Güney Kıbrıs Parlamentosu'nun kurtarma paketini onaylayacağını varsayan Goldman Sachs stratejisti Francesco Garzarelli, ülkenin kurtarma paketinin sonuçlarının büyük ihtimalle kontrol altına alınacağını savundu.

Tartışmalı da olsa dış yardımın öngörülebilen bir durum olduğunu söyleyen Garzarelli, Ocak sonunda Güney Kıbrıs'ın ticari bankalarındaki mevduatların 68 milyar euroda seyrettiğini, bunun 26 milyar euroluk kısmını, büyük oranla Rusya ve İngiltere gibi ülkelerin vatandaşları gibi Euro Bölgesi dışındakilerin oluşturduğuna dikkat çekti. Gazarelli, Güney Kıbrıs'ta ikamet edenlerin payı olan 42 milyar euroluk kısmın, Güney Kıbrıs'taki yabancı şirketlerin mevduatlarını da kapsadığını not düştü.

Garzarelli, tüm banka mevduatları için geçerli olacak olan verginin, diğer ülkelerin vergi mükelleflerine yerlilerin yalnız başına maliyeti yüklenmeyeceği sinyali gönderdiğini belirterek, verginin birikmiş varlık üzerinde bir sefere mahsus bir durum olduğunu söyledi.

Francesco Garzarelli, İtalya'nın son bütçesinde mevduatlar da dahil, tüm finansal varlıklarından vergi aldığını ve 1993'te sıradışı bir mevduat vergisi uygulamaya koymuş olduğunu hatırlattı.

Euro Bölgesi bankalarının AMB'nin LTRO operasyonları satesinde yeterli likiditeye sahip olduğunu anlatan Garzarelli, mevduat kaçış sinyallerinin de geçici operasyonlarla bertaraf edilebileceğini belirtti.

Güney Kıbrıs'ın kurtarma paketinden iki ders çıkarılabileceğini söyleyen Garzarelli, bu dersleri şöyle sıraladı:

1. AB yetkilileri banka kreditörleriyle daha kapsamlı ve hatta bazı noktalarda yaratıcı bir maliyet paylaşımından yana bir çözüm buldu

2. Yatırımcılar orta ve küçük ölçekli şirketlerin sermaye yeterliliğini sorgulamaya devam ederken, Kıbrıs Rum Kesimi örneğinin, fonlama maliyetlerinin Avrupa ülkeleri genelinde ve ulusal bankacılık sistemleri içinde dağıtılacağını bir kez daha vurgulayacak.