Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneğinin (ELDER) 7. Olağan Genel Kurulunun açılışında konuşan Yıldız, derneğin kurucu üyelerinden biri olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bir değişim ve dönüşüm yaşadığına işaret eden Yıldız, ELDER'in taleplerini değerlendirerek makul olanları çözüme ulaştırdıklarını, bazı konularda ise çalışmalarının devam ettiğini anlattı.

Kayıp ve kaçakların en önemli başlıkları olduğuna dikkati çeken Yıldız, şöyle konuştu:

"Bu iletişimi şeffaf şekilde götürmeliyiz. Kayıp kaçakların özel şirketlere devri ile alakalı konularda bazı fiili rakamların daha ötesinde rakamların aktarıldığını hep beraber biliyoruz. Tamamen olanı izah etmek problemi çözmek anlamına gelmiyor. 'Orada siz görmüştünüz bunları, gördüyseniz bunun üzerinden devam edin.' Ama orada görülmeyen bazı konular olduğunda son toplantımızda mutabık kaldık. Abonenet'te görülmüyor, bilanço muhasebe ve kayıtlarında görünüyor. O zaman bunun mutlaka çözülmesi lazım. Biz her bir puanın hesabını kayıp kaçakta özel sektöre soruyorsak, 7, 8, 10 puanlık hataları mutlaka görmemiz lazım."

Elektrik dağıtım şirketlerinin faizlerin affedilmesine yönelik farklı uygulamalar ortaya koyduklarını anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

"Bir şeyi itiraf etmem lazım. Kamudayken 2008 yılındaki yapılandırmada faizlerin affedilmesi halinde dahi yüzde 100 bir tahsilatın yapılamadığını gördük. Bu bir gerçek. İlk başta insan iyi niyetle diyor ki 'Biz faizleri affedelim, mutlaka çok ciddi bir rağbet olacaktır.' Zaman zaman faizin arkasına, zaman zaman da başka gerekçelerin arkasına sığınan, ne yazık ki istismar eden bir yapının da olduğunu söylemem lazım. Vatandaşımız son derece iyi niyetli, dokusu yapısı sağlam bir yapımız var. Bunu mutlaka bir sistemle beraber çözmemiz gerekiyor."

- "Bazı arkadaşlar da elektrik direklerinin arkasına sığınmak istediler"

Doğu Anadolu Bölgesindeki elektrik tüketiminin yüzde 4,9 civarında büyüdüğünü belirten Yıldız, "Bunun bir ekonomik büyümeye dayalı olmadığını her birimiz biliyoruz. Böyle bir gerçek karşısında kamu 'Ben girmem arkadaş, bu rakamlar ortadaydı' diyemez. Bunu açıkça söylüyorum. 'Empati yapacağız' dedik, ister kamu, ister özel sektör. Bu sistemin işliyor olması kamunun en büyük karıdır" dedi.

Yerel seçimlere yönelik değerlendirmede bulunan Yıldız, şunları kaydetti:

"Türkiye istikrarını 30 Mart seçimleriyle beraber vurgulamıştır, altını kalın çizgilerle çizmiştir. Bazı arkadaşlar da elektrik direklerinin arkasına sığınmak istediler. 'Soruşturma açacak mısınız dağıtım şirketleriyle alakalı' dediler. Ben burada soruşturma yerine teşekkür edeceğim ELDER bünyesinde. 8 bin arkadaş 48 saatte 2 saat uyumak kaydıyla mesai yaptılar. Rüzgar eserken seçim var mı, yok mu diye bakmıyor. Rüzgar 75 kilometre hızla direk deviriyor, hat deviriyor. Don olur, kış olur, fırtına olur. Ağustosun 22'sinde bu ülkede direk devrildi fırtınadan dolayı. Direk devrildiğinde elektrik kesilir. 16 milyon direkten bahsediyoruz."

- "Putin Başbakanımıza mektup yazdı"

Özelleştirme İdaresi Başkanlığının bugün Kemerköy ve Yeniköy santralleri ihalesini gerçekleştireceğini anımsatan Yıldız, "İşçi kardeşlerimizden dün bazı şeyler duydum, 'Burası dursun, kalksın' gibi. Bu tür konulara girmeden, onları da mağdur etmeden, biz çözümlerimizi üretiriz. Çatalağzı önümüzdeki hafta inşallah aynı şekilde bu sürece gelecek. Aynı şekilde Yatağan Santrali bu süreçten geçecek" ifadelerini kullandı.

Bu sektörün en önemli konusunun öngörüler olduğunu ve zamanla değişmeyen öngörülerin başarının altını çizeceğini ifade eden Yıldız, "Ukrayna krizi oldu, kriz devam ediyor, henüz bitmiş değil. Sayın Putin AB ülkeleri devlet başkanlarına ve sayın Başbakanımıza bir mektup yazdı. Şunu söylüyor: 'Ukrayna ile aramızda bir sıkıntı var, doğal gaz paralarını ödeyemiyorlar, bununla alakalı mutlaka sizler bir çözüm üretirsiniz. Toplanın, konuşun, söylemedi' demeyin. 'Üç dört ay öncesinden söylüyorum' dedi mektupta" diye konuştu.

Bu durum üzerine AB üyesi ülkelerin enerji bakanlarının farklı kaynaklara yönelme konusunda öngörülerde bulunduklarını belirten Yıldız, Türkiye'nin de nükleer ve yenilenebilir enerji kaynakları konusunda çalışmalar yaptığını ifade etti.

Rüzgar enerjisi konusuna değinen Yıldız, "Bu konuda '2 Mayıs Sendromu' dediğimiz bir sendrom var. O manada Mustafa bey ve arkadaşları çok hassas. Vereceğimiz mesaj şudur orada: Yatırım yapmış gerçek yatırımcının önü açılacaktır. Ama bizi oyalayan ve bunun üzerinden para kazanmaya çalışanların önü kesilecektir. Artık 'çantacı' tabirini de kullanmak istemiyorum ama onlar, ne EPDK'dan ne de Enerji Bakanlığından böyle bir beklentiye girsinler. Yatırım yapacaklar beri gelsin, diğerleri ne kamuyu ne de kendilerini oyalasınlar" değerlendirmesinde bulundu.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, bu yıl 21 elektrik dağıtım şirketi tarafından elektrik sisteminden yaklaşık 189 milyar kilovatsaat elektrik alınacağını ancak bunun kayıp ve kaçak miktarı düşüldükten sonra yaklaşık 161 milyar kilovatsaatinin müşterilere dağıtılacağını belirterek, "Aradaki 28 milyar kilovatsaatlik fark İstanbul'un bu yılki, Ankara'nın ise 2 yıllık elektrik dağıtım tutarından fazladır" dedi.

Yılmaz, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) 7. Olağan Genel Kurulu'nun açılışında, elektrikle 150 yıl önce tanışan Türkiye'nin, 2002 yılına kadar kamu işletmeciliği ile fedakarca ve özveriyle yapılan çalışmalar sonucunda 812 bin kilometre uzunluğunda dağıtım şebekesine kavuştuğunu söyledi. Siyasi ve ekonomik istikrar sayesinde son 5 yılda 21 elektrik dağıtım bölgesinin tamamının özel sektöre devredildiğini anımsatan Yılmaz, bu şirketlerin güçlerini birleştirmek için ELDER çatısı altında toplandığını söyledi.

EPDK Başkanı Yılmaz, elektrik dağıtım bölgelerinin sadece yatırımların sürekliliği, kayıp ve kaçak oranlarının azaltılması veya bu tesislerin daha verimli çalışması için değil, enerjinin tüketici odaklı olarak tedarik edilmesi için özelleştirildiğini belirtti.

- "Kayıp ve kaçak oranlarının düşürülmesi gerekli"

Türkiye'de elektrik sisteminin çok hızlı geliştiğini belirten Yılmaz, 2002 yılında yaklaşık 812 bin kilometre olan elektrik dağıtım hattının uzunluğunun 2013 sonunda 1 milyon kilometreyi geçtiğini söyledi. EPDK olarak şirketlerin tarifelerinin ve yatırımlarının onaylanması, kayıp kaçak hedeflerinin belirlenmesi ve izlenmesi gibi tüm önemli süreçleri düzenleyip denetlediklerini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:

"Elbette, ülkemizde yıllarca yaşanarak birikmiş sorunların, özel sektörün adeta sihirli bir dokunuşu ile bir anda düzeleceğini beklemek yanlış. Bu yıl 21 elektrik dağıtım şirketi tarafından elektrik sisteminden yaklaşık 189 milyar kilovatsaat elektrik alınacak. Ancak bunun kayıp ve kaçak miktarı düşüldükten sonra yaklaşık 161 milyar kilovatsaati müşterilere dağıtılacak. Aradaki 28 milyar kilovatsaatlik fark İstanbul'un bu yılki, Ankara'nın ise 2 yıllık elektrik dağıtım tutarından fazla. Bu tutarların sisteme kazandırılması için daha fazla yatırım yapmak gerekiyor. Bu kapsamda, Kurumumuz tarafından 2006-2010 yıllarını içeren ilk tarife döneminde dağıtım ve perakende satış sektöründe yapılacak toplam yatırım tutarı 2 milyar 850 milyon lira olarak belirlendi. 2011-2015 yılını içeren ve önümüzdeki bir buçuk yıl içinde tamamlanacak olan ikinci tarife döneminde ise bu tutarı yaklaşık 3 kat arttırarak 9 milyar liraya çıkarttık. Özel sektör önümüzdeki bir buçuk sene içinde 3,5 milyar lirayı aşan yatırım yapacak."

- "Elektrik faturalarının kredi kartıyla ödenmesine imkan sağladık"

Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nde çok önemli düzenlemeler yaptıklarını anlatan Yılmaz, "Kısa süre içinde yürürlüğe girecek yönetmelikle tüketicilere yönelik perakende elektrik satışı ile ilgili mevzuatı tek bir düzenleme altında topladık, perakende satış sözleşmesi başvurularının internet üzerinden ya da kayda alınmak suretiyle telefonla yapılmasını sağladık. Faturalarda, müşterinin son bir yıllık elektrik enerjisi tüketim miktarının belirtilmesini zorunlu hale getirdik. Böylece her bir abone, serbest tüketici olup olmadığını takip edebilecek. Ayrıca elektrik faturalarının kredi kartı ile ödenmesine imkan sağladık. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar üzerinde çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu.

Yılmaz, Elektrik Şebeke Yönetmeliği'ni sektörün katkılarını alarak tamamladıklarını ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderdiklerini de kaydederek, "Elektrik dağıtımında ikinci tarife dönemini tamamlıyoruz. Bilinmesini isterim ki yeni tarife döneminde, hizmet kalitesi, tedarik sürekliliği gibi bir çok parametre çok daha etkin olacak. Bu parametreleri layıkıyla yerine getirenler teşvik edilirken getirmeyenler de yaptırımlarla karşılaşacak" ifadelerini kullandı.

- "Bu iyi yönetişimi çok daha ileriye taşımalıyız"

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcıoğlu da enerji arz güvenliğine yönelik politikalar oluşturulmasının önemine işaret etti. Özel sektörün kurulu elektrik gücündeki payının çok arttığını ifade eden Mazıcıoğlu, yatırımların özel sektör ağırlıklı olarak yapılmasını istediklerini dile getirdi.

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise sektör açısından en önemli gerekliliğin ekonomik ve siyasi istikrar olduğunu belirterek, "Bizler piyasa risklerini yönetebiliriz, döviz kurlarındaki dalgalanmalardan huzursuz olur ama yönetebiliriz, ancak istikrarsızlığı ya da belirsizliği yönetemeyiz. Siyasi istikrar milletin vereceği karardır. Ancak sektörel istikrar Bakanlık ve EPDK tarafından sağlanır ve burada şeffaf olunması bizler için hayati önemdedir" dedi.

Uluslararası finansal piyasaların en kırılgan olduğu dönemlerde Türkiye'de 13 milyar doları aşan elektrik dağıtım özelleştirmeleri gerçekleştirildiğini anımsatan Özdemir, bunda iş adamları ile onları destekleyen bankaların rolünün tartışılmaz olduğunu ifade etti.

Sektör açısından her şeyin dört dörtlük olmadığını, bazı aksaklıklar bulunduğunu anlatan Özdemir, ancak genelde empati yaparak sebeplere değil çözüme odaklanarak bu sıkıntıları aşmayı bildiklerini dile getirdi. Özdemir, "Şimdi bu iyi yönetişimi çok daha ileriye taşımalıyız. Çünkü öyle bir döneme giriyoruz ki bugüne kadar yapılan tüm başarılı adımların istenilen sonuçlara dönmesini görebileceğimiz gibi hiç arzu etmediğimiz krizlerle karşı karşıya da kalabiliriz" ifadelerini kullandı.