Gelişen piyasa hisseleri, tahviller ve para birimlerinden çıkışa ufak ölçekli bireysel yatırımcılar öncülük etti. Bireysel yatırımcılar, Haziran'dan bu yana gelişen piyasa fonlarından 18.1 milyar dolar ile, sigorta şirketleri ve emeklilik fonlarından oluşan kurumsal yatırımcıların iki katı büyüklükte çıkış yaptı.
Bu durum, "mahalle" yatırımcılarının, düşük faiz, can sıkıcı yatırım getirileri ve merkez bankası politikatılarındaki değişiklikler karşısında piyasalarda volatilitenin yükseldiği ortamda küresel piyasalar üzerindeki etkilerini ortaya koydu.
Wall Street Journal gazetesinin EPFR Global'ın verilerine dayandırdığı haberine göre bireysel yatırımcılar Haziran'dan bu yana gelişen piyasa fonlarından 18.1 milyar dolar ile, finansal krizden bu yana yatırdıkları miktarının üçte biri oranda çıkış yaptı. Diğer tarafta kurumsal yatırımcılar ise gelişmekte olan fonlardan aynı dönemde kriz sonrası akışlarının yüzde 10'una karşılık gelen 9.3 milyar dolar çekti. Benzer tablo, kurumsal yatırımcıların büyük oranda satmayı bıraktığı, ancak bireysel çıkışların devam ettiği hisse senedi piyasalarında da görülüyor.
Büyük ve küçük kurumsal yatırımcılar gelişen piyasalarından büyük oranla aynı nedenle çekiliyor: Fed'in 4 senedir devam eden, finansal sisteme para enjekte eden ve gelişmekte olan dünyada hisse, tahvil ve para birimlerini şişiren kolay para politikasını sonlandırmaya hazırlanması.
Analistler, teker teker ufak da olsa, bireysel yatırımcıların çektikleri miktarların toplamının, gelişen piyasalardaki düşüşü derinleştirdiğini düşünüyor. Bu hareket, yatırımcıların genelinde rastlanan Brezilya ve Hindistan gibi büyük oranda etkilenmiş ülkelerdeki varlıklarını azaltsalar da, gelişmekte olan ekonomilerin yine de yükseleceği düşüncesini yansıtıyor.
Bireysel yatırımcıların, yapmaları gerekenin tam zıttını yaptıklarını savunan yatırım danışmanı Steve Blumenthal, Wall Street Journal'a yaptığı yorumunda gelişen piyasa paralarının büyük ihtimalle en iyi değerlemeye sahip olduğunu, ancak şu anda satıldıklarını söyledi.
Gelişmekte olan ekonomilerin ABD, Avrupa ve Japonya'nın küresel krizin etkisiyle resesyona sürüklenmesine rağmen büyümeye devam etmesiyle, bireysel yatırımcılar finansal kriz sonrasında gelişen piyasa hisse ve tahvillerinin en büyük alıcısı oldu.