Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Aydınlar: Fenerbahçe'yi daha büyük bir cezadan kurtardım

Aydınlar: Fenerbahçe'yi daha büyük bir cezadan kurtardım

Eski TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, "Ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermemekle daha büyük bir cezadan kurtardım." açıklamasında bulundu

Giriş: 18 Eylül 2013, Çarşamba 11:52
Güncelleme: 18 Eylül 2013, Çarşamba 13:52

Eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011'de başlayan şike süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Mehmet Ali Aydınlar, 3 Temmuz 2011 sürecinde yaptıklarının karşılığı olarak hain ilan edildiğini belirterek, "Bütün çabam ve hedefim büyük sıkıntılarla dolu süreçten ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkabilmesiydi. Yaşadığım 7 aylık sürecin tamamını bu hassasiyet üzerine kurdum ve bütün arkadaşlarımla bunun için olağanüstü bir çaba gösterdik. Karşılığı ne oldu? Bütün bu çabalarımın karşılığı hedef gösterilmek, hain ilan edilmek, milyonlarca insanın önüne hedef olarak konulmak oldu. Bu süreçte onbinlerce taciz mesajına ve tehditlere maruz kaldım. Hakkımda yüzlerce dava açıldı. Yaşamımın 25 yılını verdiğim kulübüm ve spor camiası önünde itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım. Bu yaşananları hak edecek ne yaptım?" ifadelerini kullandı.

-"Fırsat bir kere değil tam 3 defa Fenerbahçe yöneticilerinin eline geçti"

Şike sürecinde Fenerbahçeli yöneticilerin eline 3 defa fırsat geçtiğini ancak yöneticilerin bunu kişilerin bekası için ellerinin tersiyle ittiğini iddia eden Aydınlar, şöyle devam etti:

"Fırsat bir kere değil tam 3 defa Fenerbahçe yöneticilerinin eline geçti ama kişilerin bekası için bunları ellerinin tersiyle ittiler. Her ne kadar UEFA yetkilileri 'Soruşturmada adı geçen kulüpler Avrupa kupalarına katılabilir' dese de, 'Elimizde biz temiziz kağıtları var' demeyi de ihmal etmediler. 15 Ağustos'ta iki Fenerbahçe yöneticisini TFF'ye davet ettim. 'Bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmeyin. Kulübün menfatleri bu sene Şampiyonlar Ligi'ne gitmemekten geçiyor. (Bu yıl tedbiren katılmıyoruz) diyebilirsiniz' dedim. Aynı gün yaptığım basın toplantısında da 'kendisinden şüphesi olanlar Avrupa kupasına gitmesin' dedim."

-"Trabzonspor yerine Bursaspor'u önerebilirdik"

Aydınlar, UEFA'nın sürecin başladığı 3 Temmuz 2011'in ertesi gününde TFF'ye bir mesaj gönderdiğini ve Fenerbahçe'nin UEFA Şampiyonlar Ligi'ne gönderilmemesi gerektiğini vurguladığını aktardı.

Fenerbahçe yöneticilerinin önce gitmeme kararı aldığını sonra da bu kararı TFF versin diye topu kendilerine attığını kaydeden Aydınlar, Türkiye'yi riske edemeyeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Sürecin başladığı günün ertesinde UEFA yollamış olduğu mesajla bu konuya dair hassasiyetini bizimle paylaştı. Bu uyarı üzerine Fenerbahçe yöneticilerini çağırdım ve bunu kendileriyle paylaştım. Kendilerinden acilen konuyla ilgili karar vermelerini istedim. Bir yönetici ayağa kalkarak, 'Başkan şimdi gidiyoruz. Yönetim kurulu toplayıp, Şampiyonlar Ligi'ne katılmama kararını alıyoruz' diyerek federasyondan ayrıldılar. 23 Ağustos'ta gelen bu mesajda UEFA net bir şekilde, 'Fenerbahçe gelmesin' diyordu. 'Gelirse siz göndermeyin. Aksi takdirde Türkiye'yi cezalandıracağım' diyerek altını çiziyordu. Türkiye'yi riske edemezdim. Ertesi gün 'Kararı siz verin' dediler. Biz de kararı verdik ve Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne katılmadığı bilgisini UEFA'ya ilettik. Fenerbahçe'nin katılmama kararının ardından bir televizyon programına katıldım ve Trabzonspor'un kupaya alındığını öğrendim. Bunun üzerine UEFA yetkilisine tepki gösterdim. Zira Trabzonspor da soruşturma kapsamında ismi geçen kulüplerden bir tanesiydi. Bize sorulsaydı, Trabzonspor yerine Bursaspor'u önerebilirdik."

- "Fenerbahçe'yi çok daha büyük bir cezadan kurtardım"

Aydınlar, Fenerbahçe'yi UEFA Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyerek daha büyük bir cezadan kurtardığını söyledi.

Fenerbahçe'nin UEFA kupalarına gitmemesiyle, konunun 1 senelik cezayla kapanabileceğini savunan eski TFF başkanı, şunları ifade etti:

"UEFA yetkilileri, UEFA'nın amiral gemisi olan ve kendilerine göre dünyanın en önemli organizasyonu durumunda bulunan Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'yi oynatmayacaklarını söylemişlerdi. Fenerbahçeli yöneticiler de bunu biliyordu. Ben göndersem bile UEFA o sene Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne almayacaktı. Türk Milli Futbol Takımı ve diğer takımları 3 ile 5 yıl, Fenerbahçe'yi de 8 yıla kadar cezalandıracaktı. Ben Fenerbahçe'yi Şampiyonlar Ligi'ne göndermeyerek çok daha büyük bir cezadan kurtardım. Ayrıca milli takımı ve diğer kulüpleri de alacağım kararla riske atamazdım. Bu tarih sonrasında Fenerbahçe yöneticileri tribünlere oynamaya başladılar. Beni kötüleyerek durumu kurtarmaya ve hain Fenerbahçeli pozisyonuna düşürmeye çalıştılar. O gün bugün de buna devam ediyorlar. Bugün ortaya çıkan tabloya bakınca o gün UEFA'nın söylediğinin aynının olduğunu görüyoruz."

Sarı-lacivertli yöneticilerin taraftarlarını yanıltmaya çalışıldığını savunan Aydınlar, "UEFA, Şampiyonlar Ligi'ne alınmayacağını net bir şekilde söyledi. Bir de 'bizi yollasalardı oynayacaktık' deniliyor. Sadece ve sadece toplum ve Fenerbahçe taraftarı yanıltılmaya çalışılıyor. Benzer bir konu bugünlerde yaşanıyor. Fenerbahçe yönetcileri 'CAS'ın kararı ne olursa olsun Avrupa'da oynayacağız' dediler. Ne oldu? Sonuçta Fenerbahçe taraftarı yanıtıldı. Sonucunda Fenerbahçe Avrupa'dan men edildi" diye konuştu.

-"Platini ile Larnaka'da bizzat görüştüm"

UEFA'yla yaptıkları pazarlıkları Başkan Michael Platini'ye kabul ettirdiklerini bildiren Aydınlar, "O tarihte son derece hassas ve önemli bir karar verdik ve bu kararı UEFA'nın 'Kesinlikle yapamazsınız' demesine karşın aldık. İsviçre'ye gidip bizzat Platini'ye anlattım. Platini ile Larnaka'da bizzat görüşme yaptım ve kendisine kabul ettirdim. Liglerin oynatılacağını ve konuya dahil kararın ligin sonunda play-off'tan önce alınacağını, ligler oynanırken karar vermeyeceğimizi açıkladım. Bu da süreci rahatlattı ve kulüpler adına milyonlarca lira zarara verecek bir tehlikenin önü kesildi" ifadelerini kullandı.

-"Pazarlıkları Türk futbolu adına yaptık, Fenerbahçe için değil"

Mehmet Ali Aydınlar, UEFA ile yapılan pazarlıkların Türk futbolu için gerçekleştirildiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Pazarlıkları Türk futbolu adına yaptık, Fenerbahçe için değil. İsmi geçen bütün kulüpler adına yaptık ve pazarlıkta başarılı olduk. Bana göre Türk futbolu adına ele geçmiş en önemli fırsatı yakaladık. İsviçre'de yapılan pazarlıklar meyvesini verdi. UEFA teklifimizi kabul etti. Puan silme, para cezaları ve sadece 1 yıl Avrupa kupalarından men edilme kaydıyla dosyanın kapanması sağlanmıştı. Herkes de bu pazarlık üzerinde mutabık kalmıştı ama pazarlıklarımızın tamamı sözlüydü. Bunun üzerine yazılı teyit istedim. UEFA yazılı olarak anlaştıklarımızı teyit etti. Şimdi hepinize sormak istiyorum. O gün bu istenenler gerçekleşmiş olsaydı, Fenerbahçe yönetimi kişileri kurtarma adına tamamen kişisel duygu ve hırsalar adına değil de tarihi 100 yıla dayanan bu köklü kulüp adına kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etseydi bugün hangi noktada olurduk?"

-58. maddenin değişmesi

UEFA'nın süreç devam ederken TFF talimatnamesinin 58. maddesinin değişmesine karşı çıktığını anlatan Aydınlar, sözlerine şöyle devam etti:

"Sürecin sağlıklı şekilde ilerleyebilmesi için tek engel 58. maddeydi. Pazarlıklar sırasında 58. maddenin çok ağır olduğunu ve değişmesi gerektiğini UEFA yetkililerine anlattım. Onlar da süreç devam ederken, 58. maddenin değiştirilemeyeceğini ancak genel kurul kararıyla bir seferlik askıya alınabileceğini, karar verildikten sonra değiştirilebileceğini belirttiler. Kulüpler Birliği de maddenin değişmesini istedi. Fenerbahçe başkanı, '58. maddenin değişmesini istemedik' diyor ama Kulüpler Birliği 14 imzayla '58. madde değişsin, küme düşme kaldırılsın' diye TFF'ye müracaat etti. Peki ilk imzayı atan ve '58. madde değişmezse Türk futbolu batar' diyen kim?"