Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Şimşek'ten enflasyon yorumu

Şimşek'ten enflasyon yorumu

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "önümüzdeki 1-1,5 yıl içerisinde enflasyonu tekrar yüzde 5,5-7,5 aralığına düşürebilme imkanımız rahat bir şekilde olur diye ümit ediyoruz" dedi

Giriş: 12 Ocak 2016, Salı 18:09
Güncelleme: 12 Ocak 2016, Salı 18:35

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "2016’ya baktığımız zaman asgari ücretteki artış, kur, yukarı yönlü riskleri oluşturuyor ama emtia fiyatlarındaki çöküş aşağı yönlü bir risk. O nedenle enflasyonu tekrar yüzde 5,5-7,5 aralığına düşürebilme imkanımız önümüzdeki 1-1,5 yıl içerisinde rahat bir şekilde olur diye ümit ediyoruz" dedi.

Şimşek, MÜSİAD Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı'nda dünya ve Türkiye ekonomisini değerlendiren bir sunum yaptı.

Küresel büyümede ciddi bir yavaşlamanın söz konusu olduğunu anlatan Şimşek, emtia fiyatlarındaki çöküş, Çin’deki yavaşlama, bunun getirdiği artçı şokların gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akışını olumsuz etkilediğini belirtti.

Bunu kırabilmenin yolunun “reform” olduğunu vurgulayan Şimşek, dünya ekonomisinde yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, aslında dünya ekonomisinin de Türkiye’nin de çok ciddi fırsatlarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

“Reform yapan ülkeler pozitif ayrışacaklar” diyen Şimşek, bu kapsamda ciddi reform programını ortaya koyduklarını söyledi. Şimşek, “Bu zor küresel konjonktürde, bütün bu sorunları bir fırsata dönüştürecek tek ülke varsa veya bir kaç ülke varsa onların başında Türkiye var. Çünkü siyasi istikrar var, güçlü bir destek var, yol haritası var, şimdi de bunları uygulama zamanı” şeklinde konuştu.

İstihdam artışında Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında ilk 3’te, gelişmekte olan ülkeler arasında ilk 4’te olduğuna işaret eden Şimşek, “İşsizlik oranı yüksek, doğru, bu Türkiye’nin kendi nüfus dinamiklerinden, iş gücü piyasası dinamiklerinden kaynaklanmaktadır” dedi.

Enflasyon konusuna da değinen Şimşek, “Bugün yüksek tek haneli bir enflasyonumuz var fakat Türkiye nereden buraya geldi? Türkiye 10 yıllarca yüzde 50-70, dönem dönem üç hanelere çıkan bir enflasyon dinamiklerinden tek haneye geldi. Daha kat edecek yolumuz var” şeklinde konuştu.

"Kredi faizleri yüksekse, sorunun kaynağı bankalar değil"

Bankacılık sektöründe de ciddi iyileşmeler sağlandığını dile getiren Şimşek, şunları kaydetti: “Bugün 1,5 trilyon liralık bir kredi hacminden bahsediyoruz. Bankalar ve reel sektör ortaktır, biri sağlıklıysa öbürü de ciddi şekilde destek alır, yola devam eder. Burada bir sorun varsa, yani kredi faizleri yüksekse, bu sorunun kaynağı bankalar değil, bizim finans sektörünün sığlığından, yani derin olmamasından, tasarruflarımızın yetersiz olmasından kaynaklanıyor. Tasarruflarımızın sistemde olmamasından kaynaklanıyor. Yani doğru teşhisler koymamız lazım.”

Sorunu sadece bankacılık sektörünün iş yapma kültürüyle ilişkilendirilmesinin doğru bir teşhis olmayacağını vurgulayan Şimşek, "Sermaye piyasalarını geliştirmemiz, derinleştirmemiz, milletimizin tasarruflarını artırmamız lazım. Bizim bu noktada yapısal reformlarla önünüzü açmamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyonu yüzde 5’in altına düşürme hedefi

Reel sektörün daha düşük maliyetlerle finansmana erişiminin önemli olduğunu dile getiren Şimşek, “Bugün eğer enflasyonu biz yüzde 5 ve altına düşürebilirsek o zaman siz şirketler olarak TL cinsinden tahvil veya sukuk ihraç edemez misiniz? 10 yıllık edebilirsiniz” ifadelerini kullandı. Buradaki sihirli sözcüğün, “yapısal reform”, "enfasyonun kalıcı olarak yüzde 5’in altına çekilmesi” olduğunu belirten Şimşek, şöyle devam etti: “Biz bunu başarırsak, o zaman vatandaşımız tasarruflarını, birikimlerini sistemde değerlendirir, yani üretken alanlara bizim kaydırmamıza imkan sağlar. Bugün ilk sıkıntılar baş gösterdiğinde tekrar dövize, tekrar başka alanlara eğilim var. İşte bütün bunlar bir bütünlük arz ediyor, Bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor. Yani tek başına bir unsuru, iki unsuru ön plana çıkararak ne sorunlara doğru teşhis koyabiliriz ne de çözüm üretebiliriz.”

Faizlerin reel ve nominal olarak düştüğüne, bütçenin faize giden kısmında önemli bir azalış olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Eğer faizlerin bütçe içindeki payı 2002 seviyesinde olsaydı, 2015 yılında 53 milyar lira yerine 227 milyar lira faiz harcamamız olacaktı. Bugün o para, o fark, eğitime, sağlığa, altyapıya gidiyor. İşte Türkiye’nin başarısı buradadır. Türkiye’nin bütün bu zor şartlarda aslında gerçekleştirdiği sihirli formülü budur” değerlendirmesinde bulundu.

Şimşek, Türkiye’nin “enflasyon” “işsizlik” ve “cari açık” olmak üzere 3 temel sorun alanı olduğuna işaret ederek, yüzde 9 enflasyon oranının yüksek olduğunu söyledi.

Mehmet Şimşek, iş adamlarına seslenerek “Sizin için sizin finansmana erişiminiz için, yatırımlarınızı artırabilmemiz için, faizlerin daha da kalıcı bir şekilde düşmesi için mutlaka bizim enflasyonla mücadeleyi önceliklendirmemiz lazım” dedi. Geçen sene enflasyonun üç puanına yakın bir kısmının kur kaybı olduğunu anlatan Şimşek, gıda fiyatlarında birtakım yapısal sorunlar bulunduğunu, bunun üzerinde çalışılması gerektiğini ifade etti.

Şimşek, “2016’ya baktığımız zaman asgari ücretteki artış, kur, bir anlamda ona ilişkin bir öngörümüz yok, yukarı yönlü riskleri oluşturuyor ama emtia fiyatlarındaki çöküş aşağı yönlü bir risk. O nedenle enflasyonu tekrar yüzde 5,5-7,5 aralığına düşürebilme imkanımız, önümüzdeki 1-1,5 yıl içerisinde rahat bir şekilde olur diye ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.

AA