Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'de eğer biz işgücü piyasası reformunu, Ulusal İstihdam Stratejisi'nde öngördüğümüz şekilde yaparsak, bundan herkes kazançlı çıkar. Biz daha çok istihdam sağlamak için bu reformu yapıyoruz, yapmamız lazım" dedi.

Şimşek, Vergi Denetim Kurulu (VDK) Başkanlığı'nda düzenlediği "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2014 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları" konulu basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Özelleştirme gelirleri ve Milli Piyango İdaresine ait şans oyunları lisansının özelleştirilmesine yönelik soru üzerine Şimşek, özelleştirmeden Hazine'ye yılın ilk 6 ayında yapılan transferlerin 5 milyar 300 milyon lira olduğunu söyledi. Bu konuda yıl sonu hedefinin 6,6 milyar lira olduğuna işaret eden Şimşek, "Dolayısıyla hedefleri rahat bir şekilde gerçekleştireceğiz" diye konuştu.

Yılın ikinci dönemindeki özelleştirme sürecine de değinen Şimşek, kendileri için önemli olanın, reform niteliğindeki adımlar olduğunu ifade etti.

Örneğin, devleti kumar oyunları oynatmaktan, enerji üretiminden, dağıtımından çıkarmak istediklerini anlatan Şimşek, yılın ikinci yarısında da termik santrallerin özelleştirme sürecinin devam edeceğini bildirdi.

Bakan Şimşek, özelleştirmeyi dönem dönem bazı Hazine mülklerinin satışında da kullandıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Yakın dönemde bu konuda bile maalesef bize çamur atılmaya çalışıldı. Neymiş efendim, biz özelleştirmeye bu mülkleri sattırarak, vergi kolaylıkları sağlıyormuşuz. Bu tamamen yanlış bir şey. Maliye Bakanlığı, Hazine mülkünü sattığı zaman hiç bir vergi söz konusu olmadığı gibi, 5 yıl boyunca da emlak vergisinden istisnadır. Halbuki Özelleştirme İdaresi sattığı zaman bir KDV alıyoruz, iki o 5 yıllık emlak vergisinden istisna da söz konusu değil."

- Şans oyunlarının özelleştirilmesi-

Şimşek, Milli Piyango İdaresine ait şans oyunlarının özelleştirilmesi sürecinin de çok şeffaf şekilde ilerlediğini söyledi.

Söz konusu özelleştirmede fiyat üzerinde yorum yapmasının doğru olmayacağını vurgulayan Şimşek, "Çünkü bizim Milli Piyango'ya ilişkin bir rezerv fiyatımız var, komisyonun belirlediği bir fiyat var. Onun altına satamayız, satmayız, bu bir. İkincisi, fiyatı piyasa belirler ama şunu söyleyebilirim. Hiç bir yerde, hiç bir ülkede olmadığı kadar bu süreç, şeffaf şekilde götürülecek, televizyon ekranları önünde herkese sorulacak" ifadelerini kullandı.

Mevzuatta öngörülebilirlik olmadığı yönündeki eleştirilere de cevap veren Şimşek, buna katılmadığını, mevzuatta önemli iyileştirmeler yapıldığını ifade etti.

- Ulusal İstihdam Stratejisi çok önemli bir reform-

Bakan Mehmet Şimşek, esnek çalışma modellerine yönelik soruları yanıtlarken de Ulusal İstihdam Stratejisi'nin çok önemli bir reform olduğunu söyledi.

Türkiye'de işsizliği çok daha aşağılara çekmek ve ekonomiyi büyütmek istediklerini belirten Şimşek, şöyle devam etti:

"Dünyanın önde gelen ülkeleri OECD üyeleridir. OECD üyelerine baktığınız zaman hemen hemen tamamında bizden çok daha makul bir işgücü piyasası mevzuatı var. Yani Türkiye, OECD ülkeleri arasında en katı işgücü piyasası mevzuatına sahip. OECD ülkeleri arasında bu işgücü piyasasındaki katılıklar, yani işe alma ve işten çıkarmanın maliyetlerinin çok yüksek olması nedeniyle haftalık imalat sanayinde çalışma sürelerinin en uzun olduğu ülkelerden biriyiz. Yani Türkiye'de eğer biz işgücü piyasası reformunu, Ulusal İstihdam Stratejisi'nde öngördüğümüz şekilde yaparsak, bundan herkes kazançlı çıkar. Çünkü istihdam artacak. Biz daha çok istihdam sağlamak için bu reformu yapıyoruz, yapmamız lazım."

- "100 bin şirketin fişlendiği iddiaları kesinlikle yalan"-

Bir gazetecinin, "100 bin şirketin Maliye Bakanlığı tarafından fişlendiği iddiaları var. Bu konuya açıklık getirir misiniz?" sorusu üzerine de Şimşek, şöyle konuştu:

"Bu haberleri biz yalanladık. Biz artık bu konularda yazılıp çizilenlere ilişkin tekzip yayınlamaktan yorulduk, açık ve net olarak söylüyorum. Hiç bir şirketimize ilişkin bizim başka türlü bir yaklaşımımız söz konusu olamaz. Denetimler 3 çerçevede yapılıyor. Bir denetim planı hazırlanıyor sektörel anlamda, o çerçevede yapılan denetimler var. Risk analiz sistemimiz var, ondan çıkan çıktılar çerçevesinde yapılan denetimler var. En sonda da ihbar ve şikayetlere dayalı denetimlerimiz var. Şunu görmemezlikten gelmeyin, denetim kapasitemizi neredeyse 3'e katlamış durumdayız. VDK'yı yeniden yapılandırdığımız günden bu yana vergi denetim kapasitesini artırmışız ve bu artış devam edecek.

Eğer siz 77 milyonun hakkını tam ve zamanında ödüyorsanız, vergi denetiminden niye korkulsun ki?. Aynı mecralarda, 'Yandaş denetlenmiyor' deniliyor. Bir taraftan da 'Denetlendi, vergisi uzlaşmada silindi' deniliyor. Bu nasıl bir ikilem, bu nasıl bir yaklaşım? Uzlaşma müessesesi 1960'tan bu yana bu ülkede var, uygulanıyor. Keşke yargı sistemimiz daha hızlı çalışsa, davalar bir iki ayda sonuçlansa da biz o zaman bu uzlaşma sistemini kaldırmaya dünden razıyız. Biz büyük bir camiayız Maliye olarak. Her şeyimiz mükemmeldir, hiç bir raporda hatamız yoktur diyemeyiz, bunu daha önce de söyledim ama bu hataları en aza indirmek için de ciddi reformlar yaptık."

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şu an itibarıyla zorunlu bireysel emekliliğin gündemde olmadığını bildirdi.

Şimşek, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı Konferans Salonunda "Makro Ekonomik Gelişmeler ve Ocak-Haziran 2014 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları" konulu basın toplantısının ardından soruları yanıtladı.

Bazı kamu alacaklarının yapılandırmasına ilişkin düzenlemeye yönelik bir soru üzerine Şimşek, şunları kaydetti:
"Arkadaşlarımız (af) diyorlar. Tabii bu tasarının mümkün olduğunca hiçbir af unsuru taşımaması noktasında biz gittik irade ortaya koyduk. Verginin aslını alıyoruz, enflasyon karşısında erimemesi için enflasyon farkını da alıyoruz. Cezaları da alıyoruz. Bunun neresi af? Diyebilirsiniz (Gecikme faizi yüksekti, enflasyon farkı daha düşük). Burada da amaç yapılandırmak. Kolaylık sağlamak. Zamanında verginizi ödeseydiniz, neyi ödeyecektiniz? Paranın aslını ödeyecektiniz. Verginin aslını. Zaten onu ödeyecek. Enflasyonla da güncellenecek. Hatta biz bir adım ileri gittik, geçmişteki yapılandırmalarda bu yoktur. Tedbirler, incelemelerin caydırıcı etkisi zayıflamasın diye cezaları da o kapsamdan çıkarttık. Buna rağmen bu piyasada hala af olarak nitelendiriliyorsa orada belki kasa fazlasına ilişkin bir düzenleme var. O konuda da biz Plan ve Bütçe Komisyonunda Maliye Bakanlığı olarak kendi vizyonumuzu, görüşümüzü ortaya koyduk. Yüce Meclisimizin takdirinde olan bir konu. Ben bunun daha çok bir yapılandırma, mükellefe kolaylık, taksitlendirme imkanı olarak düşünüyorum. Sonuçta Genel Kurul'dan hangi şekilde çıkar, Yüce Meclisimizin takdirinde olan bir konu."

Şimşek, söz konusu düzenlemenin bütçeye etkisine ilişkin de şöyle konuştu:

"Tasarı öngörüldüğü gibi bu ayın sonuna kadar çıkarsa orada başvuru süreleri var bir iki aylık, Bakanlar Kurulunun bir miktar uzatma yetkisi var. Tüm bunları dikkate aldığınız zaman en fazla bu seneye denk düşecek bir taksittir. Net olarak ben bu yapılandırmanın bu sene içerisinde bize çok olumlu veya olumsuz etkisinin net bazda olmayacağı kanısındayım. Çünkü bu düzenleme olabilir diye vergi ödemelerindeki belki bir miktar bir gevşeme olmuştur. Onu değerlendirmek çok zor, hesaplamak zor. Bir taksit zaten denk gelecek. Dolayısıyla biz bütçeyi yaparken böyle bir şey öngörmedik. Şu an itibarıyla da çok da güçlü, net bir etki öngörmüyoruz. Tasarının nasıl kanunlaştığına bakacağız, belki o zaman oturup bir tahmin yapabiliriz. Ama şu an itibarıyla bu tür yapılandırmalarda sonuçta kaç kişi başvuracak, yararlanmak isteyecek. Farklı bir yapılandırma. 2011'de farklıydı, içerik olarak da düzenleme olarak da bu çok farklı. Bütçeye etkisi noktasında spesifik bir rakam paylaşmam için çok erken. Doğru da olmaz."

- "Yorum yapmam doğru olmaz"-

Bakan Şimşek, Irak seçimleri öncesinde Türkiye'nin Kürt Bölgesel Yönetimine borç verdiği iddiasının anımsatılarak, değerlendirmesinin sorulması üzerine şu ifadeleri kullandı:

"Doğrusu o haberlerin detaylarına ben vakıf değilim. Genelde uluslararası ilişkilerde, varsa da böyle bir ödeme, Hazine bu tür anlaşmaları yapıyor, bu tür anlaşmalara taraf. Benim bildiğim kadarıyla BOTAŞ'ın oradaki operasyonlarını genişletmeye, büyütmeye ilişkin bir ödeme gündeme gelmişti. Onu yaptığımızı hatırlıyorum. TPAO veya BOTAŞ... Öyle bir şey hatırlıyorum. Ama bugünkü haberlerin detaylarına vakıf olmadığım için yorum yapmam doğru olmaz. Varsa ikili bir anlaşma Irak ile olur. Bölgesel Yönetimden çok muhtemelen Irak ile olur ve onun da Hazine ayağı önemli."

- (Memurla toplu sözleşme) İlave 4 milyar liralık yük getirdi-

Memura enflasyon farkı verilmemesinin bütçeye ne kadarlık katkı sağladığına yönelik soruya karşılık Şimşek, toplu sözleşme kapsamında yılbaşında gereken zammın yapıldığını belirterek, şöyle devam etti:

"2014 Orta Vadeli Programını yaparken belli bir enflasyon öngörümüz var ve ona göre orta vadeli mali plan yayınlıyorsunuz. O hedeflere oranla toplu sözleşmede ortaya çıkan sonuç bize ilave 4 milyar liralık yük getirdi. Oturup enflasyon farkı verseydik ne kadar bir yük gelirdi, şu anki sözleşmenin sonucu itibarıyla olmayan enflasyon farkı ne kadar bir etki ortaya çıkartır, bunları karşılaştırmamız lazım. Ama net bazda kamu maliyesine bu anlamda yansımasını işçi, özellikle burada memur lehine olduğu kanısındayım. Bütçe perspektifiyle ben konuşuyorum. Burada enflasyonun çok çok üzerinde artış alan memurlarımız oldu. Tabii ki üst düzey memurlar maaşları yüksek maktu bir artış olunca enflasyonun altında bir artış söz konusu. Bu iki hususu dikkate almak lazım. Sendikalarımızın tercihi tabandan yana oldu. Sendikalarımız maaşı düşük olanlara daha yüksek bir artışı öngören bir düzenlemeyi masaya getirdiler, bu kabul gördü. Geniş kesimlere daha iyi imkanlar getirildi. Maaşı yüksek olan kesimlere enflasyon kadar bir artış söz konusu değil."

- "Her şey güllük gülistanlık mı, kesinlikle değil"-

Maliye Bakanı Şimşek, tasarruf oranlarının artırılması kapsamında belli bir ücretin üzerinde çalışanlara yönelik zorunlu emekliliğin getirileceği iddialarının anımsatılması üzerine, "Şu an itibarıyla zorunlu bir bireysel emeklilik gündemde değil. Ama tasarrufların artması için ciddi teşvikler veriyoruz, bu teşvikler tabii ki devam edecek. Bu teşviklerin etkisi de oldukça olumlu olmuştur. O konuda da oldukça başarılı bir uygulama olduğunu takdir edersiniz" dedi.

Amerikan ekonomisindeki gelişmelerin faiz artışına yol açacağı yönündeki değerlendirmelerin anımsatılması üzerine Şimşek, faiz artırımının zamanlamasına ilişkin tartışmaların bulunduğunu söyledi. Şimşek, şöyle devam etti:

"Yakın dönemde Amerikan Merkez Bankası yarı yıllık, 6 aylık bir değerlendirme sunacak. Oradan belki bir takım ipuçları olur. Benim Maliye Bakanı olarak o tür tahminlere ilişkin bir şey söylemem doğru olmaz. Biz ne tür tedbir alıyoruz o önemli. Böyle bir kerelik tedbirlerden bahsetmiyoruz. Siyasi istikrar Türkiye'nin en güçlü tarafı. İkincisi reformların devamı, üçüncüsü mali disiplinin devamı, dördüncüsü makro ihtiyati tedbirlerin devamı ve özellikle de her türlü şoklara bu anlamda hazırız."

Kamu maliyesinde geniş tepki alanları bulunduğu anlatan Şimşek, kamu maliyesini iyileştirdiklerini söyledi. Şimşek, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin bütçe açığı, borcunun milli gelire oranı sadece Avrupa Birliği ülkelerine göre değil, sadece OECD ülkelerine göre değil, hatta gelişmekte olan ülkelere göre çok iyi bir noktada. Genel devlet açığı için bu sene milli gelire oran olarak yüzde 1,1'lik bir açık öngörüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerin ortalaması için yüzde 2,3'lük bir açık. Türkiye birçok anlamda, bankacılık sektörünün sağlığı, istihdam artışında, kamu maliyesinde oldukça sağlam bir zemindeyiz. Cari açık daralıyor, enflasyon düşüş eğilimine girdi, istihdam oluşturuyor.

Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin yıl başında ne kadar olumsuz olduğunu hatırlıyorsunuz. Sonrasında bir takım dışarıdan, içeriden yapılan değerlendirmeler var. Bütün bu olumsuz değerlendirmelere, olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye ekonomisinin sağlam bir zeminde gittiğini söyleyebilirim.. Sorunlarımız yok mu, var. Her şey güllük gülistanlık mı, kesinlikle değil. Zaten o nedenle daha çok çalışmamız, daha çok reform yapmamız gerekiyor. O nedenle de mali disiplini koruyoruz."

- " Bütün şirketler bizim şirketlerimizdir"-

Bakan Şimşek, denetim kriterlerine ilişkin bir soruya da şu yanıtı verdi:

"Biz bu ülkenin iş ortamının iyileştirilmesini önemli buluyoruz. Vergi denetiminin adil, öngörülebilir, belli standartlar içerisinde yapılmasını, iş ortamının iyileştirilmesi noktasında çok önemli bir unsur olarak görüyoruz. Bütün şirketler bizim şirketlerimizdir, onların başarısı için bugüne kadar onların önünü nasıl açtıysak, Türkiye ekonomisi nasıl başarıdan başarıya götürdüysek, bu başarıda özel sektörün dinamizmi ne kadar bizim için önemliyse yakın dönemde herhangi bir değişiklik yok. Geleceğe ilişkin bir değişiklik olmayacak. Siyasi mülahazalarla birtakım değerlendirmelerin yapılmasını da kamuoyunun takdirine bırakıyorum... Benim hiçbir bir şekilde ne vergi denetimine ne de uzlaşmaya müdahalem söz konusu değildir. Vergi denetimi, denetim bazında tamamen bağımsız bir şekilde yürüyor. Uzlaşma da tamamen teknik kriterler çerçevesinde Gelir İdaremizde bütün raporun varsa eksiklikleri, aksaklıkları, mükellefin durumu dikkate alınarak bu çerçevede yapılıyor."