Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

2014’ün çalkantılı ilk çeyreğini tamamlamaya kısa bir süre kala “5’li Kırılgan” diye nitelendirilen ülkelerin hisse performanslarına bakmak istedik. Bu 5 ülkede de seçimler olması sebebiyle makro ekonomik kırılganlıkların yanı sıra, politik riskin de fiyatlamalara girmeye çalıştığı görülüyor. Kur ve faiz cephesinin etkilediği hisse senetlerini aylar bazında bakmadan, yurtiçinde TL tarafında taşıma maliyetlerinden kaynaklı yükselişlerin sınırlı olduğunu görüyoruz. Faiz cephesinde ise JP Morgan’ın gelişen ülkeler raporunda yer verdiği tavsiyeye göre gelişen ülke bonolarından çıkış tavsiyesini koruduğunu, buna paralel Türk tahvillerinde ise Mart'ın ilk haftasındaki 957 milyon dolar satışla beraber yılbaşından bu yana yabancı yatırımcılar 2.62 milyar dolar satıcılı taraftalar.

Ocak ayının lideri Endonezya

Yüzde 3,38 getiri ile tek pozitifte kapamayı başaran Endonezya Jakarta Borsası, 2013’teki ölü deriyi adeta üzerinden atıyor. Yüksek cari açık rakamıyla sık sık Türkiye ile karşılaştırılan Jakarta borsasına karşılık, BIST 100 ’de kayıplar yüzde 8,77 ile en fazla değer kaybına uğrayan 5’li kırılgan ülke oldu. Aynı dönemde BIST 100’deki yabancı payı Temmuz 2005’ten bu yana en düşük değer olan yüzde 61’li seviyelere geriledi.

Şubat ayında toparlanmanın öncüsü Güney Afrika oldu

Primlerin Brezilya Bovespa dışında geri döndüğü Şubat ayının ana başlığı toparlanma oldu. Yüzde 5,38 getiri ile Güney Afrika hisse senetleri Ocak ayındaki yüzde 2,16’lık kayıpları telafi ederken, BIST 100’de toparlanma yüzde 1,12 ile sınırlı kaldı. Şubat'taki toparlanma hikâyesine katılamayan kaybeden ülke ise Bovespa endeksi oldu.

Peki ya Mart?

Her ayın oyuncusunun değiştiği 5’li kırılganda Mart ayındaki rakamlara şimdilik Hindistan Sensex endeksi önderlik ediyor. BIST 100 her ne kadar pozitif tarafta kalsa da kendine 3.lükte yer bulurken, Brezilya Bovespa benzerlerinden negatif ayrışmaya devam ediyor. Nitekim bu hafta içinde 46100 seviyesini aşağı yönlü kıran Brezilya hisse senetleri 2014’ün en kötü gününü yaşadı. BIST 100’deki yabancı ilgisine baktığımızda, Şubat ayındaki alıcılı seyirden sonra Mart'ın ilk haftasında 415 milyon dolar alış gerçekleştirilirken, endeks dolar bazında yüzde 1 yükseldi. Ancak yüzde 61,57 ile yabancı payı halen Temmuz 2005 seviyesini hatırlatıyor.

Aşağıdaki grafikte, BIST 100’ün aylık performanslarına baktığımızda 5 yıllık ortalamalarının altında bir performans çizdiği görülüyor. Bankalarla ilgili artan fonlama maliyeti ile ilgili karlılık sorgulanırken, finans dışı sektör bilançolarına baktığımızda gelirler 4.çeyrekte yüzde 12 ile 2013’ün 9 aylık rakamı olan yüzde 9’un üzerinde olsa da, FAVÖK marjı beklenti olan yüzde 14’ü yakalayamadı. Toparlanmanın başladığı ancak dar banttaki hareketinden çıkamayan BIST 100’de Şubat'taki yüzde 1,12’lik primlere Mart ayından henüz yüzde 1,89’luk destek gelirken, 2 ayın toplamı şimdilik Ocak'taki yüzde 8,77’lik kayıpları telafi etmeye yeterli değil.

Ayşe İyigündoğdu
Bloomberg HT Araştırma
aiyigundogdu@bloomberght.com