Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Bloomberg HT'den Cüneyt Başaran ile Ankara'da özel röportaj yapan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013'te Türkiye'nin zor bir dönemden geçtiğini belirtti.

2013'ün AB açısından da iyi geçmediğini ifade eden Babacan, 2014'ün daha iyi olmasını beklediğini açıkladı. Babacan, 2013'te tüm sıkıntılara rağmen hedefin yakalandığını ve Türk ekonomisinin beklentilerin üzerinde büyüme hızına ulaşıldığını vurguladı.

17 Mart'tan bu yana her gün Döviz girişinin yaşandığını aktaran Babacan, Türkiye'ye döviz girişinin kesintisiz devam ettiğini söyledi. Cüneyt Başaran'ın Merkez Bankası ile ilgili soruları üzerine Babacan, Merkez Bankası'nın tüm gelişmeleri yakından izlediğini ve faiz kararı konusunda nihai kararı Banka'nın vereceğini belirtti ve PPK'nın Türkiye ekonomisi için en iyisi ne ise onu yapacağını açıkladı.

Babacan, kur geçişkenliğinin henüz tamamlanmadığını, enflasyon üzerinde etkisinin süreceğini söyledi ve talep kaynaklı bir enflasyon riskinin görülmediğinin, yaşanan enflasyonun maliyetlerden kaynaklandığının altını çizdi. Babacan Merkez Bankası ile ilgili konuşmak istemediğini çünkü aşırı etki var algısının oluştuğunu aktardı.

Petrol ve gaz ithalatının cari açığı yüksek seyretmesine yol açtığını ifade eden Babacan, dövizin doğrudan yatırım yoluyla gelmesini tercih ettiklerini belirtti. Babacan, yapısal alanda köklü adımlar atılmazsa büyüme hızının yüzde 3-4 aralığına hapsolabileceğini ve yüzde 3-4 büyümenin sürdürülemez bir cari açık getirdiği uyarısında bulundu. Büyümede yüzde 4'lük büyüme hedefinin konuşulması için erken olduğunu aktaran Babacan, 2014'te büyüme hızının yüzde 4 veya az altında kalabileceğini belirtti.

"Türkiye hala birinci sınıf bir demokrasi değil"

Babacan, güven erezyonunu önlemek için adımlar atmaları gerektiğini ve Türkiye'nin hala birinci sınıf bir demokrasi olmadığını ifade etti. 17 Aralık sürecinin kaynağında yargı reformundaki eksikliklerin olduğunu söyleyen Babacan, yargı reformları gerçekleştirilmezse bunun yatırımlar için sorun olmayı sürdüreceğini ve hukuk konusundaki zafiyetlerinin hızla onarılması gerektiğini söyledi.

Babacan, 17 Aralık'ta kısa vadeli önceliklerinin "kontrol" olduğunu, hukuki güvenliğin yatırımlar için olmazsa olmaz niteliğinde bulunduğunu ve hukuk olmadan 25 bin dolarlık gelirin mümkün olmadığı açıkladı. Yapılan her şeyin hukuki çerçeve içinde kalarak yapılması gerektiğini belirten Babacan, yolsuzlukla mücadele konusunda taviz verilmemesinin gereğinin altını çizdi.