TCMB:Cari işlemler açığı 3. çeyrekte daralma eğilimini hızlandırdı
Merkez Bankası'nın 2015 yılı 3. çeyrek Ödemeler Dengesi Raporu'nda "Cari işlemler açığı, 2015 yılı üçüncü çeyreğinde daralma eğilimini hızlandırarak devam ettirmiştir" denildi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) cari işlemler açığının 2015 yılı üçüncü çeyreğinde daralma eğilimini hızlandırarak devam ettirdiğini bildirdi.
TCMB, 2015 yılı 3. çeyrek dönemine ilişkin Ödemeler Dengesi Raporu'nu yayımladı.
Rapora göre, cari işlemler açığı, 2015 yılı üçüncü çeyreğinde daralma eğilimini hızlandırarak devam ettirdi. Cari açık ve altın hariç cari açık bu dönemde paralel hareket etti. Enerji ürünleri ithalatındaki gerileme, cari açıktaki iyileşmenin temel nedenini oluşturdu. Hizmetler dengesi ise net seyahat gelirlerinde ortaya çıkan düşüşün etkisiyle cari açığın azalma eğilimine yaptığı olumlu katkıyı azalttı.
Altın hariç ihracat 2015'in üçüncü çeyreğinde azalış eğiliminde oldu. Bölge ülkelerinde ortaya çıkan jeopolitik ve ekonomik gelişmeler nedeniyle Irak'a ve Rusya'ya yapılan ihracatın yüksek oranda gerilemesi ile avro/dolar paritesindeki gelişmeler, ihracatın bu çeyrekteki azalış eğiliminin temel nedenlerini oluşturdu.
Diğer taraftan, Rus rublesinde görülen önemli değer kaybına paralel olarak bavul ticareti gelirleri 2015 üçüncü çeyrekte, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, azalışını devam ettirdi. Altın ihracatı ise 2014 yılı aynı dönemine göre artış gösterdi.
Altın hariç tutulduğunda, ithalat harcamalarında 2014'ün üçüncü çeyreğinde başlayan azalış eğilimi, geçen yılın üçüncü çeyreğinde hızlanarak devam etti. Düşen enerji fiyatlarının enerji ithalat faturasını düşürmesi, ithalattaki gerilemenin temel nedenini oluşturdu.
Rapora göre altın ithalatı ise 2015 üçüncü çeyrekte, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre bir miktar arttı. Cari işlemler hesabının dış ticaretten sonra en önemli belirleyicisi olan hizmetler kalemi geçen yılın üçüncü çeyreğinde azalma eğiliminde oldu.
Geçen yılın üçüncü çeyreğinde Rusya'dan gelen turist sayısında görülen önemli düşüşe rağmen, Almanya, İran gibi diğer ülkelerden gelen turist sayısındaki artış ile toplam gelen turist sayısındaki gerileme sınırlı oldu. Gerek ortalama paket tur harcamasında görülen azalış, gerekse avro ve rublenin değer kaybetmesinin yol açtığı olumsuz parite etkisi ile net seyahat gelirleri önemli oranda düşüş gösterdi. Bu durum, hizmet gelirlerinin azalış eğilimine girmesinin en önemli nedeni olarak görüldü.
Cari işlemler hesabının finansmanı
Rapora göre, 2015 yılının üçüncü çeyreği, küresel risk iştahının değişken seyrettiği bir dönem oldu. Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyrin ve ayrışmanın devam etmesinin yanı sıra, para politikalarındaki belirsizliklerin yol açtığı finansal oynaklık bu dönemde küresel risk iştahını olumsuz etkileyen temel faktörler oldu. Diğer taraftan, Suriye'de süregelen olumsuz jeopolitik siyasi gelişmelerin bu dönemde de yoğun olarak devam etmesi, finans hareketlerine etki eden Türkiye'ye özgü bir unsur olarak öne çıktı.
Ödemeler dengesi finans hesabına ana başlıklar itibarıyla bakıldığında, 2014 yılı başından bugüne süre gelen doğrudan yatırım girişlerindeki düşük düzeydeki yatay seyir, 2015 yılının üçüncü çeyreğinde büyük tutarlı birkaç girişinde etkisiyle yerini artışa bıraktı. Portföy yatırımları ise, küresel risk iştahındaki kötüleşmeye paralel çıkış yönlü hareket etmeye devam etti. Diğer yatırım girişlerinde ise gerek bankacılık gerek diğer sektörlerin tahvil dahil borç çevirme oranları, 2015 ikinci çeyreğe göre bir miktar azalmasına rağmen, 100 düzeyinin üstündeki seviyelerini korudu.
Finansman unsurlarının kalitesi yönünden bakıldığında; doğrudan yabancı yatırım girişleri 2015 ikinci çeyreğe ve bir yıl öncenin aynı dönemine göre önemli oranda iyileşirken, diğer tüm unsurların bir önceki çeyreğe yakın düzeyde gerçekleştiği gözlendi.
Doğrudan yatırım girişlerinde, 2015 ikinci çeyrekte görülen yavaşlama, 2015 üçüncü çeyrekte yerini artışa bıraktı. Bu durum, doğrudan yatırımlarda genel bir eğilim değişikliğinden ziyade, büyük miktarlı az sayıda işlemin bir sonucu olarak gerçekleşti.
Geçen yılın üçüncü çeyreğinde, Avrupa Birliğinin (AB) yanı sıra enerji ihracatçısı ülkelerde büyümeye yönelik ortaya çıkan endişeler, gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarına etki eden temel unsurlar oldu.
Enstrüman bazında bakıldığında, dönem toplamında, hisse senetleri ve borç senetleri dahil olmak üzere hemen tüm ana kalemlerde net çıkışlar gerçekleşti.
Gerek bankacılık sektörünün gerekse diğer sektörlerin yurt dışından kredi türü borçlanmalarında, 2015 yılı üçüncü çeyreğinde arz yönlü bir kısıt gözlenmedi. Geçen yılın 3. çeyreğinde bankacılık sektörü toplamda net borçlanıcı olurken, 2015'in ilk çeyreğinde başlayan kısa vadeli kredi borçlanmasından uzun vadeli borçlanmaya kayış, üçüncü çeyrekte de devam etti.
Bu gelişmede, TCMB'nin bankaların yurt dışı borçlanmalarının vadesini uzatmaya yönelik yaptığı düzenlemelerin etkisi olduğu düşünüldü. Öte yandan, diğer sektörler, ağırlığı uzun vadede olmakla birlikte hem kısa, hem uzun vadeli kredilerde net borçlanıcı yönde hareket etti. Her iki sektörün borç çevirme oranları, 2015'in üçüncü çeyreğinde 100'ün üzerinde seyretmeye devam etti. Geçen yılın ilk iki çeyreğinde azalma eğiliminde olan TCMB rezerv varlıkları, üçüncü çeyrekte özellikle temmuz ayında görülen sermaye girişlerinin etkisi ile arttı.
"Seyahat geliri 2015'te geriledi"
Son üç yıldır artış eğilimi gösteren seyahat geliri, 2015'te bir önceki yıla göre, gerek ilk dokuz aylık gerekse yıllıklandırılmış veriler baz alındığında geriledi. Söz konusu gelişmede parite etkisi, Rusya'dan gelen ziyaretçilerdeki azalış ve harcama türü itibarıyla paket tur harcamalarındaki düşüş başlıca etkenler oldu.
Raporda, Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler de ödemeler dengesi istatistikleri açısından değerlendirildi. İlk on aylık dönemler karşılaştırıldığında, 2014'te 5 milyar dolarla toplamda yüzde 3,8 paya sahip olan Rusya'ya yapılan ihracat, 2015'in aynı döneminde 3,1 milyar dolarla yüzde 2,5 paya geriledi.
Söz konusu dönemde Türkiye'nin toplam ihracatındaki gerileme yüzde 8,2 düzeyindeyken, Rusya'ya yapılan ihracatta yüzde 38,9 düşüş yaşandı. Öte yandan aynı dönemde Türkiye'nin toplam ithalatında yüzde 13 ve Rusya'dan yapılan ithalatta yüzde 17,8 gerileme görüldü.
Sonuç olarak, Rusya ile iktisadi ilişkiler ve son dönem ekonomik gelişmeler çerçevesinde, 2015 yılı mevcut verileri 2014'ün aynı dönemine kıyaslandığında, cari işlemler hesabının başlıca kalemleri olan ihracat, ithalat, bavul ticareti ve seyahat geliri kalemlerinde düşüşler yaşandı.
Rapora göre ödemeler dengesinin finans hesabı incelendiğinde ise, Rusya ile yapılan işlemlerin belirleyici olmadığı değerlendiriliyor.
"Reeskont kredisi geri ödemeleri, rezervlere katkı sağlayan en önemli etken"
Rapora göre brüt uluslararası rezervlerin değişimine ocak - kasım 2015 dönemi için bakıldığında, reeskont kredisi geri ödemelerinin rezervlere katkı sağlayan en önemli etken olduğu görüldü.
Geçen yılın onbir aylık döneminde zorunlu karşılıklarda yapılan düzenlemelerin bankaların Merkez Bankasında tuttuğu döviz hesaplarında ve dolayısıyla brüt uluslararası rezervlerde artırıcı etkisi oldu. Diğer taraftan, enerji ithalatçısı KİT'lere yapılan döviz satışlarının ve bankalara ihale yoluyla yapılan döviz satışlarının rezervleri azaltan en temel işlemler olduğu gözlendi.
Rapora göre gelecek dönemde, enerji ithalatçısı KİT'lere yapılan döviz satışlarının önemli oranda azalacağı beklenmekte ve bu tür işlemlerin rezervlerdeki aşağı yönlü baskıyı azaltacağı öngörülüyor.
Finansal hareketliliğin yoğun olduğu, sermaye girişlerinin zayıfladığı ve Türk lirasında değer kayıplarının yaşandığı dönemlerde, cari işlemler açığı finansmanında bankacılık kesimi hariç yurt içi yerleşiklerin yurt dışı mevduatları kaynaklı sermaye hareketlerinin payının arttığı biliniyor.
Söz konusu mevduatların temel veri kaynağı olan Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) istatistiklerinin kapsamının tam olmaması, Net Hata ve Noksan (NHN) kaleminde artışa yol açıyor.
Rapora göre 2015 yılı ocak-eylül dönemi de benzer nitelikte olup, bu dönemde gerçekleşen 13,3 milyar dolar düzeyindeki NHN'nin önemli bir bölümünün, BIS istatistiklerince kapsanmayan yurt dışı mevduat hesapları kaynaklı olduğu düşünülüyor.