Advertisement
EKONOMİK VERİLER VE GÜNDEM ABONE OL

Türkiye ekonomisinin gidişatı açısından önemli göstergelerden biri olan Tüketici Güven Endeksi 1 Ekim'den itibaren BloombergHT tarafından izleyenlere ulaştırılacak.

Endeks, her ayın 1'inde 10:00'da BloombergHT Televizyonu, BloombergHT.com ve BusinessHT.com internet siteleri ve Bloomberg terminalinden yayınlanacak.

Endeksi hazırlayan ekibin üyelerinden Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu projenin detaylarını anlattı. 

-Tüketici Güven Endeksi araştırmasının kapsamı

Tüketici güven endeksleri dünyada ilk kez Amerika'da 1950'lilerde Michigan Üniversitesi'nin bir uygulaması ile başladı. Daha sonra 1970'lilerin başında Conference Board isimli özel bir kuruluşun yayınladığı endeksler yayınlanmaya başladı. 1990'lardan itibaren de birçok ülkede benzer endeksler devreye girdi. Türkiye'de de 2002'de özel bir ekonomi kanalı için böyle bir endeks hazırlanmaya başladı. Bu endeksin temelinde Michigan-Reuters güven endeksi yer alıyor. Türkiye'deki endeks metodolojik olarak bu endekse benzeyen bir endeks. Endeks telefon mülakatları ile gerçekleştiriliyor. Katılımcılara beş soru soruluyor. Her ay bir çağrı merkezinden 720 kişiye ulaşılıyor. Görüşülen kişiler her zaman aynı kişiler olmuyor. Görüşülen kişilerin yarısı bir önceki ay görüşülen kişiler oluyor, yarısı da yeni katılımcılar oluyor. Başka ifade ile her ay katılımcıların yüzde 50'si yenileniyor. Bu katılımcıların tamamen değişmemesinin nedeni oynaklığın artmaması. 

-Araştırmanın örnekleminin kapsamı

Tüm Türkiye genelinde görüşmeler yapılıyor. Yüzde 70'i büyükşehir ağırlıklı. 20-25 milyonluk bir Türkiye örneklemine ulaşılmış oluyor. 

-Katılımcıların güveni hangi sorularla ölçülüyor?

İlk iki soru tüketicinin finansal durumunu anlamaya yönelik sorulardan oluşuyor. Takip eden iki soru Türkiye ekonomisine ilişkin sorular. Son soru ise doğrudan tüketicinin tüketim eğilimini ölçmeye yönelik. Bu 5 sorudan bir endeks oluşturuluyor. Bu endeksin detaylı metodolojisine bloomberght.com ve businessht.com sitelerinden ulaşılabilir. Ama kısaca ifade etmek gerekirse bu bir yayılma endeksidir. İyimser yanıt veren ile kötümser yanıt verenlerin farkı alınıyor, toplam katılımcı sayısına bölünüyor. Bunu takiben 100 ekleniyor, toplam da 100 ile çarpılıyor. İşin özü iyimser ve kötümser farkı. Yayılma endeksleri 0 ile 200 arasında değerler alabilir. 200'e doğru gitmesi iyimserliğin artması anlamına geliyor. 

Endekse ilişkin sonuçlar ayın hangi döneminde paylaşılıyor?

Her ayın 15'inde bir ön endeks yayınlanacak, ayın 1'inde de nihai endeks yayınlanacak. Ön endeks 360 kişilik anket tamamlandığında yapılıyor. Buradan o ayın gidişatına ilişkin ilk eğilimler izleniyor. Ön endeks ile nihai endeksin yayınlanması arasında yüzde 90 bir korelasyon bulunuyor. Başka ifade ile 360 kişilik anket ayın ikinci yarısında büyük bir gelişme yaşanmazsa nihai endeks ile örtüşüyor. 

-Endeksin Merkez Bankası ve TÜİK tüketici güven endeksinden farkı

Merkez Bankası endeksinin yöntemi daha çok Conference Board endeksine benzer. Bu endeks yüz yüze mülakatlarla gerçekleştiriliyor. Sanırım 4 bin civarında bir örneklem var. Yüz yüze anket olduğu için daha detaylı sorular soruluyor. BloombergHT Tüketici Güven Endeksi ise daha hızlı gelen bir endeks. Merkez Bankası'nın endeksine göre avantajı da bu. Bununla birlikte Merkez Bankası endeksi ile de yüzde 90 oranında benzer sonuçlar veriyor. 

-BloombergHT döneminde endeksteki yenilikler

Endekslerin belli aralıklarla baz yılları yenilenir. Daha önce 2005 yılı baz alnıyordu, fakat şimdi baz yılı olarak 2013 belirlendi ve endeksi öyle izleyeceğiz. Geçmiş dönemdeki verilerde yüzde olarak değişiklik olmayacak. Araştırmacılar endeksin geçmişiyle bağlantısını rahatlıkla kurabilir. Endeksin geçmişten bu yana izlenebilirliğini sağlamak açısından yöntemi ve kapsamı ile ilgili bir değişiklik olmayacak. Saatinde bir değişiklik olacak. 

- Endeks neden önemli, neden takip edilmeli?

Bütün dünyada yakından izlenen bir veridir. Bu endeksler önceden büyüme konusunda fikir vermesi amacıyla yapılır. Tüketim talebi yüzde 70 ile talebin en büyük parçasıdır. Eğer tüketicinin ne yapacağını tahmin edersek ülkedeki toplam talebin de nereye gideceğini öngörebiliriz. Dolayısıyla talebin büyük kısmını kapsayan bir endeks. Bugüne kadar yapılan akademik çalışmalar bu endeksin büyüme ile ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor. Biz ekonomideki büyümenin gidişatını tahmin etme amacına bu endeks ile ulaşıyoruz. Geçmiş tecrübeler de bunu gösteriyor. Türkiye ekonomisinin yüzde 4,8 daraldığı 2009'da endeks o zaman çok sert bir düşüş göstermişti. Bu endeks önemli bir veri sunuyor. Uluslararası kuruluşlar ve Merkez Bankası da ismiyle referans vererek kullanıyor. Bu vesile ile katkı sunanlara da teşekkür etmek isterim.