PPK Özeti: Enflasyon yüzde 5'in üstünde seyredecek
-
PPK toplantı özeti: Enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Yakın dönemde yapılan vergi ayarlamalarına, döviz kuru hareketlerinin etkilerine ve gıda fiyatlarındaki olumsuz seyre bağlı olarak enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir" denildi.
Kurul'un 18 Şubat 2014 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı 25 Şubat 2014 tarihli toplantı özetinde, Ocak ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1,98 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,75'e yükseldiği hatırlatıldı.
Özete göre, bu gelişmede gıda fiyatları, vergi ayarlamaları ve döviz kuru hareketleri etkili olurken çekirdek enflasyon göstergeleri temel mal kaynaklı olarak yükseldi. Hizmet enflasyonu
ise göreli olarak ılımlı seyrini korudu.
Gıda grubunda yıllık enflasyon yüzde 10,89'a yükseldi. İşlenmemiş gıda grubunda Ocak ayında taze meyve-sebzenin yanı sıra diğer ürün fiyatlarında da yüksek oranlı bir artış kaydedildi. Böylelikle, geçen yıldaki yüksek baza karşın işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu artış kaydetti. İşlenmiş gıda grubu fiyatları ise genele yayılan artışlarla yüzde 1,42 oranında yükseldi ve grup yıllık enflasyonu yüzde 8'e çıktı.
Ocak ayında uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüşe karşın Türk Lirası'nda gözlenen değer kaybı paralelinde artan yurt içi akaryakıt fiyatlarına bağlı olarak enerji fiyatları yükseldi. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunda ise ÖTV ayarlamasına istinaden tütün ürünleri fiyatlarında yüzde 7,4 oranında artış kaydedildi.
Hizmet fiyatları Ocak ayında yüzde 0,93 oranında arttı ve grup yıllık enflasyonu yüzde 8 seviyesindeki seyrini korudu. Bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış veriler hizmet grubu enflasyonunun ana eğiliminde sınırlı bir artışa işaret etti. Temel mal grubu yıllık enflasyonu ise yaklaşık 1 puanlık artışla yüzde 7,12'ye yükseldi. Bu gelişmede, Türk Lirası'ndaki değer kaybının yansımaları ve otomobil fiyatlarındaki ÖTV artışı ile yükselen dayanıklı tüketim malları fiyatları belirleyici oldu. Diğer taraftan, giyim grubunda yıllık enflasyon azalış eğilimini sürdürdü. Türk Lirası'nda aralık ayının ikinci yarısından itibaren gözlenen değer kaybının Ocak ayından itibaren fiyatlara yansımaya başlamasıyla birlikte temel mal grubu fiyatları ivmelendi.
Özette, "Kurul, son dönemde enflasyon görünümü ve beklentilerde gerçekleşen bozulmayı dikkatle takip etmektedir. Yakın dönemde yapılan vergi ayarlamalarına, döviz kuru hareketlerinin etkilerine ve gıda fiyatlarındaki olumsuz seyre bağlı olarak enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin üzerinde seyredeceği tahmin edilmektedir" denildi.
- "2014 yılı ilk çeyreğinde özel kesim yurt içi nihai talebi ivme kaybedebilir"
Son dönemde açıklanan verilerin yılın dördüncü çeyreğinde yurt içi nihai talebin ılımlı artış eğilimini sürdürdüğüne işaret ettiği belirtilen özete göre, yakın dönemde sert dalgalanmalar gösteren sanayi üretim endeksi aralık ayında kasım ayı seviyesinde gerçekleşti. Ancak dönemlik bakıldığında son çeyrekte sanayi üretimi bir önceki çeyreğe göre 2012 yılı başından itibaren görülen ortalama büyüme oranına yakın şekilde ılımlı bir artış sergiledi.
Yılın son çeyreğinde özel tüketim talebindeki ılımlı seyir devam etti. Tüketim malları üretimi ve ithalatı yılın son çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla artış kaydetti. Dördüncü çeyrek genelinde otomobil ve beyaz eşya satışları bir önceki çeyrek ortalamalarının bir miktar altında gerçekleşse de yüksek seviyelerini korudu. Yatırım talebi ise son çeyrekte daha olumlu bir seyir izledi. Sermaye malları üretimi yılın dördüncü çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre ılımlı bir artış kaydetti. Ana eğilime ilişkin göstergelerden taşıt hariç sermaye malları üretimi ise toplam sermaye mallarına kıyasla daha güçlü bir artış gösterdi. Benzer şekilde, sermaye malları ithalatında da artış gözlendi.
Özete göre, veriler ihracatın ılımlı büyüme eğilimini son çeyrekte de koruduğunu göstermekte. Nitekim altın hariç ihracat miktar endeksi son çeyrekte bir önceki çeyrek ortalamasına kıyasla arttı. PMI göstergelerinin işaret ettiği küresel ölçekteki toparlanma ve dünya ithalat talebindeki canlanma bu artışta etkili oldu.
Son dönemde yurt içi kaynaklı belirsizlik artışı neticesinde tüketici güveninde belirgin düşüşler gözlendi. Aynı dönemde otomobil satışlarında da Ocak ayında önemli bir yavaşlama söz konusu oldu. Ayrıca, tüketici kredilerinde daha belirgin olmak üzere kredi büyüme hızları kademeli bir yavaşlama eğilimine girdi. Diğer taraftan, Ocak ayında İktisadi Yönelim Anketi'ndeki yatırım ve istihdam eğilimi bir miktar zayıflamakla birlikte ılımlı seviyelerini korurken, PMI yeni sipariş ve üretim göstergelerinde ise olumsuz bir görünüm oluşmadı. Bu bilgiler ışığında, Kurul, 2014 yılı ilk çeyreğinde özel kesim yurt içi nihai talebinin ivme kaybedebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranları 2013 yılı kasım döneminde değişim göstermedi. Bu dönemde gözlenen istihdam artışı daha çok hizmet sektöründen kaynaklandı, 2013 yılı genelinde durağan seyreden inşaat istihdamı bu dönemde artarken, sanayi istihdamı görece zayıf görünümünü sürdürdü.
Özette, "Öncü göstergeler istihdamda ek bir kötüleşme sinyali vermemekte ve ılımlı istihdam artışına işaret etmektedir. Yurt içi talepte yavaşlama öngörüsü de veri alındığında, 2014 yılında işsizlikteki eğilimin bir miktar yukarı yönlü olduğu değerlendirilmektedir. Küresel iktisadi toparlanmanın beklentilerin altında kalması ve iç belirsizlikler önümüzdeki dönemde yatırım ve istihdam artışını sınırlayabilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Kurul'un, sıkı para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle kredi büyüme hızlarının kademeli bir yavaşlama eğilimine girdiğine dikkat çektiği belirtilerek, özellikle alınan makro ihtiyati tedbirler sonucunda tüketici kredilerinin büyüme hızında göreli olarak daha hızlı bir yavaşlama eğilimi görülebileceğinin ifade edildiği kaydedildi.
Yakın dönemde yaşanan belirsizliklerin de etkisiyle yılın ilk çeyreğinde özel kesim talebinde bir yavaşlama gözlenebileceğinin değerlendirildiği belirtilen özette, 2014 yılı ilk çeyreğine dair açıklanan verilerin de özel kesim yurt içi nihai talebinin ivme kaybedebileceğini gösterdiği aktarıldı.
Özette, yakın dönem verilerin ihracatın ılımlı büyüme eğilimini sürdürdüğü ve altın hariç cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin devam ettiğini gösterdiği ifade edilerek, şunlar kaydedildi:
"Kurul, bu çerçevede, yurt dışı talepteki toparlanmanın ve özel kesim yurt içi nihai talebindeki yavaşlamanın da etkisiyle, net ihracatın büyümeye yaptığı olumlu katkının yıl içinde artacağını değerlendirmiştir. Bu artış yurt içi nihai talepteki ivme kaybının büyüme üzerindeki olumsuz etkilerini de sınırlandırılabilecektir. Ayrıca özellikle tüketici kredileri büyüme hızında gözlenen yavaşlama eğiliminin cari açıktaki dengelenme sürecini destekleyeceği değerlendirilmiştir. Kurul bu gelişmeler sonucunda 2014 yılında cari işlemler açığında belirgin bir
iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir.
2013 yılı ikinci yarısında gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin ve yurt dışı belirsizlikler sonucunda Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının etkisiyle enflasyon artış göstermiş ve çekirdek enflasyon göstergeleri ile enflasyon beklentilerinde bozulmalar yaşanmıştır. Yakın dönemde de yurt dışı kaynaklı belirsizliklerin devam etmesi ve ayrıca yurt içi kaynaklı belirsizliklerin artması sonucunda ortaya çıkan ek döviz kuru hareketleri enflasyonun uzun bir süre hedefin belirgin olarak üzerinde seyretmesi riskini artırmıştır. Ayrıca yakın dönemdeki vergi ayarlamaları ve gıda fiyatlarındaki olumsuz seyrin devam etmesi enflasyon görünümündeki bozulmayı artıran diğer unsurlar olmuştur."
Kurul'un son dönemde enflasyon görünümünde ve beklentilerinde gözlenen bozulmayı dikkatle takip ettiği vurgulanan özette, enflasyonu olumsuz etkileyen faktörlerin etkisiyle enflasyon göstergelerinin bir süre daha yüzde 5 hedefinin belirgin olarak üzerinde seyredeceğinin tahmin edildiği belirtildi.
Kurul'un, bu gelişmeler karşısında, orta vadede fiyat istikrarının bozulmasına izin vermeyeceğini vurguladığı ve bu doğrultuda, 28 Ocak 2014 tarihli ara toplantısında, enflasyon beklentilerindeki ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için güçlü ve önden yüklemeli bir parasal sıkılaştırmaya gittiği hatırlatılan özette, alınan bu karar sonrasında oluşan para politikası duruşunun enflasyon beklentilerini kontrol altına almakta yeterli olacağının değerlendirildiği kaydedildi.
- "OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır"
Özette, Kurul'un, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun süreceğini belirttiği ve gerekli görüldüğü takdirde likidite politikasında ilave sıkılaşmaya gidilebileceğini ifade ettiği belirtilerek, şunlar aktarıldı:
"Kurul, maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri bakımından yakından takip etmektedir. Para politikası duruşu oluşturulurken maliye politikası ile ilgili olarak Orta Vadeli Program'da (OVP) belirlenen çerçeve esas alınmaktadır. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayılmaktadır. Maliye politikasının söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi söz konusu olabilecektir.
Mevcut belirsizlikler karşısında ekonomimizin dayanıklılığını koruması açısından maliye ve finansal sektör politikalarındaki temkinli duruşun sürdürülmesi kritik önem taşımaktadır. Orta vadede ise mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını azaltacak yapısal reformların güçlendirilmesi makroekonomik istikrarı destekleyecektir. Bu yönde atılacak adımlar aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve uzun vadeli kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, OVP'nin gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır."
AA