Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Çağlayan: Türkiye, Avrupa'nın temiz hava sahası

Çağlayan: Türkiye, Avrupa'nın temiz hava sahası

  • Çağlayan, "Türkiye 10 sene evvelki Türkiye değil, Türkiye, Avrupa'nın temiz hava sahasıdır" dedi

Giriş: 20 Kasım 2012, Salı 16:50
Güncelleme: 21 Kasım 2012, Çarşamba 10:02

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Avrupa Türkiye'yi alırsa bundan Avrupa kazanır. Avrupa, Türkiye'yi almazsa Türkiye bundan bir şey kaybetmez'' diye konuştu. Türkiye'nin gösterdiği gelişmeye vurgu yapan Çağlayan, ''Türkiye, 10 sene evvelki Türkiye değil. Türkiye Avrupa'nın temiz hava sahasıdır'' dedi.

Resmi temaslar için Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Bakan Çağlayan, MEDEF'te Fransız firmalarının temsilcileriyle sabah kahvaltısında biraraya geldi. Ardından Firmaların CEO'ları ile ikili görüşmeler yapan Bakan Çağlayan, temasları hakkında basına bilgi verdi.

Geçen yıl Avrupa'nın yüzde 1,5 Türkiye'nin ise yüzde 8,5 büyüdüğünü hatırlatan Çağlayan, ''Eğer Türkiye AB'nin 28. üyesi olsaydı, 1,8 büyüyecekti. Bugün Avrupa'da 4 kişiden 1'i işsiz, gençlerde 2 kişiden biri işsiz'' dedi.

Çağlayan, Avrupa'da yaşanan ekonomik krizin ülkeleri olumsuz etkilediğini ifade ederek, ''Yunanistan'ın kriz öncesi döneme gelmesi 2020'den önce mümkün gözükmüyor. Türkiye yük alır, yük vermez. Türkiye, 10 sene evvelki Türkiye değil. Türkiye Avrupa'nın temiz hava sahasıdır. Avrupa tıkanmıştır. Gerek nüfusu gerekse yaş itibariyle, iş gücü ve iş maliyetleri nedeniyle'' şeklinde konuştu.

Fransa'nın önde gelen firmalarının CEO'larıyla düzenlenen toplantının son derece ''aktif'' geçtiğini belirten Çağlayan şöyle devam etti:

''Toplam 326 milyar avro ciroya sahip firmalar, dünya çapında 1 milyon 450 bin kişiye istihdam sağlıyor. 18 farklı sektörden 40 firma kuruluş ve temsilcisi bizimle beraber oldu. Ardından 4 firmayla birebir toplantı yaptık. Başta otomotiv sektörü olmak üzere, yerli oto üretiminin nedenini sordular biz de anlattık. Renault'u bu işe davet ediyoruz. Amacı üretilecek aracın adının Ali, Veli, Ahmet, Mehmet olması değil. Önemli olan bunun motoru, aktarma organlarının tasarımının Türkiye'de yapılmasını kendilerine ifade ettik.''

-''Firmalar Türkiye'ye yatırımlarını artırmak istiyor''-

Firma temsilcilerinden özellikle Pasteur şirketinin Türkiye'de ilaç sektörünün geldiği durumdan son derece memnun olduğunu aktaran Çağlayan ''Gerek Areva, gerekse Airbus Türkiye'deki varlıklarını artırmak istiyor. Airbus, 2,5 milyar dolar civarında bir yatırım öngörüyor ve Türkiye'de çok önemli tedarikçilerle birlikteler. Bu ilişkinin karşılıklı kazan-kazan ilişkisi olması gerektiğini söyledik'' dedi.

Airbus'ın, Türk halkının hassas olduğu konularda yeterince tepki koymadıklarının dile getirildiğini ifade eden Çağlayan, sözde Ermeni soykırımı yasasıyla ilgili Fransız firmalarının gerekli tepkiyi göstermediklerini anlattı.

-Nükleer santral ilgisi-

Bakan Çağlayan, Areva firmasının Akkuyu ve Sinop santralleri konusunda ortak çalışma talebinde bulunduğunu, Pasteur firmasının da biyoteknoloji konusunda önemli bir yatırım arzusu içinde olduğunu aktardı.

-Türkiye'nin kredi notu-

Kriz döneminde Türkiye'de hiçbir finans sektörünün hükümet müdahalesi veya desteğine ihtiyaç duymadığını firma temsilcilerine anlattığını söyleyen Çağlayan, değerlendirme kuruluşu Fich'in Türkiye'nin notunu artırmasının Fransız firmalarınca takip edildiğini belirtti.

-''Vizelerin kaldırılmasında AB ikiyüzlü''-

Bir soru üzerine Bakan Çağlayan, AB'nin Türkiye'ye samimiyetsiz ve ikiyüzlü bir tutum sergilediğini ifade ederek, ''Bunu vize uygulamalarında görüyoruz. İşadamlarının sık sık karşılaştığı önemli bir sorun. 17 yıldır gümrük birliği anlaşması yapmış ekonomik entegrasyonu tamamlamış Türkiye'ye bunun uygulanması haksız bir davranış. İki boyutu var; bir, insan haklarına aykırı, iki, ticarete tehdit bir engel. Fuara mal geliyor ama malın sahibi fuara gelemiyor, izin verilmiyor'' şeklinde konuştu.

-''Avrupa, Türkiye'yi alırsa Avrupa kazanır''-

Avrupa'nın Türkiye'yi AB'ye alması durumunda bundan Avrupa'nın kazanç sağlayacağının altını çizen Bakan Çağlayan, ''Avrupa, Türkiye'yi almazsa Türkiye bundan bir şey kaybetmez. Geçen yıl Avrupa yüzde 1,5 büyüdü. Türkiye yüzde 8,5 büyüdü'' dedi. Çağlayan şöyle devam etti:

''Eğer Türkiye AB'nin 28. üyesi olsaydı, 1,8 büyüyecekti. Bugün 4 kişiden 1'i işsiz, gençlerde 2 kişiden biri işsiz. Yunanistan'ın kriz öncesi döneme gelmesi 2020'den önce mümkün gözükmüyor. Türkiye yük alır, yük vermez. Türkiye, 10 sene evvelki Türkiye değil. Türkiye Avrupa'nın temiz hava sahasıdır. Avrupa tıkanmıştır. Gerek nüfusu gerekse yaş itibariyle, iş gücü ve iş maliyetleri nedeniyle''

-Rum kesimi başkanlığına eleştiri-

Bakan Çağlayan isim vermeden Rum kesiminin AB dönem başkanlığını üstlenmesini de sert bir dille eleştirdi. ''Bir ülke statüsüne sahip olmayan, gerek nüfusu gerek yaklaşık 5 milyar dolar ticareti olan bir yönetimin koca Avrupa Birliği'ne başkanlık yapmasını ben anlayamıyorum'' diye konuşan Çağlayan, kriz içindeki bir Avrupa'nın böyle bir dönemde daha güçlü bir ülke tarafından yönetilmesi gerektiğini vurguladı.

Çağlayan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaştığı zaman AB'ye girip girmeme konusunda bu kez karar veren tarafın Türkiye olacağını da sözlerine ekledi.

-Türk parasının değer kazanması-

Türk parasının değerli olması konusunda ana muhalefet partisinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanlış değerlendirme yaptığını ifade eden Bakan Çağlayan, ''Açıklamaları bilgi eksikliğinden kanaatindeyim. Bizim kastettiğimiz, Türk parasının aşırı değerli olması, aşırı değerliyse bu tabii ki ithalatımızı ve ihracatımızı olumsuz etkiliyor'' ifadesini kullandı.

-''Neden ısrar ediyorsunuz?''-

Bir başka soru üzerine Bakan Çağlayan, Avrupalıların sürekli kendilerine, ''Avrupa birliği sizi bu kadar zorlamasına rağmen siz neden hala tam üyelik konusunda ısrar ediyorsunuz. Sizin Avrupa'ya ihtiyacınız yok'' dediğini aktararak, ''Bizim söylediğimiz AB konusunda devam, ama biz bu düzenlemeleri AB istediği için değil Türkiye ve Türk halkı buna layık olduğu için yapıyoruz'' değerlendirmesinde bulundu.

Vizeler konusunda AB'yi ''Oynamaya niyeti olmayan gelin yerim dar der'' sözüyle eleştiren Çağlayan, vize konusunun aslında hem hukuki hem de uygulama anlamında haklılığını yitirdiğini vurguladı. Çağlayan, ''Neden korktuklarını anlamakta zorluk çekiyorum. Bundan 10 yıl önce olsaydı ciddi bir işsiz akımını düşünmüş olabilirler. Ama biz şuan Avrupa'dan çok daha iyiyiz'' dedi.

-''Yeni yönetimin eski hataları yapmayacağını ümit ediyorum''-

Bakan Çağlayan bir başka soru üzerine, Fransa'daki yeni yönetimin, eski hatalara düşmeyeceğini ümit ettiğini belirterek, ''Bunun çeşitli sinyallerini alıyorum. Dış Ticaret Bakanlığı'nın bizim ziyaretimizle ilgili dün yaptıkları açıklama son derece manidardır. Yeni hükümetin ilişkilerin normalleşmesi ve yeni bir döneme işaret ediyor olmasını, iyi okumamız gerekiyor'' şeklinde konuştu.

AA