Ak Parti MKYK Üyesi Bülent Gedikli, Bloomberg HT ekranlarında "3. Seans" programında Cüneyt Başaran'ın konuğu oldu.
2008'de ortaya çıkan finansal krize ABD'nin parasal poltikası ile müdahale ettiğini söyleyen Gedikli, krizden henüz çıkılmadığını ve ABD'deki verilerin beklenen gelişmeyi ortaya koymadığını ifade ederek, kendilerinin gerekli önlemleri almakta olduğunu ve Fed'in likiditeyi hemen azaltmayacağı kanaatinde olduğunu söyledi. Gedikli krizin parametrelerinde bir değişiklik görünmediğini ve krizlerin arkasında Çin'in geldiği noktanın yattığını belirterek, Çin'in ülke para biriminin değerini oldukça düşük tuttuğuna dikkat çekti.
Gedikli, Avrupa ekonomisine ayrı bir parantez açarak, Türkiye için önemini vurguladı. Avrupa'nın euro tuzağına girdiğini ve yanlış bir reçete uygulandığını, deflasyon tehlikesinin ise yüzde 50'yi aştığını belirten Gedikli, İtalya'da genç işsizliğin yüzde 40'ı aşmasını da örnek gösterdi. Bankalardaki risklerin henüz realize edilmediğini ve bilançolarının makyajlı olduğunu da söyleyen Gedikli, çözüm için Avrupa'da radikal kararlar atılması gerektiğini belirtti.
Küresel yatırımcıların faiz artırımına değil, istikrara bakarak hareket ettiklerini söyleyen Gedikli, "Sıcak para artık ılık oldu sıcak değil, uzun vadeli fon oldu" dedi.
Gedikli siyase iradenin önemine dikkat çeken Bülent Gedikli, "Faiz artırarak gelişmeye cevap verme gibi bir olay yok, faiz artırdığınız zaman bunun reel ekonomiye maliyeti oluyor" diyerek, Merkez Bankası'nın yaptıklarını onayladığını ve TCMB'nin 2013'te yaptıklarının 2012'den daha olumlu olduğunu ifade etti ve bankanın bundan sonraki süreci de iyi yöneteceğine olan inancını dile getirdi. Gedikli, TCMB'nin hükümetle uyumlu çalışmasının da ayrıca önemli olduğunu söyleyerek, dalgalı kur modelinin amortisör görevi gördüğünü sözlerine ekledi.
"Türkiye olarak yatırım yapılabilir ülke konumunda geldik" ifadesini kullanan Gedikli ayrıca, "Cari açığın da yönetilebilir bir sorun olduğu ortada. Geçmişte enflasyon, kamu açıkları kaynaklı olmuştur. Kamunun şu anda Döviz borcu neredeyse yok. Özel sektörde 160 milyar dolar açık pozisyon var, bunun önemli bir sorun olacağını sanmıyorum. Bu borçların yüzde 60'ının bloke edilmiş karşılıkları var" dedi.
Gedikli, "Kurların ulaştığı noktalardan kimsenin rahatsız olmasına gerek yok" bunu arz-talep sonucu olarak gördüklerini söyledi. Cari açığın çözülmesi gereken bir sorun olduğunu ve enerji hariç cari açıkta çok sıkıntılı bir görünüm olmadığını belirten Gedikli, SPK'nın altına dayalı menkul kıymet üretebileceğini aktardı.
Türkiye'de ihracatın yüzde 80'inin imalat sanayiyle bağlantılı olduğunu ve imalat sanayinin rekabet endeksinde yirminci sırada olduğuna değinen Gedikli son olarak, Çin ve Güney Kore'nin orta gelir tuzağına düştüğünü fakat Türkiye'nin de bu tuzağa düştüğünü söylemenin yanlış olacağını vurgulayarak, orta gelir tuzağını aşabilmek için ekonomide dönüşüm stratejisi oluşturulması gerektiği şeklinde görüş bildirdi.