Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Avrupa Birliği'nin ''iki yüzlü bir kuruluş'' olduğunu, Türkiye'ye karşı samimi olmadığını savunarak, ''Egemen Bağış Bakanımın da ifade ettiği gibi Sarkozy'i Fransız halkı, balık tutmaya gönderdi. Sayın Merkel'e ne görev verecekler bilmem'' dedi.

Ege bölgesinde 2012 yılında en fazla ihracat yapan firmalar, Hilton Oteli'nde düzenlenen Ege İhracatçı Birlikleri İhracatın Yıldızları töreninde ödüllendirildi.

Törende konuşan Bakan Çağlayan, etkinliğin ''rutin bir tören'' olarak görülmemesi gerektiğini, Türkiye'nin geleceğini yakından ilgilendiren, ekonomi için olmazsa olmaz konumda bulunan, ihracatın yeni hedeflerinin konuşulacağı bir platform olarak, değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin tüm ihracatçılarını kutladığını ifade eden Çağlayan, 10 yıl önce 36 milyar dolar ihracat yapan Türkiye'de bugün sadece Ege İhracatçı Birlikleri'nin 11,5 milyar dolar ihracat yaptığını, ihracat yapılan pazarların dörtte üçünün ''dumura uğramış olduğu'' bir ortamda mal ihracatının yüzde 13 artışla 152,6 milyar dolara çıkarıldığını, hizmet ihracatı da eklendiğinde, toplam 195 milyar dolar gelire ulaşıldığını ifade etti.

Bakan Çağlayan, ''Bu rakamı bu seviyeye getiren ihracatçılara, üreticilere ve emekçi kardeşlerimize hükümetin bir üyesi olarak teşekkür ediyorum ve alkışlıyorum. Bu işten mutlaka kendime siyasi bir pay çıkartacağım. Ama bu işin gerçek kahramanları sizlersiniz. Benim yağ çekmeye sizin de yağa ihtiyacınız yok. Bunu söylerken hakkın teslimi açısından söylüyorum'' diye konuştu.

İhracata sadece Döviz getirmesi açısından bakmadığını, ihracatın bir ülkenin uluslararası rekabet gücünün en net göstergesi olduğunu söyleyen Çağlayan, İzmir'de üretip Ankara'ya satmanın kolay olduğunu, 243 ülkeye satmanın ''babayiğitlik'' gerektirdiğini dile getirdi.

-Eksen kayması tartışması-

Bakan Çağlayan, ihracatta sağlanan artışın 2008 krizi sürecinde başlayan pazar çeşitlendirmesi yönündeki çalışmaların bir sonucu olduğunu, o dönemde ''eksen kayıyor'' eleştirilerinde bulunanların bugün rakamları görünce utandığını söyledi.

O dönemde çeşitlendirme yapılmamış olsaydı bugün ihracatın neden 110 milyar dolara düştüğünü terleyerek anlatmak durumunda kalacağını, oysa ki bugün 152,6 milyar dolarla iftihar ettiğini kaydeden Çağlayan, baştan yanlış kurgulanan eksenin doğru noktaya kaydırıldığını vurguladı.

Türkiye'nin 243 gümrük bölgesine ihracat yaptığını, bugüne kadar ihracat yapılmayan Asya Pasifik'teki ada devletleri Mikronezya ve Nauru ile de temasa geçildiğini kaydeden Çağlayan, ihracat eksenini dünyaya göre ayarladıklarını, AB pazarındaki konumlarını koruma konusunda da kararlı olduklarını ifade etti.

-AB'ye vize sorunu-

Avrupa'nın Türkiye konusunda ikiyüzlü davrandığını söyleyen Çağlayan, şöyle konuştu:

''AB iki yüzlüdür, riyakar bir kuruluştur. AB Türkiye'ye karşı samimi değildir. 50 yıldır da samimi olmamıştır. Zaman zaman bize çeşitli inkıtalar olmuştur. Bunu da AB kendisine koz olarak kullanmıştır. AB samimi olsa bugün bizim kamyonlarımızın serbest dolaşımını engellemez. AB samimi olsa hiçbir şekilde haklı olmadığı Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nden dolayı Türkiye'nin 14 faslının önüne takoz koymaz. AB, ikiyüzlü olmasa bugün Kanada, Brezilya, Güney Kore ve Japonya vatandaşlarına vizesiz geçiş hakkı verirken, 17 yıl önce Gümrük Birliği anlaşmasını yapmış, AB'ye tam üyelik müzakeresi yapan Türk insanına, iş adamına bu haksızlığı yapmaz. Bakın bugün vize, bırakın insan hakları, ticarette haksız rekabet boyutunu artık vize konusu haksızlığı, hukuksuzluğu geçmiş, resmen zulme dönüşmüştür.

Bunu 3 gün önce Almanya Şansölyesi Sayın Merkel'e de söyledik. Şansölye hala Türkiye'nin AB sürecinin uzun bir yol olduğunu söylüyor. Türkiye'nin AB'ye tam üye olduğunu, ümit ediyorum ve biliyorum ki Merkel göremeyecek. Sarkozy de göremedi, O da göremeyecek. Egemen Bağış Bakanımın da ifade ettiği gibi Sarkozy'i Fransız halka balık tutmaya gönderdi. Sayın Merkel'e ne görev verecekler bilmem. Bugün şanssız bir şekilde Türkiye'nin AB üyeliğinin önü kesilmektedir.

Ekonomik olarak tam entegrasyon sağlamışız. İhracatımızın yüzde 38'ini yapıyoruz, bunun yüzde 95'i sanayi ürünleri, sadece Almanya'da 3 milyon Türk yaşıyor. Oraya pazılarına, kollarındaki güçlerine bakılarak alınan Türklerin evlatlarının 22 bin işletmesi var, 350 bin insan çalıştırıyorlar ve milyarlarca avro ciro yapıyor. AB konusunda mücadeleye sonuna kadar devam.''

-''Kararı gözden geçireceğiz''-

Konuşmasında AB Komiseri Günther Oettinger'in, 10 yıl içinde AB'nin Türkiye'nin üyeliği için diz çökeceği yönündeki sözlerini hatırlatan Bakan Çağlayan, ''Biz dostlarımızın sürünmesini, diz çökmesini istemeyiz, bundan hoşlanmayız. Ama şunu çok iyi biliyorum ki gün gelecek AB Türkiye'ye gelecek diyecek ki 'buyurun'. O zaman biz kararımızı gözden geçireceğiz'' diye konuştu.

Türkiye AB'ye tam üye olsaydı, geçen yıl AB'nin yüzde 1,5 değil 1,8 büyüyeceğine, birliğin fazladan yüzde 7'lik büyümeye sahip olacağına dikkati çeken Çağlayan, 17 üyeli Avro Bölgesi'nin kriz öncesine dönmek için 8-10 seneye ihtiyacı bulunduğunu, Türkiye'nin ise kendi çabasıyla başarı hikayesi yazdığını ifade etti
Konuşmasında ihracatta gelecek dönem stratejileri, enerji ve yatırım teşvikleriyle ilgili bilgiler veren Çağlayan, İzmir'de Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak yeni fuar alanının da fuarcılığa sağlanacak teşviklerden yararlanabileceğini belirtti.

Çağlayan, Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na seslenerek, ''Yeni teşvik sisteminde dükkan sizin. 50 bin metrekare alan üzeri kapalı alan yatırımlarını 5. bölge destekleriyle destekliyoruz, İzmir'e hayırlı uğurlu olsun'' dedi.
Bakan Çağlayan, İzmir'in EXPO adaylığı konusunda da gittiği tüm ülkelerde lobi yaptığını, görüşmelerinde ilk gündem maddesinin EXPO olduğunu, önceliğin EXPO'ya verildiğini, olimpiyat adaylığıyla ilgili taleplerin EXPO konusundan sonra gündeme getirildiğini söyledi.

-TİM Başkanı Büyükekşi-

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ise Türkiye'nin ihracatı geçen yıl yüzde 13,5 artarken AB'ye ihracatın yüzde 6 düştüğünü, yeni pazarlar bulma konusunda büyük bir çalışma bulunduğunu, bu konuda en büyük destekçilerinin Bakan Çağlayan olduğunu, kendisine teşekkür ettiklerini belirtti.

2013 yılında 160 milyar dolarlık hedef koyduklarını, bu rakama ulaşmak ve katma değeri artırmak için inovasyon, tasarım, Ar-Ge ve markalaşma çalışmalarına yönelik projelere ağırlık verdiklerini kaydeden Büyükekşi, ''Geçen yıl bu kadar büyük zorluğa rağmen böyle bir artışın sağlanmasında her ihracatçının emeği, çalışması var. Marifet iltifata tabidir. Bu başarıyı gösterenlere iltifat etmemiz gerekiyor'' dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu da yaptığı konuşmada, İzmir'deki sanayi bölgelerinin teşvik adaletsizliği nedeniyle dolamadığını, bunun ihracatın daha fazla artmasını engellediğini, kente EXPO hedefi kapsamında turizm ve hizmet sektöründe de özel teşvikler sağlanması gerektiğini bildirdi.

EİB Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ise Ege bölgesinin diğer birliklerin rakamları da katıldığında toplam ihracatının 17,5 milyar dolar, ithalatının ise 17,7 milyar dolar olduğunu, ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 99 olduğuna dikkati çekti.

Törende Bakan Çağlayan, en fazla ihracat yapan Petkim Petrokimya Holding adına Genel Müdür Saadettin Korkut, en fazla ihracat yapan sektörel dış ticaret şirketi olan Pergamon Statüs Dış Ticaret AŞ adına Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi ve en fazla üretim ve ihracatı bulunan firma olan İzmir Demir Çelik Sanayi AŞ adına Yönetim Kurulu Başkanı Halil Şahin başta olmak üzere 55 firmaya ödüllerini verdi.