Advertisement
HABERLER ABONE OL

Merkez Bankası 25 baz puanlık indirim beklentilerine karşılık, politika faizinde ve gecelik borç verme ve alma faizlerinde 50 baz puan indirime gitti. Politika faizinde %93 ekonomist 25 baz puan beklerken, dün Deutsche Bank ve Goldman Sachs ın politika faizinde indirim beklemediğine dair notlar gördük. Alt bantta 25-50 baz puan indirim bekleyenler %60 çoğunluktayken, aynı miktarda üst bantta indirim bekleyenler %40 taydı. Bu anlamda üst banttaki indirim daha şaşırtıcı oldu denilebilinir.

Merkez Bankası faiz kararında büyümeye destek olarak görülürken, enflasyon konusanda Bankanın endişeli olmadığı şeklinde yorumlandı. Emtia fiyatlarındaki sert geri çekilmeye de değinilerek bu bağlamda cari açık için de elinin rahat olduğu görülüyor.

Notlardaki en çarpıcı nokta ise bir önceki toplantı notlarında ihracatın küresel büyüme göre güçlü seyrettiğine değinilirken bu toplantı notlarında ihracatın yavaşladığından bahsedilmesi. Bunu son gelen TIM rakamlarından da görmek mümkün. Karar ayrıca iç talebi güçlendirici ve öne çıkarıcı olarak analistler tarafından yorumlandı. Burda önemli bir nokta iç talep bize hedeflenen %4’lük büyümeyi verecek mi sorusu.

Öte yandan kredilerin referans değerinin üzerinde seyrettiğinin altı çizilmiş ancak buna karşılık munzamlarda bir değişiklik bulunmuyor. Bunun ana sebebi olarak ise krediler tarafında artış olmasına karşılık üretim tarafında halen bir toparlanma görülmemesinden kaynaklanıyor. Sermaye artışlarının yeniden hızlandığının altı çizilmiş. Ekonomistlerin genel kanısı bu girişlerin devamıyla birlikte bir sonraki toplantılarda koridorun alt bandında daha fazla indirim öngörüsü hakim.

Merkez Bankası faiz kararının piyasaya etkisinin yorumlanması, ekonomist, tahvil,hisse senedi ve kur açısından yorumları ise şu şekilde;

Nilüfer Sezgin, Erste Menkul Değerler Başekonomisti

Bizim beklentimiz 50 baz puan indirim yönündeydi. TL’deki değer kazancı, ekonomideki zayıflık ve global easing buna imkan verecek diye düşünmüştük ve öyle de olmuş gibi görünüyor.

Asıl kilit nokta bence dış talebin zayıfladığı bir ortamda iç talebi desteklemenin riskli olduğuydu. Zira cari açığı artırabilir. Ama emtia fiyatlarının düşüyor olması bu riski almasına izin vermiş merkezin.

Kredilerdeki gidişat alarm verici seviyede değil. Bunu da teyit ediyor merkezin kararları. O nedenle “macroprudential tightening” sınırlı kalmış. Merkezin baz senaryosunda değişiklik olacağı da anlaşılıyor. Para politikasının İç talebe daha fazla destek verdiği bir çerçeveye geçilecek belli ki. Ancak, bu durum enflasyon tahmininde değişim getirmeyecektir. Zira emtia fiyatları da düşüyor. Baz senaryo değişimi kapsamında daha fazla faiz indirimleri gündeme gelebilir ileride. Özellikle de kura bağlı olarak alt koridor indirimi olabilir

Hüseyin Gayde, Ak Portföy Fon Yöneticisi

PPK, metinde de belirttiği üzere, yurtdışı sermaye akımlarında beklenilen hızlanmaya karşı, enflasyonun düşük seyretmesini beklediği ortamda faiz indirimine gitti. Toplantı öncesi yapılan anketlerde, PPK’nın faiz indirimine gitmesi bekleniyordu. Süpriz olan 25 baz puan olan indirim beklentisine karşı faizleribn 50 baz puan indirilmesi oldu.Bankacılık üzerine etkisine bakacak olarsak, faiz hadlerindeki düşüş, aktif-pasif vade yapısının farklı olmasından dolayı bankaların pasif tarafını aktif tarafından daha önce etkilemektedir. Bu da bankalar için kısa vadede getiri imkianı anlamına gelmektedir. ROK tarafındaki artışlar ise, doğrudan pasif tarafını olumsuz etkileyebilmektedir (bankaların ROK imkanını kullanma oranlarına göre bankadan bankaya farklılık gösterebilir). Burada sermaye akımlarının etkisinin hisse performansları üzerinde daha etkili olacağını düşünüyorum.

Erkin Işık, TEB Sabit getirili Menkul Kıymetler Stratejisti

Yurdışı ekonomik gidişattaki bozulmanın etkisi ile ekonomiyi daha destekleyici yönde, belirgin bir tavır değişikliği olduğu anlaşılıyor. Ekonomik veriler zayıf kalırsa ve kurlarda daha belirgin bir değer kaybı sağlanmazsa, daha fazla faiz indirimi de olabilir. %15 kredi büyümesi için referans değer ifadesi kullanılmış ki, bu konuya önümüzdeki dönemde daha önem verileceğini düşündürüyor. Esas koridorun üst bandında indirim bu kadar beklenmiyordu, toplamda beklentilerin ötesinde daha güvercin bir tavır var. Kısa vadelerin daha iyi performans göstereceğini düşünüyorum.

Burçin Metin, ING Bank Döviz İşlemleri Yöneticisi

Bundan sonar Dolar/TL ’nin seyri euro’ya göre değişebilir. Gelişen ülkeler hala pozitif görünüyor. Piyasada hala yatırım yapılabilir kredi notu fiyatlanıyor bu açıdan çok bozulmuyor TL seviyesi. 1.7870 kırılırsa, aşağı yönlü hareket görebiliriz.

BloombergHT Araştırma Bçlümü

Ayşe İyigündoğdu

aiyigundogdu@bloomberg.net