Babacan : Gelişmekte olan ülkelerden 540 milyar dolar çıktı
Babacan, "Toplam yaklaşık 540 milyar dolarlık gelişmekte olan ülkelerden, gelişmiş ülkelere sermaye akımı gerçekleşti" dedi
Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara milletvekili adayı Ali Babacan, teröre karşı ilkeli ve prensipli bir duruş gerektiğini belirterek, "Biz de bunu müttefiklerimizden özellikle de Batılı dostlarımızdan bekliyoruz" dedi.
Babacan, özel bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Bir soru üzerine 1 Kasım seçimlerinde ne sonuç çıkarsa çıksın terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini, bunun bir devlet politikası olduğunu ifade eden Babacan, terörle mücadelenin sadece güvenlik araçları ile değil, sosyal, ekonomik, diplomasi, istihbarat araçları gibi farklı araçların da devrede olması gerektiğini bildirdi. Babacan, terörün bitirilmesi için dozajı ve zamanlaması iyi kurgulanmış farklı araçların devreye sokulması gerektiğinin altını çizerek, entegre bir yaklaşımın son derece önemli olduğunu belirtti.
Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'da son 3-4 yıl yaşananların birçok ülke için önemli bir sınav olduğunu belirten Babacan, "Bir gün bir terör örgütü ile ortak hareket ederseniz yarın bir diğer terör örgütü sizi hedef aldığında yardım istediğinizde yalnız kalabilirsiniz. Teröre karşı ilkeli ve prensipli bir duruş gerekiyor. Biz de bunu müttefiklerimizden özellikle de Batılı dostlarımızdan bekliyoruz" diye konuştu.
Babacan, Türkiye'nin insani yardımda dünya üçüncüsü olduğuna dikkati çekerek, insanlık söz konusu olduğunda ne gerekiyorsa yapıldığını, Suriyeli sığınmacıları Türkiye'ye kabul ettiklerini, hastaneleri, okulları, kampları açtıklarını bildirdi. Sığınmacılar için milyarlarca lira harcandığını, insanlık söz konusu olunca paranın ikinci sıraya geçtiğini ifade eden Babacan, bütçenin gelir tarafında hiç beklemedikleri yerlerden gelir artışları olduğunu, bunların da rahat rahat karşılandığını kaydetti.
540 milyar dolarlık sermaye akışı
Bir soru üzerine, bu yıl başından itibaren gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde olumsuzlukların yaşandığını vurgulayan Babacan, "Bu sene son 20 yıldan bu yana ilk defa gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışının yaşandığı bir sene oldu. Toplam yaklaşık 540 milyar dolarlık gelişmekte olan ülkelerden, gelişmiş ülkelere sermaye akımı gerçekleşti" dedi.
Babacan, makroekonomik dengelerin sağlam olduğunu, bu sebeple yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'de "kriz" diye adlandırılacak bir tablo olmadığını ifade ederek, son 1 aydır finansal göstergelerin diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha yüksek performans göstermeye, olumlu bir şekilde ayrışmaya başladığını söyledi.
"Kamuoyu yoklamaları AK Parti açısından bıçak sırtı bir durumu gösteriyor" ifadesini kullanan Babacan, "Bu hafta çok önemli olacak, vatandaşlarımız en son gün vereceği karar çok belirleyici olacak. O bıçak sırtı durumdan bir tek parti hükümeti mi çıkacak, yoksa bir koalisyon tablosu mu göreceğiz, bu hafta özellikle kararsız vatandaşlarımızın en son gün, seçim günü yapacağı tercih ülkenin kaderini belirleyecek" şeklinde konuştu.
Partisinin vaatlerinin maliyetlerini ve kaynağını 2016 için hazırladıkları bütçe ile ortaya koyduklarını ifade eden Babacan, AK Parti'nin bin 300 lira asgari ücret vaadinin diğer partinin vaatlerine göre daha inandırıcı olduğunu belirtti.
Babacan, 7 Haziran ile 1 Kasım arasında politika değişikliğine gitmediklerini dile getirerek, 7 Haziran seçimlerinde genel trendlerle ifade ettikleri vaatleri daha somut hale getirdiklerini kaydetti. 1 Kasım seçimlerine doğru giderken vatandaşların sıkıntılı gördüğü alanlar konusunda daha detaylı analiz yapma imkanlarının olduğunu ifade eden Babacan, bazı problemlerin hemen çözülemeyeceğini ancak bunun için gerekli yol haritalarını ortaya koyduklarını bildirdi.
Ali Babacan, şu anda Türkiye'yi yönetmeye, başarılı bir hükümet kurmaya en hazır siyasi partinin AK Parti olduğunu dile getirerek, "Bunu koalisyon görüşmelerinde de gördük, diğer partilerin seçim dönemlerinde söylediklerinden de anladık" dedi.
Diğer partilerin tek başına iktidar hedefinin olmadığının altını çizen Babacan, CHP'nin şimdiden hangi parti ile koalisyona gidebileceğini konuşmaya başladığını, MHP'nin ise iktidar gibi bir perspektifi bulunmadığını ifade etti. Babacan, halkın 2001 yılındaki AK Parti'yi, o amatör ruh ve heyecanı görmek istediğini söyledi.
"İstikrar arayışı var"
Seçmenin kendilerinden ne beklediklerine ilişkin bir soru üzerine Babacan, seçmenin emekliler, gençler ve asgari ücretlileri hedefleyen vaatlerden memnuniyet duyduğunu söyledi. AK Parti'nin vaatlerinin diğer partilerin vaatlerine oranla daha mütevazı olmasına karşın daha inandırıcı bulunduğunu dile getiren Babacan, "Dolayısıyla o açıdan baktığımızda 7 Haziran'daki tablodan biraz daha farklı bir tablo var" dedi.
Babacan, 1 Kasım seçimlerinde güçlü bir hükümetin kurulacağının görüldüğü anda söz konusu sisli havanın dağılacağının da görüleceğini ifade etti. Kimsenin "Acaba koalisyon iyi mi olur?" bekleyişine girmemesi gerektiğinin altını çizen Babacan, tek parti hükümetlerinin istikrar konusunda daha başarılı olduklarını kaydetti. Tek parti hükümetinin çoğulcu bir politika izlemesinin önemine de işaret eden Babacan, "Yani 78 milyon vatandaşı kucaklayan, bütün vatandaşlara hizmet eden, kutuplaştırıcı değil bütünleştirici olan bir politika izlemesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
AA