Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Analiz: ABD’nin 18. Geleneksel “Kapanma” Şenliği!

Analiz: ABD'nin 18. Geleneksel "Kapanma" Şenliği!

Amerikan hükümeti 18. kez kapandı ve ABD "bilinen bilinmez" sularda yüzmeye başladı

Giriş: 03 Ekim 2013, Perşembe 12:03
Güncelleme: 08 Ekim 2013, Salı 12:20

ABD hükümeti bir süredir, “İzin vermezler” diye düşünülmesine rağmen 1 Ekim'de “kepenkleri indirdi.” Amerikan Hazine Bakanı Jacob J. Lew'in 1 Ekim'de açıkladığı üzere, borç limitinin tamamen tüketileceği 17 Ekim'e kadar uygulanacak sıradışı önlemler de devreye girdi. Bu noktadan sonra 17 Ekim'e kadar, Kongre'deki borç limiti-Obamacare (Uygun Koşullu Sağlık Yardımı Reformu) restleşmesi çözülemezse, dünyanın en büyük ekonomisi tarihinde ilk kez temerrüte düşecek. ABD'nin aynı süreçten, tarihinde önceden 17 kez daha geçmiş olmasından ötürü, piyasalar henüz o kadar endişeli görünmüyor. Ancak Türkiye ve dünyanın geri kalanındaki birçok ülke için bir hükümetin kapanması olgusu ve borç limit-borç tavanı kavramı bir hayli yabancı.

Peki nedir bu ABD'deki borç limiti-borç tavanı?

Amerikan Kongresi borç tavanını 1917'deki 2. Özgürlük Tahvilleri Yasası kapsamında icat ederek, ABD'nin 1. Dünya Savaşı'na girebilmesi için Hazine'nin Özgürlük Tahvilleri çıkarmasına izin verdi. Borç tavanı, aynı zamanda Kongre'ye hükümetin harcamalarını kontrol etme imkanı tanıyordu.

Borç limiti, en anlaşılır, “ABD hükümetinin, Sosyal Güvenlik, sağlık yardımları, ulusal tahvillerin faizleri, ordunun maaşı, vergi iadeleri ve diğer ödeme programları gibi varolan yasal sorumluluklarını yerine getirmesi için borçlanmasına izin verilen paranın miktarı” şeklinde tanımlanıyor.

Diğer yandan borç tavanının diğer bir amacı da, mali politika konularında Başkan ve Kongre arasındaki iletişimi devam ettirme zorunluluğunu öngörmesi ve tam da bu nedenle genellikle borç tavanları sorunsuz olarak artırılıyor. Ancak siyasi çekişmelerin, 1 Ekim Salı gününde de görüldüğü üzere restleşmelere dönüşmesi, borç limitinin “rehine” alınmasına neden oluyor.

Daha önceki kapanma deneyimleri

ABD Kongresi 1960'tan bu yana 49 kez Cumhuriyetçi, 29 kez de Demokrat bir başkanın altında olmak üzere toplamda 78 kez borç tavanını ya kalıcı ya geçici olarak artırma ya da borç limiti tanımını revize etme kararı aldı.

Borç limiti tartışmalarının, her ne kadar Senato ve Kongre'nin farklı siyasi renklerde olmasından kaynaklandığı düşünülse de, bu da her zaman doğru değildi. Nitekim Jimmy Carter başkanlığında 6 kez kapatılma sürecinden geçmiş olan Amerikan hükümeti, Kongresi, Senatosu ve Başkanı ile mavi, yani tümüyle Demokrat bir hükümetti.

Başkanın farklı bir partiden, Kongre ve Senato'nun ise aynı partilerden olduğu, 1976'daki Gerald Ford, 1990'daki George W. Bush ve 1995-1996'daki Bill Clinton hükümetleri de kapanma deneyimi yaşadı.

ABD ekonomisi üzerindeki etkileri nasıl olur?

Bill Clinton hükümetinin 1995-1996'daki kapanması toplamda 26 (5+21) gün sürerek, Amerikan tarihinin en uzun süreli kapanma oldu ve Amerikan hükümeti o günden bu yana ilk kez bu hafta kepenkleri kapadı. Daha olay gerçekleşmeden önce tahminlerin ortaya çıkmaya başladığı bu haftaki kapanmanın ekonomi üzerindeki etkisi üzerine tartışmalar devam ediyor. IHS, kapanmanın Amerikan ekonomisine günlük 300 milyon dolara mâl olacağını öngörürken, Beyaz Saray'ın tahminleri 1 haftada 10 milyar dolara kadar varıyor.

Kongre Araştırma Hizmetleri'nin verilerine göre, en yakın kapanma örneği olan 1995-1996'da 26 günlük kapanmanın ekonomiye maliyeti, zorunlu ücretsiz izne çıkartılmış kamu çalışanlarının gecikmiş ödemeleri olan 2 milyar dolara ek olarak 1.4 milyar dolar (Bugünkü rakamlara uyarlandığında 2.1 milyar dolar) oldu.

Diğer taraftan, Amerikan ekonomisi 1995-1996'daki kapanmanın ardından kaydedilir ölçüde ilerleme kaydetti. İşsizlik oranları Kasım 1995'deki ilk 5 günlük kapanmada yüzde 5.6'da kaldı, 15 Aralık 1995-6 Ocak 1996'daki kapanmada ise yüzde 5.5'e geriledi ve kapanma sonrasındaki aylarda ise yüzde 5'e kadar düştü. Ekonomik Analiz Bürosu'nun verilerine göre 4. çeyreğe 7.7 trilyon dolarla başlayan GSYH, 2. çeyreğin sonunda 7.9 trilyon dolara genişletti.

Bazı yatırımcı ve uzmanlar, Clinton hükümetinin 1995-1996'daki kapanmasını değerlendirerek, 2013'teki krizin de ekonomi için benzer sonuçlar doğurabileceğini söyleyerek iyimser öngörülerde bulunsa da, iki kapanma arasındaki 3 temel fark, Obama hükümetinin, Clinton'ınki kadar şanslı olmayabileceğine işaret ediyor.

Amerikan yayın organı CNN, 1995/1996 ile 2013 arasındaki temel farkları şöyle sıralıyor:

1. Clinton - Gingrich ikilisinin, Obama ve Boehner'e kıyasla tavizlere daha açık olması

2. Cumhuriyetçi ve Demokratlar arasındaki kutuplaşmanın daha keskin bir hâl alması

3. Ekonomik şartlar arasındaki farklar

İlk 2 madde kendisini açıklıyor; 3. madde, yani 1995/1996 ile 2013'teki ekonomik koşullar ise neden 2013'ün ABD için daha sorunlu olabileceğini ortaya koyuyor.

ABD'de işsizlik oranı 1995/1996 döneminde yüzde 5.6'larda seyrederken, bugün ABD hâlen küresel kriz sonrasında yüzde 7.2 ile 1978'lerden bu yana en yüksek seviyelerde seyreden işsizlik oranıyla boğuşuyor. Aynı şekilde Clinton döneminde ABD ekonomisi teknoloji sektörünün parlayışını izliyordu; ancak Obama 2008'de Başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana Lehman Brothers Holdings Inc.'in iflasıyla başlayan finansal krizin verdiği hasarı telafi etmeye çalışıyor. Fed, hâlen ekonomiyi desteklemek için piyasaya ucuz para veriyor ve piyasalar, gelen ucuz parayla yeni zirveler kaydediyor. 1995-1996'daki kapanmada ise hisse senedi piyasasında sunî bir desteklenme söz konusu değildi.

Analistler, ekonomistler ve yatırımcılar ABD'nin benzer deneyimlerini hatırlayarak, temerrüt riskinden korkmasa da, kapanmanın uzaması, Fed'in parasal genişleme programını doğrudan etkiliyor. Kapanma, ekonomi üzerindeki etkisi büyük ya da küçük bakılmaksızın, yarattığı belirsizlik ortamından ötürü Fed'in tahvil alımlarını azaltma planını ertelettirebilir.

Ancak henüz Fed'in sonraki hamlelerine ilişkin tahminlerde bulunmak için erken. Zira, başta Obama ve ABD Hazine Bakanı Lew, ayrıca suçu üzerlerine almak istemeyen Cumhuriyetçiler, Kongre'nin borç limitini en kısa sürede artırması için çabalıyor.

Satrancın bir sonraki hamlelerini de zaten bu adımlar belirleyecek.

BloombergHT.com Editörü

Tuğçe Özsoy (tozsoy@bloomberght.com)

Kaynaklar: WhiteHouse.gov, CNN, Bloomberg, Congressional Research Service, ThinkProgress.com, Treasury.gov, Financial Times, Wall Street Journal, WatchDog.org, US Government Accountability Office