Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Bugün cep telefonumuzdan gönderdiğimiz mesajın veya banka ATM'sinde yaptığımız bir para transferinin de arkasında yazılım sektörü yer alıyor. Bir anlamda teknolojinin temelini oluşturuyor yazılım. İşlerimizi daha efektif yapabilmek için bilgi ararken tamamen yazılım sistemlerini kullanıyoruz.

Dünyada 5 trilyon dolar büyüklüğe ulaşan yazılım sektörünü İş Dünyası'nda YASAD Başkanı Doğan Ufuk Güneş, Etiya Yönetici Ortağı Aslan Doğan ve Logo İcra Kurulu Üyesi Sadun Anık ile konuştuk.

Etiya Yönetici Ortağı Doğan, yazılım sektörün dünya ve Türkiye ekonomisindeki yerini, "Sektörün dünyadaki büyüklüğü 5 trilyon dolar civarında. Dünyanın gayrısafi hasılası ise 70 trilyon dolar civarında. Dolayısı ile bilgi teknolojilerinin büyüklüğü yüzde 8'ler civarında. Bu oran gittikçe artıyor. Artık her şey dijitalleşiyor, her şey yazılıma dönüyor. Türkiye'ye baktığımız zaman gayrısafi milli hasılası 820 milyar dolar civarında. Geçen yılki rakamlarda bilgi teknolojileri ve iletişim alanında Türkiye'de sektörün ürettiği temel büyüklük 30 milyar dolar. Aslında ürettiğimiz değer, Türkiye'nin ürettiğinin yanında çok küçük bir değer. Bu şunu gösteriyor kurumlarımız, kamu, özel sektör henüz yazılım anlamında ciddi yatırımlar yapmamış, ülke olarak yazılıma, bilgi teknolojilerine gerekli yatırımı yapmadığımız anlamı çıkıyor. Dünya standartlarına göre baktığımızda neredeyse iki katı kadar daha büyümemiz gerekiyor. 1 milyar dolar civarında ihracat yapıyoruz ve bunu 10 milyar dolara çıkarıp, 10 katı büyümemiz gerekiyor" şeklinde özetledi.

YASAD Başkanı Güneş, yazılım sektöründe ihracatın 479 milyon dolar ile genel ihracat içerisinde henüz küçük bir pay aldığını, ancak sektörde büyük bir pazar potansiyeli olduğunu söylüyor. Güneş, "2011 yılında yaklaşık 20 milyon dolar civarında geliyordu. Daha sonra bu rakamı 479 milyon dolara getirdik. Bu sene sonunda da 650 milyon dolar civarında kapatırız. Dolayısı ile bu rakamları çok büyütmemiz lazım. Dünya gerçekten çok büyüdü. Biz bugün ABD'den Almanya'ya, İngiltere'den Birleşik Arap Emirlikleri'ne kadar, yani bütün  bölgeye, Azerbeycan'a, Kazakistan'a, Kırgızistan'a pek çok ülkeye yazılım ihracatı yapabilir duruma geldik. Fakat ölçek olarak gitmemiz gereken daha çok yol var. Bilişim sektörüne yapılan yüzde 1'lik bir yatırım geriye yüzde 1,8 olarak dönüyor. Yazılımda ise katma değer oranımız tamamen nitelikli katma değer, ithalat oranımız sıfır. Tamamen akla dayalı ihracat yapıyoruz. Yapmış olduğumuz bütün ihracat ülkeye doğal olarak katma değer olarak kalıyor. Bu inanılmaz büyük bir değer'' dedi.

Nitelikli iş gücünün en yüksek düzeyde olması gereken bir sektör, yazılım sektörü. Bu konuda yeterli eğitim veren üniversitelerimiz, mesleki kuruluşlar, akademiler var mı şeklindeki soruyu, Logo İcra Kurulu Üyesi Sadun Anık, "30 sene öncesine, yani dünya genelinde büyük firmaların kurulduğu döneme baktığımızda, Türkiye'de yazılım sektörü için nitelikli mühendis yetiştiren iki, üç tane bilgisayar mühendisliği bölüm vardı. Şimdi pek çok üniversitede var. Ama yine ihtiyaca baktığımızda hala nitelikli eleman yetersiz. Sonuçta bilgisayar mühendisliği mezunları kapış kapış gidiyor diyebilirim. Her sektördeki her büyük firma bu elemanları istihdam etmeye çalışıyor" şeklinde yanıtladı.

Eğitim konusunda YASAD Başkanı, "Mühendislik kalitemiz yükseliyor. Ama sayı olarak yetersiz kalıyor. Çünkü sektör çok ciddi büyüme içerisinde. Sektörle, çıkan nitelikli eleman sayısı birbirini eşitlemiyor. Başka bir problemimiz daha var. Her şeyi mühendise de yaptırtamayız, hatta yaptırtmamalıyız. Bizim işimizde bir de nitelikli ara elemana ihtiyaç var. Şimdi bizim sektörümüze yönelik, sadece bilişime yönelik, ağ yönetimi, veri tabanı, web, teknik servis gibi lise sayısı Türkiye'de 3.263. Bu 3.263 liseden 2012'deki mezun sayısı 43.429, 2013'teki mezun sayısı 44.121. Şimdi 44.000 genç liseden mezun oluyor ve sektöre atılıyor ama işin kötü tarafı biz bu 44.000 genci bulamıyoruz. Çünkü çok azı bizim istediğimiz nitelikte yetişiyor. Sektör günümüzün koşullarında çok farklı yerlerde. Bu liselerde bizim aradığımız o mobil teknolojileri öğreten eğitim yok. Yani 10 sene öncesinin eğitimleri veriliyor. Gençlerimize eğitim verecek eğitmenlerin de akademik yeterlilik düzeyleri az. Dolayısı ile sektörle okullar arasında bu uyumu sağlamalıyız'' şeklinde konuştu.

Dövizdeki oynaklığın sektörde yatırım kararlarının ertelenmesine neden olduğunu söyleyen Güneş, "Pazarda yatırım kararı verenler, IT yatırımını yapacak insanlar, önce şirketin niteliğine ardından ülkedeki yatırım oratmına bakıyor. Temel olarak şirkete maliyeti ne olacak, bu açıdan baktıkları zaman karşılarına çıkan ilk şey döviz kuru oluyor. Bilişim sektörüne yapılan yatırımların büyük bir çoğunluğu döviz üzerinden yapılıyor. Biz yazılımı, teknolojiyi üreten bir ülke değiliz, dışarıdan alıyoruz. Kurdaki yükseliş, yılbaşında sizin öngördüğünüz bir  yatırımın maliyetinin değişmesine  neden oluyor. Ortamın belirsiz olduğu yerde yabancı yatırımcıyı bulmak kolay değil. Yatırımlar açısından baktığımız zaman, önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimleri var.  Bunlar da piyasayı belirli bir anlamda etkiliyor. Ama en çok etkileyen döviz kurundaki dalgalanmadır'' dedi.

Sektör oyuncuları kamunun da Türk yazılım sektörünü desteklemesini, yani yabancı yazılım yerine yerli yazılımı tercih etmeleri gerektiğini belirtiyor.

Hande Berktan
hberktan@bloomberght.com