TCMB/Kenç: 3'lü finansal sistemi aynen benimsedik
-
TCMB'den Kenç, "3'lü finansal sistemi aynen benimsedik. Bir ayağında Merkez Bankası, diğerinde BDDK, diğer ayağında da başka kurumlar vardı" dedi
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Turalay Kenç, 2007-2008 krizinin ''sistemik risk'' ve ''makro ihtiyati tedbirler'' olmak üzere iki önemli kavramı ortaya çıkardığını belirterek, ''Sistemik riskin değerlendirilmesi esas alındı. Sistemik riski önleyebilmenin tek yolu makro ihtiyati tedbirlerdir. Türkiye son iki yılda bunların çok iyi uygulamasını gerçekleştirdi'' dedi.
Uluslararası İşbirliği Platformu'nun düzenlediği Boğaziçi Bölgesel Ortaklık Zirvesi'nin ikinci gününde konuşan Kenç, gözetim ve denetimin hangi kurumlarda olması gerektiğine değinerek, 2001'de Türkiye yaşanan büyük finansal krizden sonra IMF ve benzeri kuruluşların Türkiye'ye bir rol verdiğini söyledi.
Kenç, bu rolün o günkü ülkelerin kendilerinin sahip olduğu 3'lü finansal sistem olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''3'lü finansal sistemi aynen benimsedik. Bir ayağında Merkez Bankası, diğerinde BDDK, diğer ayağında da başka kurumlar vardı. İki kurul bizde çok iyi yönetildi, çok iyi politikalar geliştirdiler. Krizin etkisi sıcak olduğu ve çok ihtiyatlı gittikleri için 2008 sonrası bir finansal kriz yaşamadık. Ama bunun tam tersine bize bu sistemleri empoze edenler, Euro Bölgesi çok önemli bir krizden geçti. Kendi ülkelerinde kendi 3'lü sistemlerinin çalışmadığı kanısına vardılar. Tekli bir sisteme doğru gittiler. Tekli sistem içerisinde arayışlar içinde olduklarını söyleyebiliriz. Henüz orada da sitemin netleştiğini söyleyemeyiz. Üçlü yapı bizim için çok iyi çalıştı ama başka ülkeler için çalışmadı.''
2007-2008 krizin ''sistemik risk'' ve ''makro ihtiyati tedbirler'' olmak üzere iki önemli kavramı ortaya çıkardığını ifade eden Kenç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sistemik riskin değerlendirilmesi esas alındı. Sistemik riski önleyebilmenin tek yolu makro ihtiyati tedbirlerdir. Türkiye son iki yılda bunların çok iyi uygulamasını gerçekleştirdi. Merkez Bankası olarak sistemik riske dikkati çektik. Bir sonraki konumuz kaldıraç katsayısı. Türkiye önemli kazanımlar elde etti 2007-2008 krizinden sonra. Bu kazanımlarımızı korumamız lazım. Kaldıraç katsayılarını değiştirerek korumaya çalışacağız.''
Kenç, bankacılık ile ilgili düzenlemelerin yüzde 100'ünün neredeyse tamamlandığını belirterek, ''Bu düzenlemelerin uygulaması henüz gerçekleştirilmiş değil. Uygulama bazı ülkelerde fon ve sermaye açığına neden olacak. Fon açığını karşılayan iki alan var, ki bunların başında Merkez Bankası geliyor. Likidite rasyosu uygulaması AB ülkelerinde çok ciddi sorun yaratacaktır diyebiliriz. Sistemik riskin önlenebilmesi için makro ihtiyati tedbirlerin uygulanması gerekiyor'' dedi.