Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İngiltere Adalet Bakanı Michael Gove, Avrupa Birliği'ne (AB) üye olma süreci devam eden Türkiye gibi aday ülkeler birliğe tam erişim sağladıkları zaman Birleşik Krallık'ın yaşam standartları ve kamu hizmetlerine "doğrudan ve ciddi tehdit" oluşturacağı iddiasında bulundu.

Gove, İngiliz The Times gazetesi için kaleme aldığı makalede, 23 Haziran'da yapılacak AB referandumunda ülkenin birlikte kalma kararı alması halinde, Birleşik Krallık'ı bekleyen risklerle ilgili uyarıda bulundu.

Brexit destekçisi İngiliz bakan, makalesinde, AB'nin genişlemesiyle birlik üyesi Birleşik Krallık'ın topraklarına milyonlarca daha göçmen geleceğine dikkati çekerek, bu göçmenlerin ülkedeki kamu hizmetlerini yıpratacağını öne sürdü.

İktidardaki Muhafazakar Partili Gove, hükümetin çabalarına rağmen AB'nin reforme edilemediğini vurgulayarak, "AB'nin reformlaşması için hırslı planlarımız vardı. Birliği reforme edemememiz, AB'nin ekonomik bir obruğa dönüşmesine sebep oldu." ifadesini kullandı.

AB'nin sığınmacı kriziyle mücadelede Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Arnavutluk ve Türkiye'yi birliğe katılmak üzere davet ettiğini belirten Gove, makalesine şöyle devam etti:

"Çünkü biz kendi sınırlarımızı koruyamıyoruz. AB üyeliğine devam etmeyi kabul edersek, kamu hizmetleri, yaşam standartları ve sosyal dayanışmayı koruma becerimize yönelik doğrudan ve ciddi bir tehdit bulunuyor. Milyonlarca kişinin daha AB vatandaşı olması ve Birleşik Krallık'a taşınma hakkına sahip olmasıyla Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) gibi kamu hizmetleri, ölçülemez bir baskıyla karşı karşıya kalacak."

Referandumda sandıktan Brexit sonucu çıkmasıyla AB ile yeni anlaşmalar üzerinde çalışabileceğini kaydeden Gove, makalesinde, "Eğer birlikten çıkarsak, o zaman AB'nin uluslarıyla müzakerede elimiz daha da güçlenecek. Diğer ülkeler, bize uyan anlaşmalar sağlanana dek, planlarını veto edeceğimizi bilecek." ifadelerine yer verdi.

İngiltere Başbakanı ve Muhafazakar Parti Lideri David Cameron, AB'nin reformlaşması çerçevesinde Brüksel ile yürüttüğü yeniden müzakerelerde istediğini kopardığını ve ülkesinin 28 üyeli birlikte kalması gerektiğini savunuyor. Cameron'ın, İngiltere'nin 1973 yılından beri sürdürdüğü AB üyeliğini referanduma götüreceğini ve ülkesinin AB'de kalmasından yana kampanya yürüteceğini açıklamasından sonra İngiliz siyasetinde hareketli günler yaşanıyor. Muhafazakar Parti, "Başbakanın yanında duranlar" ve "karşı çıkanlar" olarak ikiye ayrıldı. Birleşik Krallık'ta AB referandumu 23 Haziran'da yapılacak ve halka "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.