Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Dolar/TL kuru Perşembe günü sabah saatlerinde psikolojik bir seviye olarak görülen 3 seviyesini aştı. Ardından hızlı bir şekilde gerileyen kur 2.96 seviyesinin altına kadar indi.

Kurdaki hareketlenmenin Asya seansından kaynakladığını dile getiren uzmanlar, TL'deki zayıflamanın sürebileceğine dikkate çekiyorlar.

Dolar/TL kuru Çarşamba günü, Merkez Bankası'nın açıkladığı yol haritasının piyasayı tatmin etmemesi ve faiz artırımı için Fed'in adım atmasının bekleneceğinin işaret edilmesi sonrası yükselmiş ve 2.94 seviyesini aşarak rekor seviyelere ulaşmıştı.

BloombergHT Televizyonu’na değerlendirmelerde bulunan uzmanlar kurun politik gelişmelerden etkilendiği dile getirdi.

Portföy yöneticisi Emin Tay, dolar/TL kurunda Perşembe sabahı görülen hareketlenme ile ilgili, “Dolar/TL’de 3 seviyesine görülen hareketin ne kadar anlamlı bir hareket olduğunu bugün muhtemelen öğlen 13-14 gibi anlarız. Yükselişi sabah ilk gördüğümde acaba bir ‘Fat finger’ olayı var mı diye düşündüm. Hemen bir dakikalık grafiklere baktım, böyle bir durum olmadığını, hatalı bir işlem olmadığını oradan anlayabildik. Gerçekten de insanın aklına önce bu geliyor. Ama böyle bir durum yok. Dolayısıyla burada Asya seansında ciddi anlamda TL’ye karşı dolara doğru bir alım iştahı olduğu açık. Yakın tarihli olaylara baktığımızda bu hareketin arkasında iki etmen olabilir. İçerisi ve dışarısı. Dışarıda en yakın tarihli olay Çarşamba günkü FOMC tutanakları. Tutanaklarda bizim için pozitif bir durum vardı. Bunu Euro/Dolar paritesinde gördük. 1.11 üzerinde bir fiyatlama gördük. Piyasanın Eylül artırım olasılığı yüzde 50’den yüzde 40-30’lara çektiğini gördük. Yani TL açısında pozitif bir durum vardı. Dolar/TL’ye de yansıdı bu durum. Kur 2.92’nin aşağısına geldi ki Çarşamba günü 2.9450’nin de yukarısını test ettik. Şu an fiyatlamanın 2.9450’nin üzerinde kalması da bugünkü hareketin aslında ciddi olduğunu ve gün içinde yeni ataklar görebileceğimizi gösteriyor. Dolar/TL’nin kısa ve uzun vadeli anatomisini çıkaracak olursak, 2.90 ve üzeri hareketlerin temelini TCMB’ye bağlıyorum. Çünkü piyasada ciddi bir hayal kırıklığı var. Merkez bankasının faizleri artıracağı ile ilgili beklenti aslında yüksek değildi. Şöyle ki; 17 ekonomistin 12’si faizde değişiklik beklemiyordu. Ancak küçük de olsa bir hamle bekleniyordu. Sadeleştirmenin bir sinyal olduğunu düşünüyordum. Faiz kesinlikle sadeleşmedi” değerlendirmesi yaptı.

Tay, “Yıl başında tüm araştırma şirketlerinin hedefinde dolar/TL için 2.60 seviyeleri vardı. En yüksek seviyeler 2.60’lar olarak görülüyordu. Hükümetin kurulamayacağı beklentilerinin artması ile dolar/TL 2.79’dan 2.84’lere çıktığından yeni raporlar geldi. O raporlarda Moody’s not indirim tehlikesi arttı. Dolayıısyla dolar/TL 3’ü görebilir. Moodys’s not indirdi mi, hayır. Dolar/TL 3’ü gördü mü, evet. Yani hangi seviye potaya girerse onu görmek kısa bir süre alıyor. Bu da aslında piyasanın bizim sandığımızdan agresif olduğunu gösteriyor” dedi.

Gedik Private’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcı Taner Özarslan, “Ülkedeki yönetim şekli fiyatlara yansıyor. Bir danışman veya bir bakanın değerlendirmeleri fiyatlarda oynama ve beklenti yaratıyor ve bir şey hedefliyor. O hedef de gerçekleşiyor genelde. Asya seansı da olsa 3 Lira’yı gördük. Sonuçta ilginç. Piyasalar açısından beklenmeyen veya olmaması gereken bir şey. Ama TL herhalde son iki üç haftanın en zayıf para birimi. Dolar tarafındaki Borsaya aynı şekilde yansımıyor. Çünkü Türkiye’deki hisse senetleri dolar bazında da değerleniyor. Yurtdışından birisi almak istediği zaman dolar veriyor” diye konuştu.

Saxo Capital Menkul Değerler Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy, “Net olarak bu oluşumu bir anomali olarak nitelemek yanlış olmaz. Hacimsiz bir Asya hareketi ile dolar/TL’de hedef fiyat olan 3 aşılıyor ve bu açılışlara 2.95-2.96 olarak yansıyor. Bu gerilemenin ne kadar ve nereye kadar süreceğini kestirmek zor. Piyasaların asıl istediği içsel dinamikler netleşene kadar boşluğu dolduracak bir otorite. Merkez bankasının son PPK toplantısı sonrası açıklamalar şu ana kadar piyasaların istediği hedef açıklamalar değil” değerlendirmesinde bulundu.