst, açık, etkin, etkili ve rekabetçi bir pazar olmak zorunda. Bunları sağlayacaksınız. O yüzden çok dikkatli ve bu konuya yakinen hassasiyet göstermek lazım. Bütün bunları göz önüne alarak şunu diyebilirim; İstanbul Borsası piyasa değeri itibariyle baktığımız zaman, mili gelirin yüzde 30'ları civarına yaklaşan bir piyasa değerine sahip. Bu anlamda gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz, gelişmekte olan ülkeler grubunun da ortalamanın altında kalan bir noktadayız.''

-''Türkiye'nin ileriye gitmek için muazzam bir imkanı olabilir''

Türkiye'nin likidite seviyesinin kendisini umutlandırdığını vurgulayan Turhan, İstanbul Borsası'nın likiditesinin dünyada ilk 10'da yer alan bir borsa olduğunu söyledi.

İMKB'nin pay piyasalarının likiditesine bakıldığı zaman, piyasa değerine oranı itibariyle New York Borsa'sından sonra ikinci sırada geldiği bilgisini veren Turhan, İMKB'nin likiditesinin çok daha büyük bir sermaye piyasasını taşımaya yeterli olduğunu anlattı.

Hem milli gelir rakamlarının, hem likiditenin bu anlamda umut vaat ettiğini vurgulayan Turhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Eksiklerimiz tabii ki var. Yapımız noktasında hayata geçirmemiz gereken hususlar var. Teknolojiye yatırım yapmak zorundayız. Daha yüksek miktarda emri, daha düşük gecikmeyle etkileyebilecek; çok dilli, AA gibi, çok varlıklı, çok para birimiyle işlem gören bir teknoloji platformu kurmak zorundayız. Farklı piyasaları süratle devreye almak zorundayız. Vadeli işlemlerin her türü, ürünlerin her çeşidi, emtia piyasaları, enerji piyasaları bizim önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi amaçladığımız performans kriterleri arasında yer alıyor. İşte bütün bunları gerçekleştirmek için, bölgemizde kuracağımız borsada piyasalar networkünün merkezi olarak İstanbul'u ayağa kaldırmak için tabii ki... Fazla zamanımız da yok. Bütün bu işleri kısa sürede gerçekleştirme azmindeyiz. Ama ülkemize güveniyoruz. Ekonomimize güveniyoruz. Mesai arkadaşlarımıza güveniyoruz. Ben başta Sermaye Piyasası Kurulu olmak üzere, sermaye piyasalarında faaliyet gösteren aracı kuruluşlarımızın, yatırımcılarımızın, ihraççı olacak şirketlerimizin, takas ve saklama kuruluşlarımızın, diğer bütün paydaşlarımızın da desteği ile bu amaçları gerçekleştireceğimize inanıyorum.''

-''SPK'nın vereceği izni bekliyoruz''

Yurt dışında İMKB'nin tanıtımının çok önemli olduğunu aktaran Turhan, bununla ilgili şu anda çalışmaya başladıklarını ve gittikleri yerlerde şirketlerle ve yatırımcılarla da görüştüklerini söyledi.

Önümüzdeki hafta Körfez Bölgesi'ni kapsayan 2 günlük bir seyahatinin olacağını bildiren Turhan, orada bazı şirketlerle görüşeceklerini kaydetti.

Türkiye'nin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda ve batısındaki bütün bölgelerdeki şirketlerle görüştüklerini dile getiren Turhan, bunun için SPK'nın vereceği bir izni beklediklerini vurguladı.

Yurt dışında ihraç edilmiş yabancı para cinsinden menkul kıymetlerin ve sermaye piyasası araçlarının yurt içi piyasalarda da alınıp satılabilmesi veya yurt dışında yerleşik bir firmanın ya da kişinin ihraç edeceği sermaye piyasası aracının yabancı para cinsinden işlem görmesinin büyük önem taşıdığına işaret eden Turhan, ''Küresel finans merkezlerinin tanımı içerisinde o piyasada yabancılar ile yabancıların yaptığı işlemlerin, toplam işlem hacmine oranı, önemli bir göstergedir. Yani bir piyasaya küresel finans merkezi denilmesi için yabancıların sadece başka yabancılarla sizin piyasanızda yaptığı işlemlerin oranı ve miktarı, sizin piyasanızda gerçekleşen yabancı işlemlerin miktarına oranı önem taşır'' şeklinde konuştu.

Kapalı tahtalarla ilgiyi konuya da değinen Turhan, bu mevzuların önemli bir kısmının 2001 krizi sırasında ve sonrasında gerçekleştiğini anımsattı. Turhan, 2001 krizinin Türkiye ekonomisine büyük zararlar verdiğini ve milli gelirin 3'te 1'inin kaybolduğunu bildirdi.

Bunun da neticede bütün toplumdan transfer edilen bir kaynak olduğunu dile getiren Turhan, ''Sadece tahtası kapatılan şirketlerin ortakları mağdur olmadı. Gerçekten toplum olarak hepimiz sıkıntı çektik. Burada önemli olan, bu tip durumların gerçekleşmemesini sağlamak. Sermaye Piyasası Kanunumuzda bu ve benzer durumlarda devreye girecek düzenlemeler var. Bütün önlemlere rağmen benzer durum ortaya çıkarsa oraya yatırım yapan yatırımcıların haklarını koruyacak bir düzenleme var kanununda. Bundan sonra ileriye bakmamız ve bir daha böyle istenmeyen durumların çıkmamasını sağlamamız lazım'' ifadelerini kullandı.