Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Ekonomi literatüründe bugüne kadar yapılmış araştırmaların bazılarını köşeye sıkıştıran UBS AG'nin son raporuna göre, bir ülkenin nüfusu yaşlandıklaça, enflasyon oranı düşüyor ve bu durum sanayi ülkelerinin merkez bankalarını zorluyor.

İsviçreli UBS'in Singapur'daki ekonomistlerinden Andrew Cates, 5 yıllık ortalama enflasyon seviyeleriyle, bağımlılık rasyosundaki değişiklikleri bir araya getirerek, çok yaşlı ve çok genç çalışan nüfusu karşılaştırdı.

Grafik, son yıllarda yaşlanan bir ulusa sahip olan ülkelerin genellikle düşük enflasyon ya da Japonya'daki gibi deflasyonla karşı karşıya kalırken, Hindistan, Türkiye ve Brezilya gibi genç nüfusa sahip olan ülkelerin ise nispeten daha güçlü fiyat baskılarına sahip olduğunu gösterdi.

Cates, 30 Mayıs tarihli raporunda, "Birçok gelişmiş ve gelişmekte olan görünümünde yaşlanan bir dempgrafi, enflasyonun nasıl evrileceği konusunda bazı fikirler verecek" yorumunda bulundu.

Öte yandan çalışmanın sonucu, ekonomi kitaplarındaki tanımla ters düşüyor. Ekonomi kitaplarına göre nüfus büyümesindeki yavaşlama, istihdam arzındaki daralmadan ötürü ücret ve dolayısıya enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı uyguluyor. Ancak Cates'e göre bu açıklama, demografinin, dayanıklı mal ve mülkler üzerindeki etkisini yok sayıyor.

St. Louis Fed'in, gençlerin ilk olarak çok fazla varlıklarının olmadığını ve bu nedenle tek gelir kaynaklarının ücret olduğunu söyleyen çalışmasından alıntılayan Cates, gençlerin bu nedenle yüksek ücretler ve bunun sonucu olan enflasyonla yaşama konusunda rahat olduğunu belirtiyor.

Diğer tarafta, yaşlı nüfusun daha az çalışması ve tasarruflarında yüksek getirileri tercih etmesinden ötürü, enflasyon istemiyor.

Cates, "Ekonomide hangi grup üstünlüğe sahipse, politikaları ve ekonomik sonuçları daha fazla kontrol edebilme yeteneğine de sahip oluyor" yorumunda bulundu.