Advertisement
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ OLUYOR ABONE OL

TKBB Başkanı Derya Gürerk, Türk bankacılığının özellikle son 12 yıl içinde sağlam reformlarla son derece güçlü bir yapıya kavuştuğunu vurgulayarak, bankacılık sektörünün özvarlık, sermaye, likidite yeterliliği ve aktif kalitesinde oldukça iyi bir konuma geldiğini anlattı.

Sektörde gözlenen en önemli olumsuzluğun, kaynak girişinin yetersizliği olduğuna işaret eden Gürerk, 2014 yılında kaynakların sadece yüzde 11 büyüdüğünü ve bu yetersizliğin en önemli nedeninin, tasarrufların, gayrimenkul, altın ve Döviz gibi başka yatırım alanlarına kayması olduğunu anlattı.

Derya Gürerk, bu nedenle kamu otoritelerinden kolaylaştırıcı ve destekleyici önlemler ve tedbirler talep ettiklerini belirterek, "Stopajların indirilmesi, uzun vadeli kaynaklarda başka fırsatlar sunulması olabilir. Bu konuda birlikte çalışma içinde olmamızın gerekliliği son derece açık"

TKBB Başkanı Gürerk, bankacılık sektörünün diğer bir sorunun karlılık düzeylerinin son 3-4 yıldır düşmeye devam etmesi olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Katılım bankacılığının 2014'teki artış oranları toplanan fonlarda yüzde 5,7, kullandırılan fonlarda yüzde 3,8, aktiflerde yüzde 8,5, özvarlıkta ise yüzde 9,5 oldu. Bu son yıllarda göstermiş olduğumuz en düşük büyüme oranlarından biri. Maalesef bir üyemizin özel durumu nedeniyle böyle oldu. Ancak diğer 3 üyemizin büyüme oranlarına bakarsak aktiflerimiz yüzde 33, toplanan fonlar yüzde 30 ve kullandırılan fonlar yüzde 31 büyüdü. 2014 yılında bankacılık sektörü içindeki payımız ise toplanan fonlarda yüzde 6,3, kullandırılan fonlarda yüzde 5,5, aktifte ise yüzde 5,2 olarak ortaya çıktı."

Geçen sene bu özel duruma karşın katılım bankacılığı sektörünün hacim kaybetmediğini, pazar payını koruduğunu hatta bir miktar da arttırdığını belirten Gürerk, "Bu da sanıyorum katılım bankacılığına olan ilginin ve ihtiyacın en güzel örneklerinden birisidir" dedi.

Gürerk, bu yılın ilk 4 ayında toplanan fonlarda yüzde 5, kullandırılan fonlarda yüzde 9, aktifte ise yüzde 8 artış sağlandığı ve bu doğrultuda 2015'in, geçen yıldan daha iyi geçeceğine inandıklarını dile getiren Gürerk, Ziraat Katılım Bankası'nın da 9 gün sonra sektöre gireceğini anımsatarak, böylece 2015 yılında katılım bankacılığının daha çok büyüyeceğini söyledi.

Derya Gürerk, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı Eylem Planı'nın 7. bileşeni kapsamında 4 adet ana politika belirlediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Bunlar, faizsiz finans sistemine yönelik mevcut algının iyileştirilmesi, faizsiz finans alanına ilişkin insan kaynağının geliştirilmesi ve literatürünün zenginleştirilmesi, faizsiz finans sisteminin kurumsal yapısının ve hukuki altyapısının geliştirilmesi, faizsiz finans ürün ve hizmet çeşitliliğinin artırılması."

Eximbank kaynaklarından, katılım bankalarının da faizsiz esasta yararlanabilmelerini teminen önemli çalışmalar yaptıklarını ve bu kaynaklardan yararlanılmaya başlandığını aktaran Gürerk, 30 hisseden oluşan Katılım Endeksi'nin, 50 hisseden oluşan versiyonu ile özel senetlerden oluşan Model Portföy'ün Borsa İstanbul'da işleme açıldığını anlattı.

Derya Gürerk, "Özel bankaları da katılım bankacılığı alanına davet ediyoruz. Güçlü sermaye, güçlü kaynak, sektörün büyümesi için en önemli unsur. Onları pencereden değil kapıdan davet ediyoruz. Pencere yöntemini tasvip etmiyoruz" değerlendirmesini yaptı.

Katılım bankalarının, son 10 yılda bankacılık sektörünün büyüme hızının 2 katı büyüdüğünü belirten Gürerk, katılım bankalarının sektördeki pazar payını da 2 katına çıkardığını sözlerine ekledi.

AA