Babacan: Fed daha iyi iletişimde bulunuyor
-
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Fed'in, gelecek politika veya uygulamalar konusunda daha iyi iletişimde bulunduğunu söyledi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Fed'in, gelecek politika veya uygulamalar konusunda daha iyi iletişimde bulunduğuna yönelik G20 bakanları arasında konsensüs bulunduğunu belirten Babacan, açık bir iletişimin sadece Amerikan ekonomisi için değil, küresel ekonomi için önemli olduğunu kaydetti.
Özel sektörün büyüme ve istihdam açısından kilit rol oynadığını belirten Babacan, "Hükümetler ve merkez bankaları tek başlarına ekonominin büyümesini sağlayamazlar. Kamu harcamalarını ne kadar artırırsanız artırın, merkez bankaları parasal genişlemeye ne kadar devam ederse etsin, eğer özel sektör sürece dahil değilse, sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam artışı beklemek gerçekçi olmaz" dedi.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası Bahar Toplantıları ile G20 Oturumları kapsamında Washington'da bulunan Babacan, B20 (Business 20) tarafından düzenlenen "Küresel bir Yönetim Mekanizmasına Doğru" konulu konferansa katıldı.
Toplantıda, son zamanlardaki küresel ekonomik ve finansal gelişmeler ve bu noktadaki risklerin yanı sıra küresel zorluklara yanıt vermede uygun politikaların yürütülmesi noktasında fikir alışverişlerinde bulunduklarını belirten Babacan, "(G20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları) olarak, küresel iyileşmenin sürdüğünü not ettik, ancak bu iyileşme ılımlı ve düzensiz şekilde seyrediyor" diye konuştu.
Düşük petrol fiyatlarının küresel ekonomiyi olumlu yönde etkilemesinin beklendiğini ifade eden Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diğer yandan döviz kurlarındaki dalgalanma, düşük kalmaya devam eden enflasyon, yüksek kamu borçları ve coğrafik tansiyonlar küresel görünümde bazı aşağı yönlü riskler ortaya çıkarıyor. Bu koşullar altında yapısal reformların ve makro ekonomik politikaların etkili uygulanması yoluyla zayıflıkların azaltılması ve güvenin artırılmasına yönelik kararlılığımızı tekrar teyit ettik.
Negatif yayılmaların en az seviyeye indirilebilmesi için para politikası düzenlemelerinin dikkatli şekilde ayarlanması ve bu noktada açık iletişimin sağlanması konusunda mutabık kaldık. Bütçe açığının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya oranı sürdürülebilir şekilde ilerlerken, büyümeyi ve istihdam yaratımını desteklemek için mali politikaların esnek biçimde uygulanmasına dair ortak görüşümüzü yeniden vurguladık."
Babacan, toplantının son iki gündem maddesinin de finansal regülasyon ve uluslararası vergi meselesi olduğunu belirterek, G20 Finansal İstikrar Kurulu'nun standartları belirleyen kurumlarla yakın işbirliğiyle, finansal istikrar ajandasında iyi ilerleme sağladığını, uluslararası vergi konularındaki çalışmaların da yolunda olduğunu ifade etti.
-"Uygulama, yatırım ve kapsayıcılık"
Türkiye'nin G20 dönem başkanlığına da değinen Babacan, başkanlıkları boyunca "uygulama", "yatırım", "kapsayıcılık" olmak üzere 3 konuya öncelik verdiklerini hatırlattı.
Babacan, ajandanın "uygulama" ayağında, dün ve bugünkü görüşmelerde büyüme stratejisinin etkili şekilde uygulanmasına odaklandıklarını söyledi.
Bunun yanında, sorumluluk ve uygulamaların izlenmesi noktasında güçlü bir çerçeve geliştirdiklerini ifade eden Babacan, büyüme stratejisinin daha kapsayıcı olması için de çalışacaklarını kaydetti.
Babacan, ajandanın "yatırım" ayağında da güzel ilerlemeler sağlandığını belirterek, spesifik yatırım stratejileri noktasında belirli ülkelerle çalıştıklarını bildirdi.
KOBİ'lerin uzun vadeli finansmanının sağlanmasının Türkiye'nin yatırım ve kapsayıcılık ajandalarının önemli unsurlarından biri olduğunu anımsatan Babacan, Türkiye olarak Dünya KOBİ Forumu'nu düzenleyeceklerini, bunu gerçekleştirmek için de Milletlerarası Ticaret Odası ile çalıştıklarını hatırlattı.
G20 dönem başkanı olarak, varlık bazlı finansman yapılarının, İslami finans tekniklerinin gelişmesine olanak sağlanması için ciddi çaba harcadıklarını belirten Babacan, bu konularda Dünya Bankası ve IMF'nin çalışmasından memnuniyet duyduklarını söyledi.
Babacan, Türkiye'nin G20 dönem başkanlığı kapsamındaki üçüncü önceliği olan "kapsayıcılık" bağlamında da "W20 (Kadın20)" adlı yeni bir iş grubunun duyurusunu yaptıklarını bildirdi.
Bu grupta 19 ülke ve AB'den temsilcilerin yer alacağını dile getiren Babacan, grubun kadınların iş dünyasındaki rollerinin ve etkinliğinin nasıl daha fazla artırılacağı üzerinde çalışacağını dile getirdi.
Türkiye olarak düşük gelirli ülkelerin bakış açılarını G20 gündemine taşıdıklarını anlatan Babacan, bu noktada G20 bakanları ile düşük gelirli ülkelerin bakanlarının dün akşam bir yemekte de bir araya geldiğini anlattı.
-"Yunanistan gündeme gelmedi"
Babacan, bir soru üzerine, Yunanistan'daki finansal durumun toplantının resmi kısımlarında konuşulmadığını, ancak ikili veya çoklu görüşmelerde gündeme gelmiş olabileceğini aktardı.
ABD Merkez Bankası Fed'in beklenen faiz artışının yükselen piyasa ekonomilerini nasıl etkileyeceğine yönelik soru üzerine Babacan, bunun toplantının ilk bölümündeki konulardan biri olduğunu söyledi.
Babacan, Asya Kalkınma Bankası'na yönelik soru üzerine, G20'de bu konuda kolektif bir yapının bulunmadığını ama Türkiye olarak bunun kurucu üyesi olacağını açıkladıklarını ve bu yeni girişimi memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.
-"G20 güçlü meşruiyete sahip"
Dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, dünya ticaret hacminin yüzde 75'ini ve nüfusunun üçte ikisini kapsayan G20'nin yüksek temsiliyet gücüne sahip olduğunu vurgulayan Babacan, bunun da G20'ye, uluslararası finansal ve ekonomik politika meselelerinde güçlü meşruiyet kazandırdığını kaydetti.
Babacan, G20 liderlerinin de zirvelere yüksek motivasyonla katıldıklarını, G20'nin şimdi küresel ekonomik ve finansal konuların görüşüldüğü öncelikli yer olduğunu belirtti.
G20'de her zaman konsensüs sağlanamasa bile ortak paydada buluşabildikleri zamanda bunun küresel ekonomi için çok değerli sonuçlar yarattığını dile getiren Babacan, G20'ye de başka bir alternatifin bulunmadığına işaret etti.
Konferansa ayrıca, IMF Başkanı Christine Lagarde, Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, B-20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığını yürüten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve B20 kapsamında kurulan Uluslararası İş Dünyası Danışma Konseyi Başkanlığı'na seçilen Coca Cola Üst Yöneticisi Muhtar Kent iştirak etti.
Babacan buradaki konuşmasında, G20'nin dünyanın en yüksek temsil gücüne sahip platformlarından biri olduğunu dile getirirken, "G20'ye başkanlık etmekten büyük onur duyuyoruz. Çünkü, G20 dönem başkanları rotasyonla değil, seçimle belirleniyor. Bir ülkenin başkan olarak seçilebilmesi için tüm üye ülkelerin 'evet' oyu kullanması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinden oluşan G20'nin dünya ekonomisinin yüzde 85'ini, nüfusunun üçte ikisini ve küresel ticaret hacminin yüzde 75'ini temsil ettiğini belirten Babacan, bunun G20'ye güçlü bir meşruiyet kazandırdığını vurguladı.
- "Hükümetler ya da merkez bankaları tek başlarına büyüme sağlayamazlar"
Babacan, G20'nin hükümetler, merkez bankaları ve uluslararası finansal kuruluşlarını ilgilendirdiğini kaydederken, "Hükümetler ve merkez bankaları tek başlarına ekonominin büyümesini sağlayamazlar. Kamu harcamalarını ne kadar artırırsanız artırın, merkez bankaları parasal genişlemeye ne kadar devam ederse etsin, eğer özel sektör sürece dahil değilse, sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam artışı beklemek gerçekçi olmaz" değerlendirmesini yaptı.
B20'nin bu nedenle çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, şirketlerin G20'nin gündemine dahil edilmesinin Türkiye'nin öncelikleri arasında yer aldığını dile getirdi.
- "Türkiye'de istihdamın yüzde 75'ini KOBİ'lerden"
Babacan, ayrıca güvenin büyüme ve istihdam için kritik öneme sahip olduğuna işaret ederken, "Eğer şirketler geleceğe iyimserlikle bakarsa, insanları işe alırlar. Eğer, geleceğe yönelik şüpheleri varsa, işe alım yapmazlar. Dolayısıyla, B20 hem büyüme hem istihdam açısından çok çok önemli" dedi.
B20 platformunda yer alan şirketlerin güçlü bir aidiyet hissi duyarak, G20'nin gündeminde aktif rol almalarını arzuladıklarını belirten Babacan, B20'yle yıl boyunca yakın bir çalışma içinde olacaklarını kaydetti.
Babacan, B20'nin 5 adet alt çalışma grubuna sahip olduğunu anımsatırken, bunlara KOBİ'lere yönelik yeni bir grup daha eklediklerini bildirdi. KOBİ'lerin gerek ulusal gerek uluslararası alanda büyük önem taşıdığına dikkati çeken Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"KOBİ'ler, girişimcilik, inovasyon, araştırma-geliştirme ve istihdam demek. Birçok ülkede istihdamın en az yüzde 50'sini hatta bazen Türkiye örneğinde olduğu gibi yüzde 75'ini KOBİ'ler yaratıyor. Bu yüzden, KOBİ'lere özel önem verilmesi, hem B20 hem de G20 gündeminin kritik bir parçası olacak.
- "Dünya KOBİ Forumu"
Bununla birlikte, KOBİ'lerin seslerini küresel arenada daha güçlü duyurabilmeleri amacıyla, Uluslararası Ticaret Odası'na (ICC) bir Dünya KOBİ Forumu kurulması önerisinde bulunduklarını bildiren Babacan, dünyada 100'den fazla ülkeden şirketi temsil eden ICC'nin bu öneriyi memnuniyetle kabul ettiğini ve şu anda kurulum belgeleri üzerine çalışıldığını aktardı.
Dünya Bankası'nın da bu forumun kurulmasına onursal üyelerinden biri olarak destek vereceğini müjdeleyen Babacan, aynı zamanda İktisadi İşbirliği ve Gelişme Örgütü'nün (OECD) de kuruluş aşamasında yer almak istediğini dile getirdi.
Babacan, Türkiye'nin G20 önceliklerini kapsayıcılık, uygulama ve yatırım olmak üzere 3 başlık altında topladığını hatırlatırken, kapsayıcılık başlığı altında kadınlara yönelik yeni bir çalışma grubu oluşturacaklarını açıkladı. W20 (Kadın20) adı verilen bu grubun, kadının ticaret hayatındaki rölünü güçlendirmek amacıyla kurulacağını vurgulayan Babacan, Türkiye'nin söz konusu yapılanmaya ilişkin çalışmaları tamamladığını bildirdi.
- "Sadece kendimizle ilgilenmiyoruz"
Babacan, yine kapsayıcılık başlığına ilişkin bir başka gündem maddesinin gelişmekte olan düşük gelirli ülkeler olduğunu söyledi.
Bu noktada, "G20 olarak sadece kendi üyelerimizle değil, dünya genelindeki diğer ülkelere de ilgileniyoruz. G20 masasında aldığımız kararların diğer ülkeleri nasıl etkileyeceğini hesaba katıyoruz" ifadelerini kullanan Babacan, G20'nin bu konuya büyük önem verdiğinin altını çizdi.
Babacan, öncelikler altındaki ikinci başlık olan uygulamanın ise özellikle yapısal reformlar açısından kritik rol oynayacağını belirtirken, IMF-Dünya Bankası toplantıları kapsamında ülkelere bu alandaki reformları gerçekleştirmeleri için uluslararası baskı oluşturacak bir model hazırladıklarını açıkladı.
Hazırlanan modelin bir kontrol listesi görevi görerek, üye ülkelerin sorumluluk duygusunu artıracağını anlatan Babacan, bunun ülkeleri yapısal reformların uygulanması konusunda teşvik edeceği öngörüsünde bulundu.
Babacan, son olarak yatırımların da G20 gündeminin önemli parçalarından biri olduğuna işaret ederken, bu başlık altında özellikle altyapı yatırımlarına odaklandıklarını dile getirdi.
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin, altyapı yatırımları için özel sektörden daha fazla finansman sağlanmak istediğine dikkati çeken Babacan, G20'nin bu konudaki deneyim ve önerilerin paylaşılması adına önemli bir platform oluşturduğunu ifade etti.
- "Bir sonraki G20 Zirve'si Antalya'da"
Babacan, G20'nin Türkiye'nin başkanlık döneminde sadece ekonomi bakanları düzeyinde değil, diğer bakanları da kapsayan toplantılar gerçekleştireceğini belirtirken, G20 ülkeleri gıda ve tarım bakanlarının Mayıs'ta, çalışma bakanlarının Eylül'de, ticaret bakanlarının Ekim'de bir araya geleceğinin bilgisini verdi.
Buna ilaveten, G20 enerji bakanlarının da ilk kez Türkiye'nin başkanlığında buluşacağını kaydeden Babacan, ayrıca sektörel toplantılar düzenleneceğini bildirdi.
Babacan, bir sonraki G20 Zirvesi'nin 15-16 Kasım'da Antalya'da düzenleneceği hatırlatırken, özel sektör temsilcileri ve yeni oluşturulan çalışma gruplarının bu zirveye yararlı öneri ve tavsiyelerle katılmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
AA