2015'te 10,7 milyar dolarlık birleşme ve satın alma

Cantekinler, bunun ekonomiyi etkileyen önemli bir unsur olduğunu belirterek, jeopolitik risklerin de Türkiye'yi etkilediğini, "İstanbul Suriye'den uzak, korkmayın buyrun gelin" dediği yabancı yatırımcılar olduğunu söyledi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki problemlerin yerli ve yabancı yatırımcıyı etkilediğine işaret eden Cantekinler, toplumsal bir çözüm umduklarını ve 2016 için böyle bir beklentileri bulunduğunu ifade etti.

Bunların yanı sıra Fed'in "Genişlemeyi durdurup faiz artırımı yapacağı" açıklamasının da ekonomi üzerinde belirsizlik oluşturduğunu vurgulayan Cantekinler, bu durumun Türkiye dahil gelişmekte olan piyasalardan ciddi oranda para çıkışına neden olduğuna dikkati çekti.

- "Türkiye'deki işlemlerde yaklaşık 7 milyar dolarlık düşüş var"

Müşfik Cantekinler, dünyada 2007'de birleşme ve satın almaların 4 trilyon doların üzerinde olduğunu, yıllar sonra ilk defa yaklaşık 6 trilyon dolara çıktığını söyledi.

ABD ekonomisinde işlemlerin patlaması ve tüketici güvenin geri gelmesinin dünyayı etkilediğini belirten Cantekinler, 2015 yılında dünyanın en büyük işleminin ABD'den geldiğini açıkladı.

Cantekinler, ABD merkezli Pfizer'in, yine ABD merkezli Allergan'ı neredeyse 200 milyar dolar bedelle satın almasının dünyada yılın en büyük hacimli işlemi olduğunu vurgulayarak, bu işlemin tarihteki en büyük ikinci işlem olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.

İşlem hacmine göre 2015 yılında dünyada birleşme ve satın almaların en fazla yaşandığı sektörlerin önceki yıl olduğu gibi sırasıyla yine sağlık ve enerji olduğu bilgisini veren Cantekinler, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'de 2015 yılında toplamda 319 adet birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Açıklanmış işlemlerin toplam değeri 10,7 milyar dolar. Açıklanan işlem değerinde bir önceki yıla kıyasla yaklaşık 7 milyar dolarlık düşüş var. İşlem değeri açıklanmamış olanları da dahil edersek ulaştığımız rakam geçen yıl 22 milyar dolardı, bu yıl ise 15 milyar dolar seviyesinde. Tüm işlemlerde 7 milyar dolar geriledik.

Yılın sonunda Katar Ulusal Bankası'nın Finansbank’ı satın alma işlemi yaklaşık 3 milyar dolara gerçekleşti. Eğer bu gerçekleşmeseydi, yılı 7,7 milyar dolar açıklanan işlemle veya açıklanan artı açıklanmayan işlemde 12 milyar dolarda kapatacaktık. Gerçekten ciddi bir düşüş var. Bunu kabul etmeliyiz. Dünyada olumsuz gelişmeler var ancak Türkiye'nin yapacağı olumlu işler var. İşlem sayısında değil ama hacminde ciddi bir düşüş var."

- "Yabancı çıkışlarını olay bazında değerlendirmek gerek"

Cantekinler, Türkiye’nin bölgesinin en gelişmiş ve en cazip ülkesi olduğunu dile getirdi. Dünyada yolunu arayan büyük para olduğunu vurgulayan Cantekinler, bunların ülkeye çekilebileceğinin altını çizdi.

Türkiye’ye net sermaye girişinin ekim sonunda 9 milyar dolar olduğunu anımsatan Cantekinler, buna gayrimenkul de eklenince rakamın 13 milyar dolara çıktığını, ancak Türkiye’nin yılda en az 30 milyar dolar civarında sermaye çekmesi gerektiğini ifade etti.

Özelleştirme açısından 2015’in çok sessiz bir yıl olduğuna işaret eden Cantekinler, 2016 için bu konuda beklentilerinin daha yüksek olduğunu söyledi.

Cantekinler, yabancı çıkışları ile ilgili ise şunları kaydetti: “Bunları olay bazında değerlendirmek gerek. Mesela Finansbank; Yunan bankasının ne kadar zor durumda olduğunu hepimiz biliyoruz. Ben devletin de satmaları konusunda zorladığını duyum aldım. Yani Yunan hükumeti zorlamış; ‘Siz bunu satın da ülkeye kaynak girişi olsun’ demiş. Şimdi Katarlılar gelip o 3 milyar doları koyduğu zaman o para bize gelmedi, Yunanistan’a gitti. O nedenle işlem bazında değerlendirmek daha doğru.

HSBC ise dünyanın dev bankalarından biri. Özellikle Güney Doğru Asya’da Türkiye’den daha çok biliniyor. Bazı Asya ülkelerinde neredeyse merkez bankası rolünü üstlenmiş, para bile basıyor. Ama anladığım kadarıyla Türkiye operasyonları arzu edilen başarıyı gösteremedi. Ben şahsen çıkışlarla ilgili bir endişeye kapılmıyorum.”

AA