Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı özetini yayınladı. PPK özetinde, enflasyonda düşüşün kalıcı olması için sıkı duruşun korunması gerekiyor, denildi.

PPK özetinde, "Özetle, yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar düşüş gözlenirken Ağustos ayında yayımlanan yol haritasında belirtilen politika araçlarının etkili bir şekilde kullanılmaya başlanması da geniş bir faiz koridoruna duyulan ihtiyacı bir miktar azaltmıştır. Bu doğrultuda Kurul, gecelik borç verme faizini 25 baz puan düşürmek yoluyla sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar vermiştir." ifadesi yer aldı.

Önümüzdeki dönemde alınacak faiz kararlarına ilişkin, "Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümüne bağlı olacaktır." denildi.

Çekirdek enflasyondaki gelişmelere dair bilgilerin yer aldığı kısımda, "Öte yandan, çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmenin sınırlı olması likidite politikasındaki sıkı duruşun korunmasını gerektirmektedir." ifadesine yer verildi.

İthal girdi maliyetlerinin çekirdek enflasyona etkisi konusunda, "Son dönemde ithal girdi maliyetlerindeki gelişmeler enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri azaltsa da çekirdek enflasyon görünümündeki iyileşme henüz sınırlı boyuttadır. Birikimli döviz kuru hareketlerinin gecikmeli etkileri ve ücret gelişmeleri enflasyonun ana eğilimindeki iyileşmeyi sınırlamaktadır." denildi.

PPK özetinde gıda fiyatları hakkında, "Gıda fiyatlarının yıllık artış oranında Şubat ayının ardından Mart ayında da kayda değer bir düşüş beklenmekle birlikte bu düşüşün daha çok sebze fiyatlarından kaynaklanması önümüzdeki dönemde gıda fiyatlarındaki oynaklığın devam edebileceğine işaret etmektedir." denildi.










Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı özetinde, "Öncü göstergeler işlenmemiş gıda grubu enflasyonunda mart ayında da belirgin bir düşüşe işaret etmektedir" ifadesine yer verildi.

Kurulun, 24 Mart 2016 tarihli toplantısına ilişkin yayımladığı toplantı özetinde, şubat ayında tüketici fiyatlarının yüzde 0,02 düşüş kaydettiği ve yıllık enflasyonun 0,80 puan azalarak yüzde 8,78 olduğu anımsatıldı.

Enflasyondaki düşüşün işlenmemiş gıda ve enerji fiyatlarından kaynaklandığı ve bu dönemde Döviz kurunun gecikmeli etkilerinin zayıflamaya devam ettiği belirtilen özette, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu bir miktar yükselttiği, ana eğilimlerin ise sınırlı miktarda iyileşmeye devam ettiği kaydedildi.

Özette, şu açıklamalara yer verildi:

"Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon 2,86 puanlık azalışla yüzde 8,83 oranına gerilemiştir. Bu gelişmede temelde sebze grubu kaynaklı yıllık enflasyonu yüzde 8,89’a gerileyen işlenmemiş gıda grubu belirleyici olmuştur. Öte yandan, işlenmiş gıda grubu yıllık enflasyonunda ekmek-tahıl grubu kaynaklı yukarı yönlü seyir devam etmiş, grup yıllık enflasyonu yüzde 8,79’a yükselmiştir. Öncü göstergeler işlenmemiş gıda grubu enflasyonunda mart ayında da belirgin bir düşüşe işaret etmektedir.

Enerji grubunda fiyatlar şubat ayında temelde akaryakıt fiyatları kaynaklı olarak yüzde 0,56 azalmış ve yıllık enflasyon yüzde 2,85’e gerilemiştir. Mart ayında enerji grubu yıllık enflasyonunun, baz etkisiyle gerileyeceği tahmin edilmektedir. Hizmet fiyatları şubat ayında yüzde 0,59 artmış ve grup yıllık enflasyonu yüzde 9,06’ya gerilemiştir. Yıllık enflasyon, haberleşme ve lokanta-otel gruplarında gerilerken diğer alt gruplarda yükselmiştir. Bu dönemde kira grubu yıllık enflasyonu son altı yılın en yüksek seviyesine yükselmiştir. Enflasyon beklentilerindeki yüksek seyir, ücret gelişmeleri ve döviz kuru kaynaklı birikimli maliyet etkilerinin hizmet enflasyonundaki düşüşü geciktirdiği değerlendirilmektedir."

Özette, temel mal grubu yıllık enflasyonunun şubat ayında 0,27 puan artarak yüzde 10,37 olduğu, bu dönemde yıllık enflasyonun tüm alt gruplarda artış kaydettiği ifade edildi.

Dayanıklı tüketim mallarında yıllık enflasyonun yüzde 12’ler seviyesindeki yüksek seyrini koruduğu, giyim grubu yıllık enflasyonunun ise yüzde 9,80’e ulaştığı bildirilen özette, giyim ve dayanıklı dışı temel mal enflasyonunda ise yukarı yönlü seyrini sürdürdüğü aktarıldı.

"Maliyet unsurları çekirdek enflasyondaki iyileşmeyi sınırladı"

Özette, mevsimsellikten arındırılmış göstergelerin, Türk lirasındaki birikimli değer kaybı etkilerinin hafiflemesine bağlı olarak temel mal grubu eğiliminde yavaşlamaya işaret ettiği değerlendirildi.

Son dönemde gıda ve enerji fiyatlarının enflasyonu olumlu yönde etkilediği, maliyet unsurlarındaki gelişmelerin çekirdek enflasyon eğilimindeki iyileşmeyi sınırlandırdığı vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:

"Sanayi üretimi mevsimsellikten arındırılmış verilerle ocak ayında aralık ayına göre yüzde 1,0 artış göstermiştir. Ocak ayı üretimi 2015 yılı son çeyreğinin yüzde 1,3 üzerinde gerçekleşmiştir. Böylelikle, 2015 yılındaki artış eğilimi ocak ayı itibarıyla korunmuştur. Şubat ayında anket göstergeleri üretimdeki artış eğiliminin devam edebileceğine işaret etmektedir. Dış ticaret verileri de bu görünümü desteklemektedir. Harcama tarafına ilişkin veriler, 2016 yılının ilk çeyreğinde özel kesim talebinin ılımlı bir seyir izlediğine işaret etmektedir. Ocak ayı itibarıyla tüketim malları üretimi geçtiğimiz çeyrek ortalamasına göre artış kaydetmiştir. Ayrıca, beyaz eşya ve otomobil satışlarında ocak ayındaki yavaşlamanın ardından şubat ayında toparlanma gözlenmektedir. Bu sektörlerdeki artış eğiliminin mart ayında da devam etmesi beklenmektedir.

Anketlere dayalı iç piyasa sipariş göstergeleri de iç talepte ılımlı artış eğiliminin sürdüğüne işaret etmektedir. Yatırımlara ilişkin göstergelerden sermaye malları üretimi ve ithalatında ocak ayında sınırlı bir gerileme gerçekleşmiştir. Ancak daha çok taşıt sektörüne bağlı olan bu durumun geçici olması beklenmektedir. İnşaat yatırımlarına ilişkin gösterge niteliğinde olan metalik olmayan mineral maddeler üretimi ve ağır ticari araç satışlarında düşüş kaydedilirken, bu düşüşlerde ocak ayındaki olumsuz hava şartlarının da rol oynadığı not edilmelidir. Diğer taraftan, tüketici güven endekslerinin ve yatırım eğiliminin seyri güven kanalının iç talebe desteğinin sınırlı olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çerçevede, özel kesim talebinin 2016 yılı ilk çeyreğinde ılımlı bir artış kaydedeceği öngörülmektedir."

"Göstergeler istikrarlı büyümenin bu yılın ilk çeyreğinde sürdüğüne işaret ediyor"

Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyrinin cari dengedeki iyileşmeyi desteklediği ifade edilen özette, Avrupa Birliği ülkelerinin talebindeki artışın ihracat üzerindeki olumlu etkisinin sürdüğü kaydedildi.

Özette, ihracatın pazar değiştirme esnekliğinin yüksek olmasının jeopolitik gelişmelerden kaynaklanan aşağı yönlü riskleri sınırladığı vurgulanarak, "Bu çerçevede Avrupa Birliği ülkelerindeki talep artışının devamı, emtia fiyatlarındaki düşük seyir ve süregelen makro ihtiyati politika tedbirleri çerçevesinde cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir" değerlendirmesi yapıldı.

2015 yılı aralık döneminde işsizlik oranlarının bir önceki döneme göre gerilediği ve bu gelişmede tarım dışı sektörlerdeki istihdam artışının yanı sıra katılım oranının azalışının etkili olduğu belirtilen özette, alt sektörler itibarıyla incelendiğinde, tarım dışı istihdam artışına en yüksek katkının hizmetler sektöründen geldiği, inşaat sektöründe de istihdam artışının yaşandığı anımsatıldı.

Özette, şu ifadelere yer verildi:

"Sanayi istihdamı ise kasım döneminden sonra aralık döneminde de sınırlı bir oranda azalmıştır. Üretim ve anket göstergeleri ışığında, kısa vadede istihdamın ılımlı seyrini koruması beklenmektedir. Bu çerçevede, 2016 yılının ilk çeyreğinde işsizlik oranlarının yatay seyretmesi beklenmektedir. Özetle, mevcut göstergeler iktisadi faaliyetteki istikrarlı büyümenin 2016 yılının ilk çeyreğinde sürdüğüne işaret etmektedir. Jeopolitik gelişmeler aşağı yönlü risk oluştursa da Avrupa ekonomilerindeki toparlanma dış talebi olumlu yönde etkilemektedir. Petrol fiyatlarındaki düşük seyir ve ücret artışları gelir kanalı üzerinden yurt içi talebi desteklemektedir. Bu gelişmeler çerçevesinde, iktisadi faaliyet ılımlı büyüme eğilimini korumaktadır."