Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Moody's'in ardından S&P'den de beklenen not artışına ilişkin, "S&P'nin de ülkemizin hakkını teslim etmesi kaçınılmaz bir sonuç" dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ertaş, Fitch'le başlayan, Moodys'le devam eden not artışında, sıranın S&P'de olduğunu ve zamanın daha fazla uzamayacağını tahmin ettiğini söyledi.

Uluslararası kabul gören 2 reyting kuruluşunun "yatırım yapılabilir" notu verdikten sonra 3. notun çok fazla önem arz etmediğini belirten Ertaş, "Marjinal etkisinin çok fazla olmayacağını tahmin ediyorum. Zaten uluslararası yatırımcıların baktığı notu şu anda almış bulunuyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Ertaş, Türkiye'nin aldığı notun uluslararası yatırımcıların ülkeye güvenle yatırım yapabileceğinin tescili olduğuna değinerek, bunun "geçer bir karne notu" olarak düşünülebileceğini vurguladı.

-"Not artışı BIST'te, orta ve uzun vadede etkisini gösterecek"-

SPK Başkanı Ertaş, Türkiye'nin kredi notunun artışının Borsa İstanbul'a orta ve uzun vadede etkisini göstereceğini ifade ederek, "Daha fazla küresel sermaye Türkiye'ye gelecek. Gelen sermaye daha uzun süre ve daha düşük maliyetle Türkiye'de kalacak" dedi.

Türkiye'nin portföy yatırımlarının, doğrudan yatırım ve üretim tesisleri içinde gelişeceğini vurgulayan Ertaş, "Bu da hem Türkiye'nin büyümesi ve gelişmesine katkı sağlayacak hem de maliyetler daha da aşağıya çekilecek" diye konuştu.

2023 vizyonu kapsamında SPK'nın üzerine düşen çok görev olduğunu belirten Ertaş, "Yılın sonuna kadar bütün mevzuatı yeniden yazıyoruz. Sadece mevzuat olarak kalmıyor, aracılık sektörü yenileniyor. Halka arzların nasıl gittiğini takip ediyorsunuz" dedi.

Kurumsal yatırımcılar, aracılık sektörü, halka arz sektörü ve Borsa İstanbul'un daha iyiye doğru emin adımlarla gittiğini belirten Ertaş, "Bambaşka bir sermaye piyasası 2014'den itibaren Türkiye'nin huzurunda olacak" ifadesini kullandı.

Ertaş, "Hem enflasyondaki düşüşle hem not artışıyla birlikte önümüzdeki dönemde bir süre daha reel faizle yaşamayı öğreneceğiz. Faiz düşüşünün 2 tarafı var. Yatırımcı açısından düşük gelir demek, kaynağı kullanan borcu kullanan firmalar açısından da düşük maliyet demektir. Kendi içerisinde zamanla bir dengeye oturacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

AA