Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Brüksel'deki Euro Bölgesi toplantısında, Yunanistan'ın, Avrupalı ortaklarıyla borç konusunda yeni bir anlaşma sağlanmasına yönelik varılan ilke anlaşması, taraflar arasında farklı değerlendirmelere yol açtı. Yunan hükümeti, toplantı sonucunu kendi tezleri açısından bir zafer olarak değerlendirirken, Avrupa'dan yapılan açıklamalarda ise farklı yönde açıklamalar yapılıyor.

Euro Bölgesi maliye bakanlarının ortak açıklamasında Yunanistan'ın şubat sonunda sona eren mali programının 4 ay şartlı uzatılması konusunda ilke olarak anlaşma sağlandığını, ancak anlaşmanın Yunan hükümetinin yarın sunacağı ve yapmayı taahhüt ettiği reformlar paketinin kreditörler tarafından onay alması halinde uygulanmaya konulacağı belirtildi. Brüksel'de toplantı sonunda yapılan açıklamalarda, Yunanistan'ın, yeni yardım karşılığında mali yardım programının, bunu farklı şekilde adlandırsa da, getirdiği yükümlülükleri yerine getirme ve borç ödemelerine sadık kalacağı sözünü verdiği açıkça ifade edildi.

Euro Bölgesi yetkililerinin açıklamalarına göre, Yunanistan mevcut kalkınma programına aykırı tek taraflı hareketlerde bulunmayacak, alacağı kararlarda mali hedefleri ve finansal istikrarı gözetecek. Daha önce olduğu gibi, kredi ödemeleri öncesindeki denetimler sürecek ancak bunlar farklı isim altındaki kurumlar tarafından yapılacak. Bu kurumlar içerisinde Uluslararası Para Fonu (IMF) da varlığını devam ettirecek. Ayrıca, Atina hükümetinin Avrupa Finansal İstikrar Fonu'ndan (EFSF) Yunanistan'a verilecek kredilerin sadece bankaların finansında kullanabileceği koşulunu da kabul ettiğini bildiren Euro Bölgesi yetkilileri, bir anlamda bundan sonra gelecek kredi dilimlerini de kilitlemiş oldu.

Diğer yandan, ay sonunda sona eren mali programın 4 ay şartlı uzatılmasına ilişkin ilke kararını "stratejik bir başarı" olarak değerlendiren Yunan hükümetinin ise söz konusu kararın yürürlüğe geçirilmesi için, yarına kadar niyeti konusunda ortaklarını ikna edecek bir reform listesi ve aksiyon planı sunması gerekiyor.

Ortaya çıkan çelişkili bu tablo karşısında, yardım anlaşmalarını tanımayacağı ve borcun yarısından fazlası silineceği vaadiyle iktidara gelen SYRIZA hükümetinin yarın ne şekilde bir reform paketi sunacağı merak konusu olurken, bu konuda alınacak kararların seçmenler ve hükümet üyelerine anlatılmasının zor olacağı belirtiliyor.

Anlaşma SYRIZA'nın tezlerine uymuyor

Alınan bilgiye göre, bünyesinde sol eğilimli birçok küçük partiyi barındıran ve bileşenleri arasında marjinal yapıların da bulunduğu SYRIZA ve hükümet içerisinden, Avrupa ile şu ana kadar yürütülen politikayla ilgili itirazlar gelmeye başladı. Yapılan değerlendirmelerde, farklı hayallerle iktidara geldiği dile getirilen SYRIZA'nın Avrupa'da ummadığı bir sertlikle karşılaştığı ifade ediliyor. SYRIZA içerisinde şu ana kadar kapalı kapılar ardında ifade edilen itirazların dışarıya taşması durumunda, koalisyon hükümetinin bütünlüğünü korumakta zorlanacağı ve ülkenin yeni bir siyasi belirsizlikle karşı karşı kalabileceği değerlendiriliyor.

Euro Bölgesi toplantısı sonunda, Yunanistan'ın 240 milyar euroluk kurtarma paketine en büyük yardımı yapan Almanya'nın Maliye Bakanı Wolfgang Schauble'nin, "İktidarda olmak gerçeklerle buluşmak demektir. Gerçekler de, her zaman hayaller kadar güzel değildir" ifadeleri yeni Yunan hükümetinin bu anlaşmadan pek de karlı çıkmadığı görüşünü güçlendiriyor.

Euro Bölgesi maliye bakanları toplantısı

Euro Bölgesi maliye bakanlarının toplantısından sonra yapılan ortak açıklamada, mali programın 4 ay uzatılması karşılığında Yunanistan'ın geçmiş tüm taahhütlerine bağlı kalacağı, ekonomik toparlanmaya ve mali istikrara zarar verecek tek taraflı adımlardan kaçınacağı ve AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF'nin oluşturduğu troykanın denetiminde tutulacağı kayda geçirilmişti.

Ortak açıklamada Yunanistan'ın 4 ay vade uzatımı karşılığında yapacağı reformları yarın troykaya sunacağı ve ancak onay alması halinde kredi akışının başlayacağı belirtilmişti.

AA