Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Avrupa Birliği'nde hafta sonu gerçekleşen seçimlerin kemer sıkma politikası karşıtı protest partilerin yükselişini ortaya koymasıyla, liderler mali politika gevşetme planlarına yöneldi.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde İtalya Başbakanı Matteo Renzi'nin zaferi ve Fransa Devlet Başkanı Francois Hollande'ın yenilgisi, Avrupa Birliği'ne dört yıldan daha uzun bir zaman önce ortaya çıkan borç krizinden bu yana egemen olan, Almanya destekli bütçe kesintisi modelini gözden geçirmek niyetiyle liderleri birleştirdi.

Fransa'da sosyalistlerin euro ve göç karşıtı Ulusal Cephe tarafından bozguna uğratılmasının ardından dün halka seslenen Hollande, "Seçim sonucu ile yüzleşilmesi gerek.. Avrupa euro krizinin üstesinden geldi, ama hangi bedelle? Avrupa'nın öncelikleri büyüme, istihdam ve yatırım olmalı... Sıkı tasarruf önlemleri halkın cesaretini kırdı." sözlerini dile getirdi.

Avrupa Birliği yetkilileri bugün, protest partilerin 28 üyeli birliğin neredeyse tamamında görülen beklenmedik yükselişini ele almak için Brüksel'de toplanmaya hazırlanırken, daha gevşek mali kurallar yönündeki eğilim ağırlık kazanıyor. Euro Bölgesi'nde siyasi istikrarın kırılganlığı söz konusuyken, protest partilerin yükselişinin önünün kesilmesine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulan şu günlerde, siyasetçiler kamu harcamalarına daha fazla tolerans gösterme yönündeki taleplerini artırdı.

İtalya Başbakanı Matteo Renzi de dün Roma'da gazetecilere yaptığı açıklamada "Kuralların değişmesini ya da beklentilerimize daha uygun hale getirilmesini istiyoruz. Avrupa'nın son yıllarda sahip olduğu yaklaşımın değişmesini talep ediyoruz" dedi.

Yunanistan'da Syriza'nın başarısı, Başbakan Antonis Samaras'a, 2010 yılında Euro Bölgesi'nin ilk iflas açıklayan ülkesi ünvanını alan ülkede, borçların geri ödemesinde daha rahat koşulları müjdelemede yardımcı olabilir.