Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) konu hakkında resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle:

“Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı” fiilini yaptırıma bağlayan 30 Aralık 2012 tarih ve 6362 sayılı yeni Sermaye Piyasası Kanunu (yeni SPKn.)’nun 107/2 nci maddesi hükmüne ilişkin olarak oluşabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla aşağıdaki açıklamaların yapılması uygun görülmüştür.

Bilindiği üzere, yeni SPKn. şirket finansmanının kolaylaştırılması ve yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması esasları üzerine inşa edilmiştir.

“Bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı” suçu yeni ihdas edilen bir suç olmayıp, 1981 tarih ve 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (Eski SPKn.) 47/I.A-3 maddesinde de düzenlenmiştir. Aşağıda karşılaştırmalı olarak verildiği üzere, eski SPKn. ile yeni SPKn. arasında “bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı” fiiline ilişkin olarak piyasa mekanizmalarına müdahale anlamına gelebilecek önemli bir fark bulunmamaktadır.
 
2499 sayılı SPKn. md. 47/I.A-3

“Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, yalan, yanlış, yanıltıcı, mesnetsiz bilgi veren, haber yayan, yorum yapan ya da açıklamakla yükümlü oldukları bilgileri açıklamayan gerçek kişilerle, tüzel kişilerin yetkilileri ve bunlarla birlikte hareket edenler, ... iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır.     

6362 sayılı SPKn. md.107/2

“Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.” hükmüne yer verilmiştir.     

Eski SPKn. md.47/I.A-3 hükmü, bilgi bazlı piyasa manipülasyonu fiilini daha genel bir şekilde ifade ederek, suçun oluşması için bu fiillerin sermaye piyasası araçlarının değerlerini etkileyebilecek nitelikte olmasını yeterli saymıştır. Dolayısıyla önceki düzenlemede bilgiyi yayan kişinin amacına bakılmaksızın bilginin “değeri etkileyebilecek olması” yeterli görülmüştür. Yeni SPKn. md.107/2 hükmünde ise bu fiiller daha ayrıntılı şekilde sayılmış, ancak suçun oluşması için bu bilgileri yayan kişilerin “sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla” hareket etmiş olduklarının, yani özel kastlarının, ispatı zorunlu tutulmuştur.

Bu nedenle, yeni SPKn. md.107/2 hükmü, iyiniyetli, amacı konusunda şüphesi bulunmayan piyasa yorumcularına daha fazla hareket imkanı sağlayacak niteliktedir. Eski düzenlemede yer almayan bazı ifadelere yeni düzenlemede yer verilmiş olması suçun kapsamının genişlediği anlamına gelmemektedir. Zira, “söylenti çıkarmak”, rapor hazırlamak” “bunları yaymak” ifadeleri, fiilin daha açık şekilde sayılması amacını taşımakta olup, esasen yeni bir fiil olarak değerlendirilmeyecek örneklerdir. Diğer taraftan bir kişinin maddede yazılı amaçla bu fiilleri işlediğinin ispat edilmesi halinde, kabul etmek gerekir ki piyasayı ve yatırımcıları korumak adına bu tür fiiller kovuşturulmalıdır. Benzer bir düzenlemenin Avrupa Birliği mevzuatının “Piyasa Bozucu Eylemler Direktifinde” (Market Abuse Directive 2003/6/EC)’de düzenlendiği dikkate alındığında, yeni SPKn'nun bu hükmünün eski SPKn. hükmüne göre daha objektif ve açık olduğu değerlendirilmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.