Bloomberght
Bloomberg HT Haberler "İstismar bir kişilik bozukluğudur, bunun tedavisi yoktur"

"İstismar bir kişilik bozukluğudur, bunun tedavisi yoktur"

CHP milletvekili Bekaroğlu, "İstismarcılar tedavi edilemez. Bu bir hastalık değil kişilik bozukluğu. Bunun ilacı, tedavisi yoktur" dedi

Giriş: 24 Nisan 2016, Pazar 11:55
Güncelleme: 24 Nisan 2016, Pazar 11:56

Çocuklara yönelik her türlü istismar olaylarını araştırma komisyonunun psikiyatrist üyesi CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, istismarcıların tedavi edilemeyeceğini belirterek, "Bu bir hastalık değil kişilik bozukluğu. Bunun ilacı, tedavisi yoktur." dedi.

TBMM'de başta cinsel istismar olmak üzere çocuklara yönelik her türlü istismar olaylarını araştırmak üzere kurulan komisyon, gelecek hafta ikinci toplantısını yaparak, çalışmalarında yol haritasını belirleyecek.

Komisyonun psikiyatrist milletvekili Bekaroğlu, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Vaka açısından dönemsel olarak tacizde artmalar, azalmalar görülebildiğini ifade eden Bekaroğlu, sapkınlıkların ortaya çıkmasında birçok biyo, psiko, sosyal nedenler olduğunu belirtti.

Bekaroğlu, istismar olaylarının genellikle gizli kaldığına işaret ederek, ancak bunların ortaya çıkması konusunda toplumda duyarlılık oluştuğunu vurguladı.

Kurumlarda denetimlerin ortadan kalkması ya da sağlıklı denetimler yapılmaması durumunda bu tip insanların eylemlerini gerçekleştirebildiğini dile getiren Bekaroğlu, "Sayılarının arttığını sanmıyorum ama eylemlerini rahat şekilde ortaya koyabiliyorlar. Bu eylemler gizli kalmıyor, toplum, aileler duyarlı hale geldi. Toplum bu işin üzerinde daha fazla duruyor." dedi.

Bekaroğlu, Karaman'da oluşan hassasiyetin, istismar olaylarını daha fazla ortaya çıkardığını belirtti.

"Hiçbir çocukla görüşmeyecek"

"Çocuklar travmatize oluyor, bu işleri fazla konuşmayalım" denildiğini, bunun da doğru olduğunu anlatan Bekaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Zaten tek tek çocukları konuşmayacağız. Komisyon hiçbir çocukla gidip görüşmeyecek. 'Görüşelim' derlerse bir uzman olarak karşı çıkacağım. Bu iş konuşulmalı ama 'Ensar Vakfı yaptı, dindarlar sapıktır', 'Bu dindar değil devrimci gelenekten gelmiş' diye konuşulmamalı. Bu, bilgiyi, hakikati deforme etmektir. Bu işler niye, nasıl oluyor, bu yurtlar olmalı mı, Milli Eğitim Bakanlığı mı açmalı, nasıl denetlemeli, burada çalışan insanlar hangi kriterlere göre seçilmeli, nasıl araştırılıp soruşturulmalı? Bu gibi sorular konuşuldukça duyarlılık artıyor. Toplumda böyle olaylar ortaya çıkarıldığı gibi engelleniyor da, caydırıcı etkisi de oluyor. Sapıklar için 'Yakalanacağım' diye caydırıcı etkisi oluyor."

"Bunların ilacı, şusu busu yoktur"

Bekaroğlu, bu tür olayların faillerinin, en çok, pedofili başlığı altında incelenen gerçek tam kişilik bozukluğu bulunanlarla, birtakım eğilimleri olan ancak toplumda normal insanlar gibi yaşayan, ortam uygunluğunda bu işi yapanlardan oluştuğunu söyledi.

Bunların tedavi edilebilip edilmeyeceğine yönelik soruya Bekaroğlu, "Hiçbiri tedavi edilemez, sadece beyin tümörü dediğimiz olay tedavi edilebilir. Diğerleri tedavi edilemez, bunların ilacı, şusu busu yoktur. Bu hastalık değil kişilik bozukluğu. Kişilik bozukluğunun tedavisi yoktur. Çünkü doğumdan önce başlayarak biyo, psiko, sosyal sebeplerle ortaya çıkıyor, geriye gidip buraya taşıyamazsınız. Psikiyatristler bunların tedavisini yapamazlar, teşhisini koyarlar." yanıtını verdi.

"Sempatiktir, iyi ilişkiler kurar, hiç anlamazsınız"

Bekaroğlu, bu kişilerin davranışlarını ortaya koymalarını engelleyecek tedbirler alınması gerektiğine işaret ederek, bu çerçevede kurumların şeffaf hale getirilmesi, denetlenmesi, bu kişilerin seçimine dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu kişilerin anlaşılıp anlaşılamayacağı sorusunu ise Bekaroğlu, "Bu kişileri anlayamazsınız. Hatta ikinci gruptakiler, çocuk psikolojisinden anlar, başarılı öğretmenlerdir, sempatiktir, iyi ilişkiler kurar, hiç anlamazsınız. Ama bu ciddi gözlem gerekir, idarecilerin çok ciddi eğitimden geçmeleri gerekiyor. Her tarafa psikolog, psikiyatrist koyamazsınız. Ama her okulda bir psikolog, rehber öğretmen olabiliyor. Böyle yerlere insanlar alınırken geçmişleri çok ciddi araştırılmalı. MİT soruşturması demiyorum özel bir soruşturmadan bu tür insanların geçmesi gerekiyor. Çünkü mutlaka geçmişte buna benzer olayları vardır." diye yanıtladı.

AA