Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

"Odaklı bankacılık" stratejisi ile yola çıkan Burganbank'ın Genel Müdürü Mehmet Sönmez kuruma ve sektöre dair beklenti ve öngörülerini BloombergHT.com Editörü Süheyla Yılmaz'a değerlendirdi; Sönmez "Odaklı bankacılık" ve "bağlılık" mesajı ile hedefe nasıl yürüyeceklerinin yol haritasını çizdi.

Burganbank Genel Müdürü Mehmet Sönmez, Kuveytli Burganbank'ın ana sermayeder olması ile kan tazelediklerini aktararak "Müşterilerimize, iş ortaklarımıza ve çalışanlarımıza ömür boyu bağlılık ve birliktelik sağlamayı istiyoruz. Bu sebeple bağlılığın ve birlikteliğin ifadesi olan yüzüğü logomuz olarak seçtik." bilgisini verdi.

Burganbank'ın Kuveyt'teki logosunun da yüzük olduğunu hatırlatan Sönmez "Logomuzdaki turuncu renk ise enerjinin ifadesi. Enerji bizim için iki anlam ifade ediyor: Kuvet'te petrolden gelen doğal enerji ve de bizim müşterilerimize yansıtmak istediğimiz ön yüzümüz. Dolayısıyla ikisini birleştirdiğimiz zaman logomuzu yüzük olarak belirledik ve lansmanımızı da bu şekilde yaptık." dedi.

-Odaklı bankacılık

Reklam afişlerinde aile sıcaklığı, esnaf ve kobi temalarını seçen Burganbank'ın yol haritasında ise odaklı bankacılık ve kobiler önemli bir yer teşkil ediyor.

"Odaklı bankacılıkta üç sac ayağımız var: Birikimlere ve tasarruflara yönelik bireysel bankacılık, imalat yan sanayi ve turizmin önde olduğu işletme bankacılığı ve dış ticarette de ticari bankacılık." diyen Sönmez "Bizim zaten bir önceki hissedarımızdan kalma çok güçlü bir Avrupa ağımız var. Onun üstüne şimdi bir de Ortadoğu, Körfez ve Afrika'yı da koyduğumuz zaman dış ticarette bu üç kulvarda fark yaratarak odaklı bankacılık hizmetimizde sağlıklı büyümemizi sürdüreceğiz." dedi.

Sönmez, "Biz; bu coğrafyayı, bu toprakları ve insanımızı çok iyi tanıdığımızı iddia ediyoruz. Ve biz, biz derken banka yönetimini, çalışanları ve hissedarın bütününü kastediyoruz. Çünkü biliyorsunuz bizim bankamız 1984 yılında kuruldu. Tekfenbank ismiyle uzun yıllar hizmet verdik sonra Eurobank Tekfen olduk. 29 ocak tarihinden beri de Burganbank'ız. 20 küsür yıldır ülkemizde faaliyet gösterdiğimiz için de coğrafyamızı, insanımızı davranış biçimlerini ve de Türkiye'nin ve bankacılık sektörünün geleceğini çok iyi biliyoruz." mesajını verdi.

Türkiye ile Kuveyt'in ilişkilerinin tarihe dayanan bir ilişkiler zinciri oluşturduğunu hatırlatan Sönmez "Özellikle bu son 10 yılda da oldukça entegre olduk. Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Körfez ülkeleri ekonomi politikamızda ülkemiz için önemli. Dolayısıyla harika bir zamanlama oldu." dedi.

Sönmez Burganbank'ın büyüme stratejisinde Türkiye'nin önemini ise şöyle özetliyor:

"Burganbank, MENA denilen Ortadoğu ve K. Afrika bölgesinde çok etkili bir banka olmak istiyor. Bu sebeple Türkiye çok önemli bir ayak. Çünkü Türkiye hem batıyla doğu arasında köprü. Hem de Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri ile ticaret hacmi inanılmaz gelişen bir ülke. Şimdi Türkiye'nin 2012 yılındaki dış ticaretine bakalım, bir önceki yıla göre yüzde 4 arttı. Türkiye'nin sadece MENA ülkelerine dış ticareti ise bir önceki yıla göre yüzde 35 arttı. MENA'ya ihracatımız ise 2011 yılındaki yüzde 9 seviyesinden 2012 yılında yüzde 12'ye yükseldi. 2013 yılı ve önümüzdeki 3 sene bunun yüzde 15 ve üstüne çıkması bekleniyor. Bununla birlikte en büyük ihracatımız Avrupa'ya iken kriz sebebiyle yüzde 50'lik pay yüzde 46'lara kadar geriledi. Bu sebeple Ortadoğu, Körfez ve Kuzey Afrika'nın stratejik önemi hem bizim açımızdan hem de Ortadoğu'dan bakınca Ortadoğu açısından çok önemli. Tam da
bu dönemde Burganbank'ın Türkiye'ye gelmesi deyim yerindeyse pastanın üzerindeki çilek oldu.

-KOBi bankacılığı

Sönmez Kobilere beş yıl önce odaklanmaya başladıklarını belirterek "Burganbank'ın stratejisi ile de çok örtüştü. Daha önceki ana hissedarlarımız ile birlikte belirlediğimiz ana stratejimizin sonucu olan KOBİ odaklı bankacılığımız Burganbank'ın bizim hisselermizi almasında çok önemli rol oynadı. Biz bu sayede 2008 yılından beri kredilerimizi 5 kat mevduatımızı 4 kat büyüttük. Şube sayımızı iki katına
çıkarttık. Şu anda 60 şubeye geldik. 12 ilde faaliyet gösteriyorduk 20 ile ulaştık. Çalışan sayımızı ikiye katladık. Bu stratejimizi devam ettireceğiz." bilgisini verdi.

"Biz imalat yan sanayini çok seviyoruz, yani gerçek üreticiyi." diyen Sönmez, "Türkiye'de gayrisafi milli hasıla her sene ortalama yüzde 4 - 5 oranında büyüyecekse bu bizim imalat sektörümüzün ağırlıklı ihracatının artması ile büyüyecek. İç tüketimin artması ile bir ülkenin büyümesinin nelere yol açabileceğini 2011 yılında gördük. O nedenle imalat sanayi lokomotif, biz buna çok inanıyoruz. Bugün Türkiye'de 1 milyon 750 bin firma var. Aşağı yukarı bunun 250 bini imalat sektöründe. Tekstil, demir - çelik, inşaat, otomotiv... Yan sanayinin biz önümüzdeki beş yıl içerisinde iki katına çıkacağına inanıyoruz. Çünkü ihracat seferberliği uzun yıllardır ivmesini artırarak devam ediyor. Yeni teknolojiler geliyor ve bizim müteşebbis halkımızn girmediği pazar yok. THY nereye uçsa hemen arkasından ihracatçı birliklerimiz oraya gidiyor. Bu bir tesadüf değil bir strateji." açıklamasında bulundu.

Sönmez; KOBİ'lerde imalat yan sanayi kadar turizme de odaklandıklarını belirterek "Turizmin alt segmentinde bulunan pansiyonculuk, butik otel ve turizm acentalığı hizmetlerine de inanılmaz destek veriyoruz. Çünkü Ortadoğu ile Türkiye arasında turizmin gelişeceğine inanıyoruz. Turist dediğinizde Almanya, Rusya başı çeker ama bizim gerek tarihi dokumuz gerek kültürel dokumuz gerekse doğal güzelliklerimiz Ortadoğu'dan da turist çekmeye çok müsait." açıklamasında bulundu.

Türkiye'de de turizm gelirini revize rakamla yaklaşık 30 milyar dolara ulaştığını bilgisini hatırlatan Sönmez; "Bu rakamın 2023 yılında 50 milyar dolara gelmesi lazım. Bu sebeple sadece deniz turizminin değil kültür, tarih ve kongre turizminin de orta ölçekli firmalara yayılacağına çok inanıyoruz." dedi.


-İhracatın Avrupa'dan Ortadoğu'ya kayması ve bankaların rolü

Sönmez; ihracatın Avrupa'dan Ortadoğu'ya kayması ve bankaların rolü ile ilgili olarak "Irak'ı ele alalım. 5 sene önce bizim dış ticaretimizde ihracat 1,5 milyar dolardı. Geçen sene 10 milyar dolara çıktı. Irak'ta bugün inşaattan tutun teknolojiye, barajlara, yollara, dayanıklı tüketim ürünlerine inanılmaz gereksinim var. Ancak Irak'ta nasıl satacaksınız kime dağıtacaksınız? Bir güven boşluğu var. Türkiye'deki bankalarımızın Irak'ta birer şubesi var, kuzeyde. Bu bankaların henüz muhabir ilişkileri yok. Bizim ana hissedarımızın Irak'taki bankasının 38 şubesi var ve sadece kuzeyde değil, Bağdat'ta, Basra'da ve diğer bölgelerde. Irak'taki 38 şubeli bir bankanın buradaki ağıyız. Irak'a ihracat yapmak isteyecek bir firma ıraktaki bir karşı firma hakkında istihbarat ihtiyacı hissediyor. Özellikle güvenlik açısından nakit parayla çalıştıklarından ve elektronik ödeme sistemleri altyapısı henüz tam oluşmadığından Irak'ın en büyük sorunu para transferi." bilgisini verdi.

"Dış ticarette bizim bankamız Irak'ta olduğu gibi Cezayir ve Tunus, Ürdün ve Kuveyt'te de fark yaratacak." diyen Sönmez, "Doğalgaz ve petrol alımından dolayı Türkiye ile Cezayir'in 1,5 - 2 milyar dolara yaklaşan bir ticaret hacmi var. Bizim ana hissedarımızın tüm bu ülkelerde ağları var. Ortadoğu - Körfez kökenli bir bankanın Türkiye'ye gelmesinin yaratacağı farkı hep birlikte göreceğiz." açıklamasında bulundu.

Ticari bankacılık alanında odaklanacakları bir diğer konunun da Körfez'den Türkiye'ye gelmek isteyen sermaye olduğu bilgisini veren Sönmez "Yatırımcı nereye geleyim, sorusunu soruyor. Borsaya yatırım konusunda şirketimiz yol gösteriyor ama peki ya reel sektöre yatırım yapmak isteyen yatırımcı? Arsa almak istiyor, proje finansmanına ihtiyaç duyuyor, yeni projelere girmek istiyor. Bir bilen lazım. İşte biz de Körfez ülkelerinden Türkiye'ye gelmek isteyecek olan yatırımcılara yol gösterme konusunda ticari ve kruumsal bankacılık tarafında misyon edindik. 20 ilde faaliyet gösteriyoruz, çıkmamız gereken sayı 30 ki bu 30 il zaten türkiyenin GSMH'nın yüzde 85'ini kapsıyor." açıklamasında bulundu.

-Biz hem buradanız, hem oradanız...

"Oradaki hangi bankadan buraya hangi para nasıl gelecek?" sorusunu soran Sönmez, "Türkiye'deki bankaların kendi şubeleri dışında henüz böyle bir ilişkileri yok. Ama bizim 38 şubeli ana hissedarımızın bankası var. Bizim özellikle ticari bankacılık alanında yaratacağımız fark ise şu dış ticarette ihracatın artmasına inanılmaz katkıda bulunacağımıza inanıyoruz. Oradaki firmaları tanıyoruz, paraya aracılık edeceğiz. Buradaki firmalarla zaten çalışıyoruz. Biz hem buradanız hem oradanız." mesajını verdi.

-Ticari bankacılığın yolu bireyselden geçer

Bugün Irak'ta faaliyet gösteren iş insanlarının zamanında ceplerinde 50 - 60 bin TL ile yola çıkan girişimciler olduğunu belirten Sönmez "Biz bunun bir bütün olduğuna inanıyoruz. Bizim reklam fotoğraflarımızda gördüğünüz aile bireylerinin çoğu zaten KOBİ üyesi. KOBİ dediğiniz zaman bir makinadan bahsetmiyorsunuz içinde insanlar olan müteşebbisler kitlesinden bahsediyorsunuz. Bugün imalat yan sanayi dediğinizde KOBİ'ler dediğinizde hepsi aile şirketi. Bu sebeple o bireylerin de parasının değerlendirilmesi ve bir bilenin onlara yol göstermesi lazım. Biz parası olan bireyleri başka bir sokakta imalat yan sanayinde varlık gösteren bireyleri başka bir sokakta aramıyoruz. Böyle kurumsallaşmış bildiğiniz bölümler, mali işler, hazine, vs olan şirketler değil. Dolayısıyla bu ailelerin birikimlerinin de değerlendirilmesi ve bir bilenin yol göstermesi lazım." dedi.

-Bireysel bankacılık ve Burgan Yatırım

Sönmez; Burganbank'ın bireysel bankacılıktaki yol haritasının ağırlıklı olarak birikimlerin değerlendirilmesi üzerine kurulduğunu bildirdi.

Aile ve birey kavramına önem verdiklerini belirten Sönmez "30 - 50 bin TL arası birikimi olan bireyleri hedeflioruz. Çünkü şuna inanıyoruz, Türkiye'de artık yüksek faiz dönemi bitti. mevduat faizleri yüzde 7 - 7,5 arasında bulunuyor. Bunu netleştirirseniz yüzde 6,5 eder.  Enflasyonu yüzde 6 - 6,5 öngörüyoruz. Demek ki mevduattan para kazanma devri bitti. Ancak paranızın değerini koruyabiliyorsunuz." bilgisini aktardı.

Yeni enstrumanlara ihtiyaç olduğunu belirten Sönmez, menkul kıymetler piyasası, yeni fonlar ve bireysel emeklilik gibi yeni enstrumanların etkinliğinin önümüzdeki beş yıl içinde artacağına inandıklarını belirtti.

Bu nedenle Burgan Yatırım'ın operasyonlarını genişlettiklerini belirten Sönmez "Eski adıyla EFG İstanbul Menkul Kıymetler yine bizim br iştirakımız olan burgan Yatırım adını aldı. Burgan Yatırım daha önceleri yurt dışındaki müşterilere çok aktif hizmet veren bir şirketken şimdi bu misyonunun yanında bir de ilave olarak yurt içindeki müşterilerimize de hizmet verecek. 50 - 60 bin TL birikimi olan, borsayı ve menkul kıymetler piyasasını çok iyi bilmeyen ama bir danışmana ihtiyaç duyan bireylere bu hizmeti sunacağız." bilgisini aktardı.

İnternet üzerinden 18 nisan tarihinden itibaren devreye girecek olan sistem ile ister cep telefonundan ister tablet üstünden uygulamalar aracılığı ile hizmet alınabileceğini aktaran Sönmez; 5 - 15 TL arasında borsadan anlamayan ya da korkanlara online danışmanlık hizmeti sunacağız. Fakat illa ki fiziki temas ile iletişim kurmak istiyorsanız ilave olarak bizim mevcut şube ağımızın bulunduğu bir takım illere bu hizmeti götüreceğiz." açıklamasında bulundu.

Sönmez henüz 1 ay önce kurulan Burgan Portföy A.Ş. ile fon çeşitlemesi yaparak yurt içinde ve yurt dışındaki potansiyel müşterilerine  ürünlerini sunacaklarını duyurdu.

-Biz sıfırdan başlamadık

Büyüme hedefleri arasında banka satın alam planlarının olmadığını belirten Sönmez, "Biz sıfırdan başlamadık. Burada zaten faaliyet göstermekte olan, yeni hissedara kavuşmuş, atak yapmakta olan bir bankayız. Üç kulvardaki organik büyümemiz bizi istediğimiz hedefe zaten götürecek. Yüzde 99.26 oranında hisseler kuveytli Burganbank tarafından kontrol ediliyor, halka arzı düşünmüyoruz ve bu şekilde devam edeceğiz." bilgisini aktardı.