Büyük bahis: Ekonomiyi kim yönetecek?
Seçimlerden sonra AK Parti'nin tek başına çoğunluğu sağlamasının ardından gözler ekonomiyi kimin yöneteceğine çevrildi
Türkiye'de siyasi drama bu ayın başında yapılan seçimlerden sonra bitmedi. Halen yeni kabinede ekonomi politikasını kimin yönlendireceği önemli bir soru.
Traderların büyük bölümü, seçim hükümetinde görev yapan maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a kabinede yer verilmesini destekliyor. Bu ikili, Ak Parti'nin 13 yıllık iktidarı boyunca ekonominin direksiyonundaydı ve büyümenin güçlenmesibe ve 1990'larda yüzde 104'e çıkan enflasyonun kontrol altına alınmasına yardımcı oldu.
Londra'da GAM UK Ltd. fon yöneticisi Paul McNamara, "Bu iki isim yalnızca ortodoks yaklaşıma sahip olduklarından değil, aynı zamanda politikayı yolunda tutmaya yetecek denli kıdemli olarak görüldüklerinden dolayı önemli," dedi ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yakın oldukları düşünülen kişilerin ekonomi yönetimine getirilmesi, merkez bankasının üzerinde faizi düşük tutma yönünde siyasi baskılar olabileceği endişesi nedeniyle, sorun olarak görülecek" şeklinde görüş bildirdi.
Yeni hükümetin bakanları bu akşam açıklanabilir ve bu adım, hem 720 milyar dolar büyüklüğündeki Türkiye ekonomisinin nasıl yönetiliceği ve ülkenin siyasi riskine ilişkin yatırımcı algılaması için önemli olacak. Bu durum, aylar öncesine giden ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurucularından olduğu AK Parti'nin tek başına iktidara gelmeye yetecek oyu aldığı bu yılki ikinci seçimlerde zirveye çıkan son siyasi tartışma konusunu oluşturuyor. Belirsizlik ortamında, yabancı yatırımcılar Türk varlıklarında rekor hızda satış yaptı ve bunun sonucu Türk Lirası tarihinin en düşük seviyelerine indi.
Ardından Türk Lirası değer kazandı ve Kasım ayında yüzde 1.8 ile, Bloomberg'in takip ettiği 24 gelişen piyasa parası arasında en fazla değer kazanan para birimi oldu. Türk Lirası dolar karşısında bugün TSİ 14:40'ta 2.8629 seviyesinde işlem görüyordu.
Mini Kabine
Öte yandan, Türkiye'nin ekonomi politikasını, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun direksiyonda olduğu "mini bir kabine" tarafından yönetmeye hazırlandığı da söyleniyor. Bu tutum, Orta Doğu'nun en büyük ekonomisini kimin yöneteceğine ilişkin endişeleri azaltırken, aslında ekonominin başında kimin olduğu konusunda karışıklık yaratabilir.
Planın detaylarının henüz kamuoyuna duyurulmadığından dolayı isminin yazılmaması isteyen bir yetkiliye göre, bu planın yapısı "esnek" olacak ve Başbakan'a gündemdeki konuya bağlı olarak değişik yetkilileri davet etme olanağı sağlayacak. Yetkili, Davutoğlu'nun hakem rolü oynayacağını ve son kararı vereceğini, Erdoğan'ın da sistemin bir parçası olacağını söyledi.
Londra'da Nomura International Plc'nin Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'dan sorumlu kredi stratejisti Timothy Ash, Bloomberg News'a e-posta yoluyla yaptığı değerlendirmede, "Davutoğlı mali disiplin ve yapısal reformların önemi hakkında konuşuyor," dedi ve "Bakalım uygulamaya geçmeye ve reformcuları kabinede uygun pozisyonlara koymaya hazır mı?" şeklinde görüş bildirdi.
Kırılgan
Net enerji ithalatçısı olan Türkiye, cari işlemler açığını küçültmek için düşük petrol fiyatları ve yavaşlayan iç talepten faydalanıyor, ancak bu açığın GSYİH'ya oranı bu yıl, Bloomberg'in anketine katılan ekonomistlerin tahminlerinin medyanına göre, G20 ülkeleri arasında en yüksek seviyede gerçekleşecek. Bu, Türkiye'yi özellikle sermaye girişlerinin tersine dönmesi karşısında, Fed'in borçlanma maliyetlerini artırmaya hazırlandığı bir ortamda, kırılgan duruma getiriyor.
Londra'da Citigroup Inc. Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'dan sorumlu strateji müdürü Luis Costa, Bloomberg News'a e-posta yoluyla yaptığı değerlendirmede, "Soru, ekonomi politikasının, bu para politikasını da içeriyor, ne kadar merkezileştirilmiş olacağı," dedi ve "Yeni kabinede gerçek dinamikleri anlamak zaman alacak" şeklinde görüş bildirdi.
Bloomberg News