Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye'de piyasalar, bugün açıklanacak olan Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarına odaklanmış durumda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bugün toplanarak saat 14:00'te faiz kararını açıklayacak.

TCMB Eylül ayı toplantısında, politika faizi olan haftalık repo faizini yüzde 8.25'te, faiz koridorunun üst sınırı olan gecelik borç verme faizini yüzde 11.25'te ve alt sınır olan gecelik borçlanma faizini ise yüzde 7.50'de koruyarak değişikliğe gitmemişti.

Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin tahmin medyanı, TCMB'nin faizlerde bu toplantıda da değişiklik yapmayacağı yönünde.

Görüşlerini aldığımız ekonomistler de, enflasyonda kalıcı bir iyileşme görülmeden TCMB'nin faizlerde indirime gitmeyeceği görüşünde birleşiyor.

BloombergHT.com'a değerlendirmelerde bulunan, JPMorgan Türkiye Başekonomisti Yarkın Cebeci, "Son dönemde küresel risk iştahındaki gelişmeler ve bunun enerji fiyatlarındaki düşüş ile birleşmesi sonucu, Türk Lirası dolar karşısında güçlendi ve 10 yıl vadeli tahvil faizi yüzde 10'lardan yüzde 8.9'lara geriledi. Ancak küresel finansal piyasalardaki belirsizlik devam ediyor ve Türkiye buralarda yaşanacak olan hareketlere karşı kırılganlığını sürdürüyor. Bu ortamda TCMB bir kredibilite kaybı riskini göze almayacaktır. Yüzde 8.25'lik politika faizinde ve faiz koridorunun alt ve üst bantlarında değişiklik beklemiyoruz" yorumunu yaptı.

Garanti Yatırım Başekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, "Erdem Başçı haftasonu 4. Uluslararası Ekonomi Konferansı'nda yaptığı konuşmada, bundan sonra biraz daha geniş bir koridorla devam etmeyi planladıklarından bahsetti. Bu bağlamda yüzde 8.25 olan politika faizi sabit kalırken, yüzde 7.5-11.25 aralığında olan faiz koridorunun genişletilerek, yüzde 7.5 olan koridorun alt bandında 25 ya da 50 baz puanlık bir indirim gelebileceğini düşünüyoruz. Petrol fiyatlarındaki hareket Türkiye'nin lehine dönmüş durumda, Kasım'da bir baz etkisi ile yıllık enflasyonda artış olabilir ancak bu durum geçici olacaktır; bundan sonraki süreçte de enflasyonun kademeli olarak düşmeye başlayacağını tahmin ediyoruz. Enflasyondaki esas belirgin düşüşü 2015'in ikinci çeyreği itibarıyla bekliyoruz. Dolayısıyla şu an yüzde 8.25 olan politika faizinde bu yıl son çeyrekte bir 25 baz puan, 2015'in ilk yarısında da yüde 7'lere doğru bir düşüş beklemeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

BloombergHT.com'un görüşlerini aldığı İş Portföy Ekonomisti Can Uz, "Gelişmekte olan piyasalar varlık fiyatlarındaki volatilite ve yurt içinde yüksek seyreden enflasyon kaygıları, Ekim ayı toplantısında PPK kararına etki edecek temel faktörlerdir. Karar sonrası yayınlanacak olan açıklama metninde global emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü seyrin fiyat endeksindeki baskıyı hafifleteceğine dair cümleleri görmek sürpriz olmayacaktır. Ancak biz, Orta Vadeli Program’daki büyüme projeksiyonlarının aşağı revize edildiği bir ortamda enflasyonda henüz somut bir yumuşama görülmeden faizlerde herhangi bir indirim öngörmemekteyiz. Buradan hareketle PPK’nın sıkı para politika uygulamaları dahilinde mevcut politika faiz oranını ve faiz koridorunu korumasını beklemekteyiz. Olası bir faiz indirimi için 2015 yılının ilk çeyreği daha uygun olabilir" yorumunu yaptı.

ING Bank Sabit Getirili Menkul Kıymetler Müdürü Ozan Akgül, BloombergHT.com'a yaptığı yorumda, "Bugün genel olarak TCMB'nin faiz değişikliğine gitmemesi bekleniyor. Son dönemde gelişen piyasalara gelen girişle birlikte MB'nin fonlamada sıkılaştırmayı azalttığını görüyoruz. Bundan sonraki kararlarda gelişmiş ülke merkez bankalarının kararlarına göre hareket edileceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.

ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, BloombergHT.com'a yaptığı yorumda, "Yıllıklandırılmış TÜFE verisi Ağustos ayında yüzde 9.54 ile zirve yapmasının ardından Eylül ayında beklenmedik bir şekilde gerileyerek yüzde 9.00'un aşağısına, yüzde 8.86 seviyesine geriledi. Gerilemede gıda ve giyim fiyatlarındaki ılımlı seyir etkili oldu. Ancak enflasyonda gerilemenin kalıcı olup olmadığı netlik kazanmış değil. Ayrıca Ekim ayında doğalgaz ve elektrik fiyatına yapılan zamlar da enflasyon görünümünü olumsuz etkileme potansiyeli taşıyor. Mevcut durumda petrol fiyatlarındaki  gevşeme, TL’de kısa vadede ılımlı bir değerlenme görülse de, TCMB'nin enflasyonda net bir gerileme görmeden faizlerde indirime gitmeyeceğini, haftalık repo, gecelik borç verme ve alma faizini sabit tutacağını düşünüyoruz. Merkez'in temkinli duruşunu koruyacağını görüşündeyiz" dedi.

BloombergHT.com'a değerlendirmelerde bulunan ve piyasa beklentilerinden ayrışan, Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise, "Son dönemde küresel ekonomideki yavaşlama büyümede aşağı yönlü risklerin arttığına, son bir ayda yüzde 15 civarında düşen petrol fiyatları ise cari açıkta düzeltmenin süreceğine işaret ediyor. Bu konjonktürde sermaye girişlerinin son dönemde artması ve likidite araçlarıyla görece sıkı para politikasının da katkısı ile enflasyonist riskler kontrol altına alınmış görünüyor. Bu çerçevede büyümedeki aşağı yönlü riskleri sınırlamak adına piyasa beklentilerinin aksine gecelik borç verme faizinde 25 baz puanlık bir indirim bekliyoruz. Yüzde 8.25’lik politika faizinde şimdilik bir indirim beklemesek de, mevcut konjonktür önümüzdeki aylarda politika faizinde de anlamlı bir indirim için yer olduğuna işaret ediyor. Öte yandan finansal piyasalar için nötr etkisi yapmasını beklediğim yüzde 7.50’lik gecelik borç alma faizinde ise bu ay bir miktar indirim söz konusu olabilir. Piyasa beklentilerinin aksine iki nedenden ötürü Türkiye’de makroekonomik istikrarın güçlendiği bir patikaya doğru ilerlediğimizi ve bu sürede Merkez Bankası’nın elinin daha rahat olduğunu düşünüyoruz" sözlerini kullandı.

BloombergHT.com Editörü
Fırat Taşvur
ftasvur@bloomberght.com