Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Analiz - S&P, Moodys’i köşeye mi sıkıştırdı?

Analiz - S&P, Moodys'i köşeye mi sıkıştırdı?

Piyasa uzmanları, S&P'nin not artırımını BloombergHT.com'a değerlendirdi

Giriş: 28 Mart 2013, Perşembe 11:15
Güncelleme: 28 Mart 2013, Perşembe 11:16

S&P beklenen kararı beklenmeyen bir anda vererek Türkiye’nin notunu BB’den BB+’ya çıkardı ve yatırım yapılabilir seviyenin bir kademe altına çıkarmış oldu. Görünüm ise durağanda. Notun durağanda olması aslında önceki dönemlere bakıldığında çok da kredi derecelendirme kuruluşlarını etkilemiyor. Görünüm pozitife çevrilmeden yatırım yapılabilir kredi notuna yükseltildiğinin örneğini önceki dönemlerde gördük. Kurum verilen kararda, yumuşak iniş sürecini başarıyla tamamladığını, cari açıkta aldığımız yolda başarılı olduğumuzu, ancak % 7'nin altına inmeyeceğini bir kenara not ediyor. Bundan sonraki not artışı için % 7 cari açık yeterli mi, değil mi, bunun bir miktar altı çizilebilir. Politik gelişmelere de atıfta bulunulması ekonomistler için sürpriz olmuşa benzer.

Karar sonrası piyasa tepkisi sınırlı kaldı. Dolar/TL 1.82’li seviyelerden 1.81’li seviyelere geriledi. Sepet kur bir miktar geri çekilerek 2.07’nin altına geldi. Ancak bunda Merkez Bankası'nın faiz kararının da etkileri var. Not artışının piyasalara sınırlı ve limitli olmasının sebebi uzun zamandır hak edilen bir notun zamanlamasının geç olması.

S&P bu hareketiyle kredi notunu, Moody’s in yanına, hatta durağanda bırakmasıyla bir tık altına getirdi. Görünümün durağan olması, S&P’nin yatırım yapılabilir kredi notu için bir acelesi olmadığını gösteriyor. Piyasalar Fitch ve Moody's ile yolumuza devam ederiz der gibi. Şimdi gözler Moody's’de.

S&P bize haksızlık yapıyor mu?

Bunun için Türkiye’nin ile aynı nota sahip (BB+ ) ülkelere baktık.

İlk olarak, S&P’den BB+ notu olan ülkelerin Borç stoku/ Büyüme oranlarına bakıyoruz.

Aynı nota sahip ülkelerde, Hırvatistan % 66,1, Filipinler % 50,6, Türkiye % 40,4, Romanya % 34,6 ve Endonezya % 24,8. Türkiye bu listede güvenli bir yerde. Hırvatistan ve Filipinler gibi bizden borcu daha yukarıda olanlar var, Romanya ve Endonezya gibi borcu daha düşük olan ülkeler de var. Borç yükü anlamında bakıldığında aslında bulunduğumuz yer doğru gibi duruyor.

Bütçe anlamında baktığımızda ise, S&P ile aynı notu alan ülkeler arasından Türkiye % - 2,3 bütçe dengesi/ büyüme ile en düşük bütçe açığı olan ülke olarak görülüyor. Filipinler ve Endonezya da aynı orana sahip. Hırvatistan % - 3.30 ve Romanya % - 5.50 ise bütçe açığı daha yüksek olan ülkeler olarak sıradalar. Bütçe açığı ve Borç stoku anlamında bir üst ligi bile zorlayabileceğimiz görülüyor.

Cari açık anlamında ise S&P’nin nereye takıldığını açıkça görmek mümkün. Türkiye ile aynı nota sahip ülkelerin Cari Denge/Büyüme oranlarına baktığımızda ise Filipinlerin % 2,7 ile en tepede olduğu yerde, Endonezya % -2 ,8, Romanya % - 3,8 olduğu yerde, Türkiye % - 6,9 ile dikkat çekiyor. Bütçe, borçlanma ve büyüme konusundaki artıları, Cari Dengeyi % 7 veya hemen altında tutabilmenin bir başarı olduğunu da kuruluş bir kenara not ediyor.

Piyasa oyuncularının not artırımı ile ilgili yorumları ise şu şekilde:

Ekspres Invest Başekonomisti Özlem Derici:

“Zamanlaması sürpriz oldu ama makro ekonomik çerçeveden baktığımız zaman geç kalınmış bir karar. Politik risklere olan vurguları dikkat çekici. Cari açıktaki olumlu seyirden dolayı olması beklediğimiz bir şeydi ancak politik risklere atıfta bulunulması çok subjektif bir konuydu. S&P’nin Kürt sorunu çözümüne yaptığı vurgu politik risklere ne kadar ağırlık verdiğini gösteriyor. Bu sürecin tamamlanmasıyla yeni bir not artırımı gelebilir. Bu noktadan sonra Moody's veya S&P’nin yine de çok aceleci olmayacağını düşünüyorum.”

Erste Menkul Değerler Başekonomisti Nilüfer Sezgin:

“Cari açıktaki vurgu sürpriz değil, barış sürecine ilişkin ilerlemeler beklenmiyordu. Barış sürecinin her ne kadar önceki dönemlere göre daha umutlu olunsa da, başlangıç aşamasında olduğunu görüyoruz. S&P geride kalmasını bu şekilde bir fırsat olarak değerlendirdi. Piyasa açısından hiç önemi yok diye düşünmüyorum. Cari açığın artışa geçmesi beklenen bir dönemde kredi notunun artırabileceğini göstermesi açısından önemli bir hamleydi. S&P, ikinci bir not artışını döviz rezervlerindeki artış ve dış açığımızdaki dayanıklılığa bağlamış. Seçimlere de atıfta bulunulmuş, seçim sürecine yakın bir zamanda para politikasının korunup korunmayacağını izleyip, beklemede kalır diye düşünüyorum.”

Halk Yatırım Stratejisti Işık Ökte:

“S&P’nin barış sürecinde kat edilen mesafe ve cari açıktaki azalışın Türkiye makro verilerine pozitif yansıyacağını düşündüğünden not artırımına gittiği gözükmektedir. S&P’nin not artırımının FX piyasasında hemen fiyatlanmaya başladığını görüyoruz - USD/TRY cross’u 1,8225 seviyesinden, bu sabah 1,8145 seviyesine satılırken (1,8105 en düşük), Döviz sepeti ise 2,0780 seviyesinden 2,0670 düzeyine geriledi. Sabit getiri piyasasında da pozitif etki yapacağını düşündüğümüz bu not artışının, IMKB etkisinin sınırlı olacağı düşüncesindeyiz. Hatırlayacaksınız, S&P Türkiye’nin 20 Eylül 2011’de yerel para cinsinden kredi notunu yükselttiği gün IMKB100 endeksi TL bazında % 5 üzeri prim yapmış, ondan sonraki bir ayda %18 değer kaybetmişti. Onun için bu tip not artış hareketlerinin hisse senedi tarafında önceden fiyatlanma prosesini de göz önünde bulundurmamız gerekli. “

BloombergHT Araştırma Bölümü

Ayşe İyigündoğdu

aiyigundogdu@bloomberg.net