Zeybekci: 11 aylık ihracat 151,7 milyar dolar
-
Ekonomi Bakanı Zeybekci, "11 aylık TÜİK ve aralık ayı TİM verileri bir arada değerlendirildiğinde toplam ihracat 151 milyar 707 milyon dolar olarak gerçekleşti" dedi
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 11 aylık ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) aralık verilerinin bir arada değerlendirilmesi ile 2013 yılında toplam ihracatın 151 milyar 707 milyon dolar olarak gerçekleştiğini açıkladı.
Zeybekci, Sheraton Oteli'nde gerçekleştirilen 2013 Yılı İhracat Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada herkesin yeni yılını kutlayarak, 2014 yılının ülkeye sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diledi.
Dünya ekonomisindeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, krizin yaralarının büyük ölçüde giderilmesine karşın dünya ekonomisi ve ticaretinde halen istenilen istikrar ortamının yakalanamadığını söyledi.
Türkiye'nin de aralarında bulunduğu yükselen ekonomilerin ise küresel gayrisafi hasılanın yüzde 50'sini oluşturduğunu kaydeden Zeybekci, "Bu yükselen ekonomiler, gelişmiş ekonomilere göre daha yüksek büyüme oranlarıyla, dünya ekonomisinin adeta lokomotifi olmaya devam ediyor" dedi.
Türkiye'de sağlanan siyasal ve ekonomik istikrar sonucunda 2002 yılında 230 milyar dolar seviyelerinde olan GSYH'nin, 2012 yılına gelindiğinde yaklaşık 3,5 katı seviyesine ulaşarak 786 milyar dolara, kişi başına düşen gelirin de aynı dönemde 3 katı seviyesine ulaşarak 10 bin 497 dolara ulaştığını hatırlatan Zeybekci, "yıl sonunda Orta Vadeli Program'da öngörülen yüzde 3,6'yı da aşan bir büyüme yakalamayı beklediklerini" ifade etti.
Cari açık konusunda da görüşlerini paylaşan Zeybekci, cari açığın 2012 yılında bir önceki yıla göre yüzde 35,4 azalarak 48,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini anımsattı.
Geçen yılın ilk 10 ayında cari açığın yüzde 31,2 artarak 51,9 milyar dolar olduğunu kaydeden Zeybekci, cari açıktaki artışın en önemli sebebinin altın ithalatında yaşanan artış olduğunu dile getirdi.
- İhracat rakamları-
2013 yılı ihracat verilerini paylaşan Zeybekci, 11 aylık TÜİK ve Aralık ayı TİM verilerini bir arada değerlendirildiğinde toplam ihracatın 151 milyar 707 dolar olarak gerçekleştiğini ve bu rakamın 2012 yılı ihracatı ile hemen hemen aynı seviyede olduğunu ifade etti. Zeybekci, "Ocak sonunda resmi TÜİK verileri açıklandığında rakamların biraz daha artmasını ve geçen yıl gerçekleştirdiğimiz 152,5 milyar dolarlık ihracata yakın bir değerde olmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Geçen yıl altın ihracatında kayda değer bir azalma, ithalatta ise artış söz konusu olduğunu anlatan Zeybekci, altın hariç dış ticarete bakıldığında geçen yılın ilk 11 ayında ihracatın yüzde 6,5, ithalatın da yüzde 2,6 arttığını, altın ihracatındaki 9,5 milyar dolarlık düşüşe rağmen 2012 yılı ile hemen hemen aynı seviyede ihracat gerçekleştirildiğini belirtti.
- İhracatta lider sektör otomotiv oldu-
Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştiren sektörler hakkında da bilgi veren Zeybekci, bir önceki yıla göre 11,8'lik artış ve 21 milyar 305 milyon dolarlık ihracat ile otomotivin ilk sırada yer aldığını bildirdi.
Otomotivi 17 milyar 441 milyon dolar ile kimyevi maddeler ve mamulleri, 17 milyar 373 milyon dolar ile hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinin izlediğini dile getiren Zeybekci, en çok ihracat artışı yaşanan ilk üç sektörün sırasıyla yüzde 118,6 ile zeytin ve zeytinyağı, ikinci sırada yüzde 43,5 artış ile gemi ve yat, üçüncü sırada ise yüzde 20,6 artış ile madencilik ürünleri sektörleri olduğunu kaydetti.
2013 yılı hemen hemen tüm sektörlerimiz için çok başarılı geçtiğine dikkati çeken Zeybekci, şunları söyledi:
"5 sektörümüz 10 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirirken, 10 sektörümüz de 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi. TİM'in sektör sınıflandırmasında yer alan 26 sektörün 23'ünde 1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirerek önemli bir başarıya imza attık. 2012 yılında 1 milyar doların altında ihracat gerçekleştirdiğimiz gemi ve yat sektöründe bu yıl 1 milyar dolar eşiğini aşmış bulunuyoruz. İnşallah, önümüzdeki yıllarda geriye kalan 3 sektörümüz olan zeytin ve zeytinyağı, tütün, süs bitkileri ve mamullerinde de 1 milyar doları geçeceğiz."
Zeybekci, TÜİK verilerine göre 2013'ün ilk 11 ayında ihracatı yapılan toplam 97 faslın 82 tanesinde ihracat arttığını dile getirdi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2013'te en çok ihracat yapan ilin, 70,7 milyar dolar ile İstanbul olduğunu belirterek, "İstanbul tek başına, Türkiye'nin 2002 yılı genel ihracatının 2 katına yakın ihracat gerçekleştirdi" dedi.
Zeybekci, Sheraton Oteli'nde düzenlenen 2013 yılı İhracatı Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2023 hedeflerine kilitlenmiş Türkiye'nin her yerinden ihracat seferberliğine katılım sağlandığını görmenin kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.
İstanbul'un 2002'de Türkiye ihracatının yüzde 58,2'sini gerçekleştirirken, bu payın geçen yıl yüzde 46,9'a indiğini dile getiren Zeybekci, "Buna karşılık Ankara'nın payı 4,2'den yüzde 5,2'ye, Gaziantep'in payı yüzde 1,7'den yüzde 4'e, Kocaeli'nin payı yüzde 3,5'ten yüzde 8'e, Manisa'nın payı yüzde 0,9'dan yüzde 2,5'e yükseldi" diye konuştu.
1 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren il sayısının 18'e çıktığını anlatan Zeybekci, en çok ihracat yapan ilin 70,7 milyar dolar ile İstanbul olduğunu bildirdi.
İstanbul'u, Bursa (12,3 milyar dolar), Kocaeli (12,2 milyar dolar), İzmir (9,3 milyar dolar) ve Ankara'nın (8 milyar dolar) izlediğini belirten Zeybekci, "2013 yılında İstanbul tek başına, Türkiye'nin 2002 yılı genel ihracatının 2 katına yakın ihracat gerçekleştirdi" ifadesini kullandı. Zeybekci, 2012 yılında 41 ilin önceki yıllarda gerçekleştirmiş oldukları ihracata göre rekor kırarken, 2013'te bu sayının 44'e ulaştığını kaydetti.
Toplam ihracatçı sayısında da geçen yıl önemli başarı elde ettiklerini belirten Zeybekci, 2002 itibarıyla 31 bin 731 olan ihracatçı firma sayısının 2013'ün 11 aylık döneminde 58 bin 78'e yükseldiğine dikkati çekti.
- "İhracatçılarımızın ayak basmadığı ülke kalmadı"-
Artık ihracatçıların ayak basmadığı ülke kalmamış olmasının bir başka sevindirici gelişme olduğunun altını çizen Zeybekci, "TİM rakamları çerçevesinde 2013 yılında tam 250 ülke ve gümrük bölgesine ihracat yaptık. Bu ülke ve bölgelerin 165'ine yapılan ihracatta artış var" değerlendirmesinde bulundu.
- En fazla ihracat Almanya'ya-
Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştirilen ülkenin 13,7 milyar dolarla Almanya olduğunu açıklayan Zeybekci, bu ülkeyi sırasıyla 11,9 milyar dolarla Irak, 8,8 milyar dolarla İngiltere, 7 milyar dolarla Rusya ve 6,7 milyar dolarla İtalya'nın takip ettiğini ifade etti. Zeybekci, 2002 yılında 8 olan 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan ülke ve bölge sayısının 2013'te 34'e yükseldiğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) geçen yılın ilk 11 ayına ilişkin verilerine göre, ihracatın yüzde 41,7'sinin AB'ye gerçekleştirildiğini hatırlatan Zeybekci, yüzde 23,4'ünün Yakın ve Orta Doğu'ya, yüzde 9,4'ünün diğer Avrupa ülkelerine, yüzde 7,9'unun diğer Asya ülkelerine, yüzde 6,6'sının da Kuzey Afrika ülkelerine yapıldığını kaydetti.
Zeybekci, 44 hedef ve öncelikli ülkeden 26'sına yönelik ihracatta artış yaşandığını dile getirerek, Çin, Libya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Japonya, Türkmenistan ve Norveç'e yapılan ihracattaki artışın yüzde 30'ların üzerinde olduğunu belirtti.
Hizmet ihracatına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, 2012'de hizmet ihracatının 43,2 milyar dolar ile rekor kırdığını anımsattı. Zeybekci, "Bu yıl inşallah 48 milyar doları aşarak rekorumuzu yenileyeceğiz" diye konuştu.
- "Kamu-özel sektör işbirliği artarak devam edecek"-
İhracatın inovasyon ve Ar-Ge'ye dayalı katma değerli ürünlere doğru dönüşümünü sağlama ve ileri teknolojiye dayalı bir üretim ve ihracat yapısını tesis etme yolunda önemli mesafeler kat edildiğini anlatan Zeybekci, "İhracat artışımızı sürdürülebilir kılmak ve 2023 vizyonuna katkı sağlamak adına kamu-özel sektör işbirliğimiz bundan böyle de artarak devam edecektir" dedi.
Yurt dışı tanıtım faaliyetlerinin önemli bir ayağını teşkil eden uluslararası fuar organizasyonlarına katılıma önem verdiklerine dikkati çeken Zeybekci, bu kapsamda geçen yıl 243 yurt dışı fuar organizasyonu ve 3 bin 208 bireysel katılımlı fuara destek sağlandığını söyledi.
Zeybekci, Turquality kapsamında 42 firmanın 158 markası ile ihracatçıların tasarıma yönelik faaliyetlerinin desteklendiğini ifade etti.
İhracatı destek mekanizmasının üretim ve yatırım aşamalarından bağımsız düşünülemeyeceğini belirten Zeybekci, "Bu anlayışla Haziran 2012'de uygulamaya koyduğumuz Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı Yatırım Teşvik Sistemi ile ekonomimizin ve ihracatımızın ihtiyacı olan yapısal dönüşümü hızlandırmayı amaçlıyoruz. Bu sistemin üretim ve istihdam üzerindeki olumlu etkilerini orta vadede inşallah hep birlikte daha çok göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
- 2014 yılı hedefleri-
2014 yılı hedeflerine ilişkin de konuşan Zeybekci, Bakanlık olarak 140 alım heyeti programı gerçekleştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Fuar desteklerini sürdürerek 280 yurt dışı fuar organizasyonuna ve bireysel düzeyde 3 bin 300 fuarı destek kapsamına almayı planladıklarını bildiren Zeybekci, 20 markanın Turquality kapsamına alınmasının hedefler arasında olduğunu kaydetti.
Yurt dışı müteahhitlik ve teknik müşavirlik sektörü için potansiyel arz eden ülkelere yönelik olarak sektörün çatı kuruluşları ile faaliyetler planladıklarını dile getiren Zeybekci, "Ayrıca doğrudan yabancı yatırımların ülkemize çekilmesine yönelik olarak yurt dışında yatırım ortamı ve teşvik sisteminin tanıtılması amacıyla 18 ülkede toplam 30 merkezde teşvik tanıtım toplantısı ile yatırım teşvik uygulamalarına ilişkin paydaşlar nezdinde bilgi ve bilincin artırılması amacıyla 81 ilimizde tanıtım toplantısı gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
Dünya ekonomisinde en kötünün geride kaldığını düşünerek 2014 yılında daha güçlü bir ihracat artışının eşlik ettiği daha parlak bir ekonomik performans ile 2023 hedeflerine bir adım daha yaklaşacaklarını ümit ettiğini belirten Zeybekci, Orta Vadeli Program'da (OVP) yer alan 166,5 milyar dolarlık 2014 yılı ihracat hedefi ile 2023 yılı hedeflerinin gerçekleşeceğine ilişkin inancının tam olduğunu sözlerine ekledi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Merkez Bankası ülkemizin döviz ihtiyaçlarını karşılamalı ve bunu garanti altına almalı ama illa ki dövize müdahale ederek bunu düşürmek gibi bir gayreti olmazsa olmaz olmamalıdır" dedi.
Zeybekci, 2013 yılı İhracat Değerlendirme Toplantısının sonunda soruları yanıtladı. Özel Tüketim Vergisi'ndeki (ÖTV) düzenlemelerin ekonomiye ne gibi etki edeceğinin sorulması üzerine Zeybekci, tüketimi kısıtlayıcı politikaların büyümeye doğrudan etkisinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Lüks tüketim üzerine konan ilave tedbirlerin kur artışları ile doğrudan ilgili olduğunu belirten Zeybekci, "Dikkat ettiyseniz kur artışlarının etkisini, yüzde 100 dışarıya bağımlı olduğumuz, enerji, doğalgaz gibi konularda, tüketicimize, sanayicimize, dar gelirli vatandaşlarımıza yansıtmamak üzere gayret gösteriyoruz" ifadelerini kullandı.
Zeybekci, artışların lüks tüketimde bütçe imkanlarıyla karşılanmasını beklemenin ekonominin kuralları açısından doğru olmayacağına işaret ederek, "Şu anda yapılan ÖTV artışları, lüks tüketimde, bazı keyfi tüketimdeki artışlardır. Bunun ekonomiye olumsuz bir etkisinin olacağını düşünmüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Söz konusu artışların enflasyona etkisinin olup olmayacağı noktasına da değinen Zeybekci, artışların enflasyona etki etmeyeceğini söyledi. Ekonominin kendi kurallarını ortaya koyacağını dile getiren Zeybekci, ÖTV'deki artışın fiyatlardaki artışa meydan vermeyeceği şekilde ekonominin kendi düzenlemesini yapacağını ifade etti.
Kurların düşmesi halinde de vergi oranlarının mevcut seviyesinde kalacağı ifade edilerek, 2014'ün tamamında mevcut kurların geçerli olacağının mı öngörüldüğünün sorulması üzerine Zeybekci, şöyle konuştu:
"Ekonomi kendi içinde vatandaşımıza kurlardan kaynaklanan olumsuzlukların yansımaması adına kendi dengesini kurmak suretiyle böyle bir artışta bulundu. İleride bunun ortadan kalktığı, kurların yeniden yerine geldiği, maliyetlerin düştüğü, dar gelirli vatandaşlarımıza, ekonomimize, sanayimize, üretimimize verilen bu örtülü desteğin azalması durumunda Hükümetimiz bununla ilgili düzeltme yapar mı? Yapmasını beklemek lazım."
- "Yürüyüşümüz kültür coğrafyamıza evrilecek"-
Zeybekci, ekonomi programında yeni bir hikaye noktasındaki görüşlerinin sorulması üzerine de 2023 hedefleri için yeni bir ekonomi bakışına, yeniden bir yaklaşıma, yeni hedeflere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye'nin önümüzdeki dönemde kültür coğrafyasını çok iyi değerlendirmesi gerektiğine dikkati çeken Zeybekci, şöyle devam etti:
"Türkiye, sürdürülebilir enerji anlamında buraları değerlendirmek zorunda. Kültür coğrafyamız çok hızlı şekilde tüketim pazarları haline geliyor. Türkiye şu ana kadar ki hedeflerini başkalarının belirlediği tüketim kuralları, ağları içinde gerçekleştirdi, 500 milyar dolarlık hedef için ülkemiz kendi hammadde alanlarını garanti altına almalı ve bunu sürdürülebilir hale getirmeli. Kendi tüketim ağlarını, kültür coğrafyasında kurarak, kendi tüketim alışkanlıklarını oralarda etkin hale getirmeli. Önümüzdeki dönemle ilgili Türkiye olarak yürüyüşümüz buraya doğru evrilecektir."
- Sıkıntılar suni ve geçici-
Bu yıla ilişkin büyüme beklentilerini ve hükümetin ekonomiyi soğutma teknikleri konusundaki soruları da yanıtlayan Zeybekci, şu anda yaşananların suni olduğunu dile getirdi.
Zeybekci, dünyadaki yaşanan küresel krizin yavaş yavaş toparlanma sürecine girdiği süreçte Türkiye'nin kendi içinde yaşadığı sıkıntının kısa vadeli, suni ve geçici olduğunu söyledi.
Türkiye'nin lüks tüketimde ekonomiyi soğutmaya yönelik gayretlerin son dönemdeki sıkıntılarla hiçbir ilgisi bulunmadığının altını çizen Zeybekci, "Bu alınması gereken bir tedbirdi. Alınan tedbirlerin sonucunda dışa bağlı tüketimden içe bağlı tüketime doğru dönülmesini de bekliyoruz. Ben böyle bir olumlu etkinin, içe doğru bir katkısının da olacağına inanıyorum" diye konuştu.
Zeybekci, yeni yıla ilişkin beklentilerde herhangi bir sıkıntı olmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dünya 2008 krizine girdiğinde, şu anda sıkıntı yaşamaya devam eden ülkeler çok yoğun bir şekilde piyasaya para pompaladı. Dolayısıyla bu büyük bir kamu iç borçlanması haline dönüştü. Şu anda bunun sıkıntılarını yaşıyorlar. Türkiye bu hatayı yapmadı, piyasaya karşılıksız para basmadı. 2014'ten itibaren diğer ülkelerde toparlanma yönünde kıpırdanmalar başladığında Türkiye bunu sıçrama haline dönüştürecektir."
Telekomünikasyon başlığı altındaki taksitli alışveriş ile ilgili kafa karışıklığı bulunduğuna yönelik soru üzerine Zeybekci, geçtiğimiz 10 yılda milli gelirin 3,5 kat artarken, tüketim heves ve talebinin ise bunun üzerinde bir artış gösterdiğini söyledi.
Söz konusu artışın lüks tüketimde olması gerekenden fazla bir pazar ortaya çıkardığının altını çizen Zeybekci, "Türkiye, 3,5 milyar dolar cep telefonu ithalatı yaptı, 2002 yılında ortalama cep telefonu fiyatları 150 dolarken, bugün 220 dolara çıktı. Vatandaşlarımızın bu yöndeki talebinin gözden geçirilmesi gerektiğine inanıyorum" dedi.
Zeybekci, söz konusu tedbirlerin vatandaşların sosyal problemler yaşayabileceğinin öngörülerek alındığını söyledi. Söz konusu tedbirlerin tüketimi sınırlar hale geldiğinde ekonominin kendi tedbirlerini bulmaya başlayacağını söyleyen Zeybekci, başka enstrümanların ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, yapılan düzenlemeyi desteklediğini ifade etti.
- "Ülke menfaatleri adına yanlış yapanlar sonuçlarını görür"-
İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın bazı bankaların döviz alımına ilişkin açıklamalarına yönelik soruları da yanıtlayan Zeybekci, Türkiye'nin kendi kendine oluşturduğu krizlerin altını çizdi. Zeybekci, manipüle edildiği zaman Türkiye'de kriz üretilebildiğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Kriz anlarında geçmişte maalesef kötü hatıralarımız var. Türkiye'de devletin, bankacılık sisteminin kayıtlarında dövizle, sermaye giriş ve çıkışlarıyla ilgili ani hareketler geçmişte maalesef bizim dikkatimizi çekti. Bugünde Bakanımızın söylemeye çalıştığı ortada bir olumsuzluk varsa, bunun da mutlaka bir pozitifliği olması gerekir. Tabiatta hiçbir şey yoktan var olmaz, vardan da yok olmaz. Bir yerde bir azalma olduysa bir yerde de çoğalmanın olması lazım. Bunların bankacılık sistemimiz içinde kayıtları mutlaka vardır. Ticaret hürdür, özgürdür ama ülkenin menfaatleri anlamında bazı negatiflikler varsa bunlar ortaya çıkacaktır. Bu anlamda bir inceleme ve çalışma olacaktır, her kim ki ülke menfaatleri adına yanlış bir şey yapıyorsa sonuçlarını da görecektir."
- "Sakin güç etkili olabilir"-
Zeybekci, Merkez Bankası politikalarına ve ihracattaki yeni bakış açısına ilişkin soru üzerine de diğer bakanların söylemediklerini söylemek gibi bir gayret içinde olmayacağını ifade etti.
Son 3 ekonomi bakanına bakıldığında bir devamlılığın söz konusu olduğuna işaret eden Zeybekci, "İşi ehline bırakmak gibi bir geleneği kabullenmemiz lazım. Merkez Bankasını görev ve sorumlulukları alanı itibarıyla Merkez Bankasına bırakmak lazım" dedi.
Zeybekci, Merkez Bankasının almış olduğu tedbirlerin teknik tedbirler olduğunu vurgulayarak, "Merkez Bankası ülkemizin döviz ihtiyaçlarını karşılamalı ve bunu garanti altına almalı ama illa ki dövize müdahale ederek bunu düşürmek gibi bir gayreti olmazsa olmaz olmamalıdır" şeklinde konuştu.
Merkez Bankasının gücünün bilindiğini belirten Zeybekci, Türkiye'nin döviz rezervleri anlamında güçlü durumda olduğunu, bu güçlü ve sakin gücün de etkili olabileceğini, bu noktada çok fazla acele etmemek, biraz salıvermek gerektiğini dile getirdi.
Zeybekci, Türkiye'de cari açık değil inovasyon ve Ar-Ge açığı problemi olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
"ABD, bugün dünyanın en büyük ekonomisi, dünyanın teknoloji devi. Buna rağmen ABD dünyanın en büyük mısır, en büyük pamuk, en büyük buğday üreticisi... Birçok alanda bir numara olmayı ihmal etmiyor. Bu hammaddeyi garanti altına almaya çalışıyor demek. Diğer taraftan tüketim alanlarını da garanti altına almaya çalışıyor. Kültür çalışmalarıyla insanların tüketim alışkanlıklarını da kontrol ediyor. Biz de Türkiye olarak gerek hammadde gerek enerjiyi sürdürülebilir ve kontrol edilebilir hale getirmemiz gerekiyor. Bunu ayaklarımızı kültür coğrafyamıza basarak yapmamız gerekiyor."
Türkiye'nin kültür coğrafyasında kendi dağıtım ağlarını kurması gerektiğini belirten Zeybekçi, Türkiye'nin dünya standartlarında Ar-Ge ve inovasyon seviyesine bir an önce ulaşması gerektiğini söyledi.
AA