GÜBRETAŞ'tan yeni yatırım hazırlığı
GÜBRETAŞ/İrfan Güvendi: Fosfatlı gübrede 350 ila 500 milyon dolar arasında uluslararası bir yatırım düşünüyoruz
Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü ve GÜBRETAŞ ile Razi Petrokimya'nın Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Güvendi, fosfatlı gübrede uluslararası bir yatırım düşündüklerini bildirdi.
Güvendi, GÜBRETAŞ'ın faaliyetleri, yatırımları, 2015 yılı hedefleri, tarım sektörü ve sektörde yapılması gerekenlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2008 yılında Türkiye'nin yurtdışındaki en büyük sanayi yatırımı olarak İran'daki Razi Petrokimya'nın satın alınmasının, hammadde kaynaklarına yakın olma stratejisiyle yapıldığını belirten Güvendi, tesiste 3,5 milyon tonluk bir kapasite olduğunu, fakat bu kapasitenin tamamının kullanılamadığını anlattı.
GÜBRETAŞ liderliğindeki konsorsiyum tarafından alınan Razi Petrokimya'da 2008'den bu yana kapasite kullanım oranlarının yükseltildiğini ve şu anda yüzde 54'lük kapasite kullandıklarını, tesisin ciddi bir amonyak üretimi yaparak dünya amonyak piyasasında yüzde 4'lük pazar payına sahip olduğunu dile getiren Güvendi, şunları kaydetti:
"Bu yatırım birinci aşamaydı. Bu yatırımla, nitratlı gübreler ya da doğalgazdan elde edilen gübreler dediğimiz grupta ilk adımı atmış olduk. Bunun ikinci aşaması, fosfatlı gübreler ki bu kapsamda arayışlar uzun süredir devam etmesine rağmen henüz somutlaşmış bir adım yok. Razi ile birlikte amonyak piyasasında ciddi bir oyuncu olduk, üre piyasasında da bundan sonraki süreçte daha da aktif olacağız. Henüz çok istediğimiz yerde değiliz, hedefimiz fosfatlı grupta da yeni yatırımlar yapıp, GÜBRETAŞ'ı sektörde global bir oyuncu ve dünya markası haline getirmek."
Güvendi, Razi'nin GÜBRETAŞ'a en büyük etkisini bilançolarına yansıyan kar olarak açıklayarak, "Bilançonuz sıkıştığında karar vermeleriniz zorlaşıyor, Razi ile birlikte GÜBRETAŞ'ın kendine güveni arttı, iç piyasada daha aktif bir oyuncu haline geldi" ifadelerini kullandı.
"Yurtiçinde 350 bin tonluk nitrat yatırımı düşünüyoruz"
Güvendi, fosfatlı ürünler yatırımlarında bir arayış içinde olduklarının altını çizerek, fizibilite çalışması devam eden bu yatırımların maliyetinin 350 ile 500 milyon dolar arasında olacağının bilgisini vererek, "Razi yatırımı ilk aşamaydı, ikinci aşama olarak fosfatlı gübrede uluslararası bir yatırım düşünüyoruz. Bu alanda bir yatırım, minimum 350 milyon dolar gerektireceği için uzun araştırma ve değerlendirmeden sonra verilebilecek bir karar... Bu konudaki fizibilite çalışmamız uzun süredir devam ediyor" bilgisini verdi.
Eksik oldukları amonyum nitrat gurubunda da öncelik Türkiye olmak üzere yatırım arayışı içinde olduklarını aktaran Güvendi, "Bu arada piyasayı da dolaşıyoruz. Nitratlı grupta, kapasitesini tam kullanamadığı için, verimsiz olduğu ya da özelleştirileceği için kurulu tesisler varsa, onları da tercih edebiliriz. Bazı firmalarla görüşmelerimiz oldu ama ete kemiğe bürünmediği için henüz konuşmak doğru değil. En çok satışını yaptığımız gübre çeşitlerinden olan nitratlı grupta da işin üretim boyutuna girmek istiyoruz" dedi.
Güvendi, İran'a yönelik ambargonun kalkması halinde, kendilerinin bundan nasıl etkileneceği sorusunu şöyle yanıtladı:
"İran'ın Batı dünyasıyla bozuk olması sadece bizi değil, bütün İran'ı etkiliyordu. Biz orada İran'ın bir parçasıyız. Ambargodan kısmen de olsa olumsuz etkilendiğimiz gibi, ambargonun kalkmasından da daha olumlu şekilde etkileneceğiz. Biz özellikle bunu orada pozitif etkiye dönüştürmek için gayret gösteriyoruz. Dünyayı bilen bir şirket, GÜBRETAŞ olarak, oradaki partnerlerimizle birlikte İran'ın gübre sektöründe, bundan sonraki süreçte, piyasalardaki oyunlarında oyuncu olmak, aktif olmak istiyoruz. Sadece Razi Petrokimya olarak değil, gerek İran devlet şirketleri, gerek özel sektörünün ürettiği ürünlerde de aktif rol alabiliriz. İran'dan dünyaya bir kapı açacağız."
"2015 yılını da sektör lideri olarak kapatmak istiyoruz"
İrfan Güvendi, GÜBRETAŞ olarak 2014 yılını her alanda yeni rekorlarla sektör lideri olarak kapattıklarını anımsatarak, 2015 yılında da bu liderliği devam ettirmek istediklerini vurguladı. Konuşmasında "kaliteli gübre" ifadesinin altını çizen Güvendi, kalite konusunda çiftçinin çok duyarlı olduğunu, bu duyarlılığın daha da artması gerektiğini söyledi.
"Temel stratejimiz; çiftçilerimize zamanında, ekonomik fiyatla, kaliteli ürün sunmaktır" diyen Güvendi, yanı sıra da ortaklara kar ettirmek amacında olduklarını, bu zamana kadar bunu başardıklarını, bundan sonra da başarmaya devam edeceklerini, çiftçi nezdinde GÜBRETAŞ'ınr güven anlamına geldiğini vurguladı.
"Parçalı tarım arazilerine ilişkin çıkarılan kanun 1926'dan sonraki en büyük tarım devrimi"
Aynı zamanda Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürü de olan İrfan Güvendi, tarımın vazgeçilmez ama dezavantajlı bir sektör olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Tarım desteklenmesi gereken bir alan. Kişilerin sağlıklı beslenebilmesi, güvenli gıdaya ulaşabilmesi için, nüfusun belli kısmının bunu üretmesi gerek. Ve bu üretim her yerde dezavantajlıdır. GSYH'dan düşük pay alır, katma değeri düşüktür. Bu yüzden diğer sektörlerin tarımı desteklemesi gerek. Tarıma olan destek yıllar içinde ciddi anlamda arttı. Şu anki hükümet olarak baktığımızda, bugün tarımsal GSMH'nın 60 milyar doların üzerine çıkmış olması ve bunun 2023 hedefinde 150 milyar dolar olarak hedeflenmesi, buradaki desteklerin artacağını da sürekliliğin sağlanacağını da gösteriyor. Seçime giderken de herkes tarım üzerinden siyaset yapıyor, yani herkes tarımın desteklenmesi konusunda hemfikir olmuş."
Güvendi, tarımın bundan sonraki süreçte güçlenerek yoluna devam etmesi için bir takım düzenlemeler yapılması gerektiğini, bu düzenlemelerin büyük bir kısmının da yapıldığına işaret ederek, parçalı tarım arazileri nedeniyle sektörde yaşanan sorunlardan bahsetti. Miras hukukunun tarımsal arazileri bölünebilir eşya konumuna getirmesi nedeniyle yaşanan sıkıntılara işaret eden Güvendi, 2014 yılında çıkan kanunla bunun ortadan kalktığını anımsattı.
Bunun tarımda ciddi bir verim artışı sağlanacağı anlamına geldiğini dile getiren Güvendi, sözlerini, "Bu bir devrimdir, Türk tarım tarihinin 1926 yılından sonraki süreçteki en büyük devrimi arazi bölünmelerinin önüne geçen ve miras hukukunu değiştiren kanundur. Bu 2023 hedeflerine ulaşmakta Türkiye'nin önünü açacak" diye tamamladı.
AA