Yapı Kredi Bankası yılın 3. Çeyreğinde 541.5 milyon TL net kar açıkladı. Net kar tutarı çeyreksel ve yıllık bazda sırasıyla % 53.7 ve % 33.4 artış gösterirken, ortalama analist beklentisi 459 milyon TL net kar açıklanacağı yönündeydi. Yani açıklanan kar tutarı analist beklentilerinin %18 üzerinde geldi.
Bilanço dengesine bakıldığında, kredi arzındaki artışın yılın üçüncü çeyreğinde % 2.9 olan sektör ortalamasının altında % 1.7 gerçekleştiği görüldü. Sektör ortalamasının altında kalan kredi artışında kurumsal krediler % 0.8 yükselerek, toplam artışı geriden takip etti. Tüketici kredileri bu dönemde % 3.8 yükselirken, kredi kartı alacakları % 7.0 yükselişle en fazla artan segment oldu. Menkul kıymet portföyü çeyreksel bazda yatay kalırken, yükümlülük tarafında mevduat tabanı çeyreksel bazda % 0.5 arttı. Ilımlı kredi artışına karşın mevduat tabanının sabit kalması ile brüt kredilerin mevduatlara oranı % 111.8’e yükseldi. Bankanın, düşen maliyetlerle birlikte bankalararası repo piyasasından borçlanmayı daha aktif kullandığı görüldü.
Dönemsel bazda faiz getirisi net karın tahminlerin üzerinde gelmesindeki en önemli etkenlerden biri idi. 1.2 milyar TL’lik net faiz geliri, çeyreksel ve yıllık bazda % 13.4 ve % 39.2 artışa işaret etti. Net faiz getirisindeki artış net faiz marjına da çeyrek dönemde 40 baz puanlık bir yükseliş şeklinde yansıdı. TL kredi getirisi yaklaşık 10 baz puan yükselirken, TL mevduat maliyetinin 25 puan geri çekilmesi, marjdaki artışa dayanak oluşturdu. Yabancı para cinsinden kredi mevduat makasında ise 20 baz puanlık bir daralma görüldü.
Bankanın aktif kalitesinde bu dönemde bir miktar bozulma görüldü. Takipteki krediler nominal olarak 300 milyon TL artınca, bu kredilerin toplam kredilere oranı 0.3 puan yükselişle %3.6’ya ulaştı. Temerrüde düşen kredi tutarı gelir tablosuna 310 milyon TL değer düşüş karşılığı şeklinde yansıdı. Düşüş karşılıkları çeyreksel ve yıllık bazda % 20 ve % 90 artış gösterdi.
Faiz dışı getiriler tarafında net komisyon gelirleri önceki çeyreğe göre % 20 artarak net karı destekledi. Ancak toplam gelirler içerisindeki payı yüksek faiz getirisi hesaba katıldığında %28.5’te sabit kaldı. Ancak komisyon gelirlerinin, faaliyet giderlerini karşılama oranı bu dönemde % 70’e ulaştı. Gider tarafında maliyet yönetiminin verdiği olumlu sonuç giderlerin önceki çeyreğe göre % 6 azalması ile görüldü. Giderlerdeki yıllık artış ise % 2.7 oldu.
Özetle, net faiz getirisinin yüksek gerçekleşmesi ve komisyon gelirlerinin güçlü gelmesi yani esas faaliyet gelirlerindeki yükseliş, giderlerdeki ılımlı artışla birleşince, takipteki kredi artışının karı baskılama etkisi hissedilmedi.
Bloomberg HT Araştırma Bölümü
Cihan Başkal
cbaskal@bloomberght.com