Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iş birliğiyle Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) tarafından portföy yönetimi sektörünün 100 milyar liraya ulaşması ve Türkiye ekonomisine katkılarına yönelik toplantıda yaptığı konuşmada, Borsa İstanbul ve diğer paydaşlarla beraber sermaye piyasasını derinleştirmek ve İstanbul'u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri yapmak için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Yeni ürünler çıkarttıklarını, uluslararası borsa ve kuruluşlarla iş birlikleri gerçekleştirdiklerini anlatan Dinç, "Önümüzdeki günlerde buğday üzerine Konya Ticaret Borsası ile geliştireceğimiz bir ürünümüz olacak. Yine önümüzdeki günlerde rubleye dayalı ruble/TL opsiyonlarını vadeli işlemler tarafında hizmete açıyor olacağız" dedi.

Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na (EBRD) yüzde 10 pay devri sürecini tamamladıklarını ve EBRD ile stratejik ortaklıklardan birini daha hayata geçirdiklerini aktaran Dinç, 30 Kasım'da BISTECH ile dünyanın en ileri borsa teknolojisini pay piyasasında devreye aldıklarını anımsattı.

Dinç, "İşlem öncesi ve sonrası süreçlerde tam entegrasyon sağlanırken, farklı dil ve para birimlerinde işlem yapmayı destekleyen altyapı, uluslararası piyasa ve yatırımcılarla bağlantıları daha da güçlendirecek. Yeni teknoloji sayesinde, eş yerleşim ve benzeri kanallarla artan erişim imkanları ise hem ulusal hem de uluslararası daha fazla kurumsal yatırımcıyı ülkemize ve piyasamıza çekecektir. 22 yıllık bir borsa teknolojisinin yenilenmesi hiç kuşkusuz yeni fırsatlara da kapı aralayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

- "Emeklilik fonları varlıklarının ülkemiz GSYH'sine oranı yüzde 2 düzeyinde"

Kurumsal yatırımcının özendirilmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Dinç, 2008 yılında yatırım fonları ve emeklilik fonlarının toplam portföy değerinin 30 milyar lira düzeyinde olduğunu, bugün bu rakamın yaklaşık 85 milyar liraya ulaştığını dile getirdi.

Dinç, aynı dönemde 6,4 milyar liralık büyüklüğe ve 1,7 milyon katılımcıya sahip bireysel emeklilik sisteminde, bugün 47 milyar liraya yaklaşan bir fon büyüklüğü ve 5,9 milyon sistem katılımcısının mevcut olduğu bilgisini veren Dinç, "Emeklilik sistemi reformu ve yapılan diğer çalışmaların sonuç verdiğini görmek memnuniyet verici. Ama hala gidecek çok uzun bir yolumuz var. Emeklilik fonları varlıklarının ülkemiz GSYH'sine oranı sadece yüzde 2 düzeyinde. Bu oran Hollanda ve İzlanda gibi ülkelerde yüzde 150'ler seviyesinde iken, Meksika ve Polonya'da ise sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 19" diye konuştu.

- "Yerli yatırımcının, yatırımlarını elde tutma süresi ortalama 41 gün"

Raporların 2014 yılında pay piyasasında işlem hacminin yüzde 70'e yakınını gerçekleştiren yerli yatırımcının, yatırımlarını elde tutma süresinin ortalama 41 gün olduğunu gösterdiğini belirten Dinç, tamamı kurumsal olan yabancı yatırımcı için ise bu sürenin 290 gün olarak gerçekleştiğini söyledi.

İstatistikler bu yönde seyrettiği sürece piyasada stabiliteyi yakalamanın zorlaştığına değinen Dinç, kısa vadeci yaklaşımın tasarrufların yatırıma dönüşmesinin önünde en büyük engel olduğunu kaydetti.

Dinç, banka sektörü ağırlıklı bir yapıdan sermaye piyasasının işlerlik kazandığı bir finansman modeline geçişte de kurumsal yatırımcıların önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

Bugün emeklilik fonu varlıklarının sadece yüzde 14'ünün, yatırım fonu varlıklarının ise sadece yüzde 5'inin pay senetlerinden oluştuğuna belirten Dinç, "Ancak kurumsal yatırım portföyünün ülkemizde büyümesi ve pay senetlerinin toplam içindeki payının daha da artması, şirketlerimize finansman anlamında ciddi bir alternatif oluşturacaktır" diye konuştu.

Dinç, ABD'de 2015 ikinci çeyreği itibarıyla 16 trilyon euroyu geçen yatırım fonu varlıklarının yaklaşık yüzde 90'ının ABD hane halkına ait olduğunu aktararak, "Bu rakamın yüzde 80'i uzun vadeli diye tanımlayacağımız finansal varlıklara, yüzde 50'den fazlası ise pay senetlerine yatırılmış durumda. Bu da maksimumum faydayı yakalamak için kurumsal yatırım yaklaşım yakalandığı takdirde nerelere ulaşacağımıza dair bize bir öngörü sunuyor" ifadelerini kullandı

Borsa İstanbul olarak gerek büyüyen ürün portföyü gerekse teknik altyapı ile özellikle yerli kurumsal yatırımcı tabanının büyümesi için çalışmalar sürdürdüklerine değinen Dinç, "TKYD ile beraber hayata geçirdiğimiz endekslerle bu konudaki farkındalığı artırmak ve portföy yönetimi için performans göstergeleri oluşturmak yolunda önemli bir adım attık. Benzer şekilde, TEFAS'ın da bu kapsamda çok önemli bir rol oynayacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

AA