Şimşek: EBRD'nin, Türkiye ile ilgili en ufak kaygısı yok
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "EBRD çok net bir cevap verdi; 'Türkiye bir istikrar havzasıdır. Türkiye ile ilgili en ufak bir kaygımız yok, yatırımcılara da bunu telkin edeceğiz' dediler" dedi
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, güvenlik endişelerinin yabancı yatırımcıları nasıl etkilediğine ilişkin, "Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) çok net bir cevap verdi; 'Türkiye bir istikrar havzasıdır. Türkiye ile ilgili en ufak bir kaygımız yok, yatırımcılara da bunu telkin edeceğiz' dediler. Türkiye 30-40 yıldır büyük bir terör tehditiyle başa çıkmıştır. Terör tehditiyle baş etme noktasında zerre kadar tereddüt olmasın" dedi.
Şimşek ile EBRD Başkanı Suma Chakrabarti, Orta Asya Yatırım Forumu öncesinde ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Şimşek, dünkü hain saldırıda hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa diledi.
"Çok açık ve net olarak bilinmesi lazım; terör kimden, nereden gelirse gelsin, nerede olursa olsun asla başaramayacaktır, başarılı olamayacaktır" diyen Şimşek, Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu ve terörle mücadeleye güçlü bir şekilde devam edeceklerini kaydetti.
Şimşek, terörün global bir tehdit ve insanlık suçu olduğunu belirterek, "Bu dönemde bütün dostlarımızın samimi bir şekilde teröre karşı tavır koymasını bekliyoruz" dedi.
Bu coğrafyadaki istikrarsızlığın yansımalarının sadece Türkiye ile sınırlı kalmadığını vurgulayan Şimşek, burada uluslararası bir iş birliğine ihtiyaç duyulduğunun son derece açık ve net olduğunun altını çizdi.
"Türkiye olarak EBRD ile bölgeye destek vermeye hazırız"
Şimşek, Orta Asya Yatırım Forumunu İstanbul'da düzenleyen EBRD'ye teşekkür etti.
EBRD'nin, Orta Asya ve Türkiye için mükemmel bir ortak olduğuna işaret eden Şimşek, Türkiye'nin EBRD ile olan ilişkisinin Orta Asya için model olabileceğini söyledi.
Şimşek, Orta Asya'nın Türkiye için önemli bir coğrafya olduğunu belirterek, aradaki ilişkileri ticaretle daha da güçlendirmek istediklerini dile getirdi.
Emtia fiyatlarındaki düşüşün bu coğrafyada bir takım sıkıntılar oluşturduğuna dikkati çeken Şimşek, reformlar yapılırsa, bu sıkıntıların bir fırsata dönüştürülebileceğini bildirdi.
Şimşek, Türkiye olarak EBRD ile bölgeye destek vermeye hazır olduklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Bölge ile güçlü bağlarımız var. Özellikle reformlar konusunda, idari kapasitenin oluşturulması konusunda Orta Asya'daki dost ve kardeş ülkelerle zaten çalışıyoruz. Geçmişte doğrudan doğruya güçlü destek verdiğimiz ülkeler de var. EBRD ile birlikte bu bölgeye olan yatırımlar daha iyi bir şekilde yönetilebilir ve bu yatırımlar daha da artırılabilir. Türk şirketleri o bölgede aktif. Biz EBRD ile bu şirketler arasındaki diyaloğu daha da güçlü bir şekilde önümüzdeki dönemde geliştirilmesini destekleriz. Türkiye bu bölgeye yönelik olarak bir takım hibe katkıları bulunmaya hazır. Dün de sayın başkanla bu konuyu görüştüm. EBRD ile çalışıp Orta Asya'nın bir refah, bir istikrar havzası olması için elimizden gelen desteği vereceğiz."
"Ekonomik açıdan herhangi bir endişe duymaya gerek yok"
Şimşek, konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Son dönemde güvenliğe dair artan endişelerin uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye bakışını nasıl etkilediği hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine Şimşek, terörü yenebilmek için birleşik bir şekilde karşısında durulması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de şiddetin önemli bir endişe olduğunu ama Türkiye'nin bu tehditle son 40 yıldır mücadele ettiğini anımsatan Şimşek, "Bizim sınırlarımızda işlevsel bir devlet kalmamış olması, işi daha da zorlaştırmakta" ifadelerini kullandı.
Şimşek, Türkiye'nin mücadelesini ciddi şekilde devam ettirmesi gerektiğini vurgulayarak, EBRD'nin burada gösterdiği iş birliği ve Türkiye'nin yanında olmasının çok önemli olduğunu kaydetti.
Paris'te, Ankara'da, İstanbul'da,nerede olursa olsun, terör saldırıları ile mücadele etmenin yolunun caymak ve teslim olmak olmadığını, tam tersine çok güçlü şekilde bunun karşısında durmak gerektiğine işaret eden Şimşek, ekonomik açıdan herhangi bir endişe duymaya gerek olmadığının altını çizdi.
Şimşek, Türkiye'nin temel verilerinin çok iyi olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye gayet sağlam bir şekilde duruyor, çevresinde olanlara rağmen zorlanmıyor. Oldukça dengeli bir bütçesi var, istihdam oluşturuyor. Yani Türkiye değer yaratmaya devam ediyor, her ne kadar bölgede ciddi jeopolitik gerilimler olsa da. Dolayısıyla temel göstergeler çok güçlü. Türkiye'nin çok ciddi bir deneyimi var. Son 30-40 yıldır bu terör tehdidyle rahatlıkla başa çıkabildiğini gösterdi. Bunda bir değişiklik beklemiyorum.
EBRD çok net bir cevap verdi; 'Türkiye bir istikrar havzasıdır. Türkiye ile ilgili en ufak bir kaygımız yok, yatırımcılara da bunu telkin edeceğiz' dediler. EBRD'ye bu yaklaşımları için çok teşekkür ediyorum. Türkiye 30-40 yıldır büyük bir terör tehdidiyle başa çıkmıştır. Türkiye çok güçlü, kudretli bir ülkedir. Dolayısıyla terör tehdidiyle baş etme noktasında zerre kadar tereddüt olmasın."
"Rusya ile bir kavgamız yok"
Şimşek, Rusya ile olan ilişkilerin gidişatının, Türkiye ile Orta Asya arasındaki iş birliğine nasıl yansıyacağı ile ilgili bir soru üzerine, Orta Asya ile Rusya arasındaki bağlantıyı anladığını söyledi.
"Rusya ile bizim bir kavgamız yok" diyen Şimşek, Rusya'nın Türkiye'nin komşusu olduğunu kaydetti.
Şimşek, "Rusya ile çok güçlü ekonomik ve siyasi ilişkilerimiz vardı, ta ki Rusya Suriye'de bir maceraya atılana kadar" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, son uçak olayına kadar Rusya'yı hava sahasını ihlal etmemesi için pek çok kez uyardığını anımsatan Şimşek, bu uyarılara rağmen ülkenin hava sahasının ihlal edildiğini, Türkiye'nin buradaki eyleminin kesinlikle saldırgan bir eylem olmadığını dile getirdi.
Şimşek, bölgedeki bazı konularda iki ülke arasında anlaşmazlıkların olabileceğini ama şimdiye kadar Türkiye'nin Rusya'ya yaklaşımının yapıcı olduğunu, komşularla ilişkilerinin iyi olmasına dikkat ettiklerini ifade etti.
"Rusya'ya karşı herhangi bir düşmanlığımız yoktur" diyen Şimşek, Rusya'nın bu konuyu çok ileriye götürdüğünü, söz konusu ülkenin sakinleşmesini umduğunu belirterek, normalleşmenin yaşanması temennisinde bulundu.
Türkiye'nin Orta Asya ile bağlarının çok güçlü olduğunu anımsatan Şimşek, bunların Türkiye ile Rusya arasında yaşanan anlaşmazlıklara karşı sağlam durabilecek nitelikte ilişkiler olduğunun altını çizdi.
Şimşek, Türkiye'nin Rusya ile arasındaki anlaşmazlığa rağmen Orta Asya ülkeleriyle olan ilişkilerinin güçlü olmaya devam edeceğini, onları desteklemeye devam edeceklerini ve bu bölgedeki yatırımlarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
"Bu zor günlerinde Türkiye'nin yanındayız"
EBRD Başkanı Suma Chakrabarti de konuşmasına Ankara'daki terör saldırısından duyduğu üzüntüyü dile getirerek başladı.
Hem kendisinin hem de EBRD'nin, Türkiye'nin bu zor günlerinde yanında olduğunu aktaran Chakrabarti, "Teröristlerin dün Ankara'da gerçekleştirdiği korkunç saldırıdan dolayı hepimiz şoke olduk. Başınız sağ olsun, sizinle birlikte biz de yas tutuyoruz. Hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı, yaralananlara da acil şifalar diliyorum. EBRD, Türkiye ile çalışmaya devam edecektir. Toplum için daha parlak bir gelecek amacıyla çalışmalarımız sürecektir. Bu tür saldırılar bizi yıldırmaz" diye konuştu.
Chakrabarti, bu sabah Orta Asya hükümetlerinden temsilcilerle bazı görüşmeler gerçekleştirdiklerini aktararak, söz konusu görüşmelerde reform ve reformların önemi üzerinde durduklarını söyledi.
Hem dünyada hem de bölgede yaşanan ekonomik sıkıntıların giderilmesinde bu reformların büyük önem taşıdığını kaydeden Chakrabarti, bölgeyi çok iyi bilmeyen yeni yatırımcılar için de reformların kritik nitelikte olduğunu dile getirdi.
Chakrabarti, Orta Asya'nın EBRD için önemini vurgulayarak, "Orta Asya'ya 2015'te 1,2 milyar avroluk bir yatırım yaptık ve bölgeye yaptığımız yatırımların toplamı da bugün itibarıyla 10 milyar avroyu geçti. Geçen yıla bakarsak Kazakistan çok ciddi bir yatırım artışı kaydetti ve neredeyse 1 milyar doları geçti" ifadelerini kullandı.
Tacikistan ve Moğolistan'da da yatırım miktarının arttığına işaret eden Chakrabarti, şunları söyledi:
"Kırgızistan ve Türkmenistan da 2014'ten sonra benzer başarılar elde etti. Bu çok güçlü sonuçlar bize şunu gösteriyor: EBRD, gerçekten bölgeye çok kararlılıkla bağlı ve geçişin bu bölgede gerçekleşmesi için çalışmakta. Bu geçiş, hem en büyük hem de en küçük projelerimiz için önemli. Çiftçilere verdiğimiz küçük mikro finansman projelerimizden, Moğolistan'a verdiğimiz büyük maden projelerine kadar hepsi ekonomik olarak ülkelerin refahını artıran projeler. Orta Asya'da çok geniş bir ekonomi alanında çalışıyoruz. Aklınıza gelebilecek bütün sektörler var. Orta Asya'ya baktığımızda altyapı, ulaşım, KOBİ'ler, genel olarak ekonomi, üretim sektörü, belediyeler ama çok büyük potansiyel de var. Başka alanlara da girebiliriz."
"Türkiye, Orta Asya'da kilit nitelikte bir ortak"
Chakrabarti, Türkiye'nin Orta Asya'da kendileri için kilit nitelikte bir ortak olduğunu belirterek, "Biz bu bölgede, Coca Cola İçecek, Efes ve Yıldırım olmak üzere 3 büyük Türk şirketiyle çalışıyoruz. Bu bölgede çok ciddi bir potansiyel var. Daha fazla Türk şirketiyle bugün burada görüşüp, bu potansiyeli aktarmayı bekliyorum" dedi.
Çin'in, EBRD'ye ocak ayında katıldığını anımsatan Chakrabarti, dünyanın ikinci büyük ekonomisinin kendilerine dahil olmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti.
Chakrabarti, Çin'in de Orta Asya'da yatırım için büyük fırsat sunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Çin ve Türkiye bölgedeki iki önemli ortağımız. Üçüncü olarak da biz Asya Altyapı Yatırım Bankasıyla birlikte bölgede bazı önemli yatırımlar yapıyoruz ve enerji sektörüne de geçmeyi düşünüyoruz. Biz Asya Altyapı Yatırım Bankasının ciddi bir ortağımız olacağını düşünüyoruz. Orta Asya'da çok önemli fırsatlar var, bunlardan yararlanmamız lazım. Bu bölge işe açık bir bölge ve büyümeye, reform yapmaya devam ettikçe yatırımlar artacaktır. EBRD olarak da yeni yatırımcıları götürmeyi bekliyoruz."
Chakrabarti, güvenliğe dair artan endişelerin uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye bakışını nasıl etkilediği ile ilgili soruyu şu şekilde yanıtladı:
"Çok kısa bir cevabım var; bence Türkiye bir istikrar havzasıdır. Yabancı yatırım rahatlıkla ve sağlam bir şekilde Türkiye'ye yatırım yapabilir. Türkiye EBRD'nin en büyük pazarıdır. 1,9 milyar avroluk, 43 projeye yatırım yapıldı. Türkiye'nin sadece tek bir bölgesine değil, neredeyse tüm bölgelerine yatırım yapıldı. İstikrar devam edecek. Bu pazar büyüyecek. Sadece kendi projelerimize yatırım yapmıyoruz. Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcılar Türk şirketleri ile birlikte yatırımlar yapıyorlar. Bu da ne kadar güvendiğimizin bir göstergesi. Türkiye'nin çevresi evet zorlu bir çevre ama Türkiye ve Ürdün gibi ülkeler iyi yabancı yatırım çekmeye devam edecek. Benim işim herkesi ikna etmek ve ikna olmuş görünüyorlar"