Bozkır: TM yasasında değişikliği kabul etmemiz mümkün değil

Avrupa Parlamentosu (AP) ve Avrupa Konseyi'nde temaslarda bulunmak üzere Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Bakan Bozkır, NTV televizyonuna Türk vatandaşlarına AB ülkelerinde vize serbestisi ve terörle mücadele konularına ilişkin açıklamalarda bulundu.

AB'nin vize serbestisi konusunda terörle mücadele kanununda değişiklik talep etmesine ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Bozkır, "Türkiye’de terörle mücadele kanununda bir değişikliği kabul etmek mümkün değildir. 450 şehit verdiğimiz, terörle mücadele operasyonlarının yapıldığı, canlı bombaların insanların canına kıydığı bir ortamda terörle mücadele kanununun Türkiye’de ele alınması mümkün değildir. Bunu eğer bizim ele alamayacağımızı düşünerek koydularsa o zaman iyi niyetten bahsetmek mümkün değildir. Ama bugünkü temaslarımda bunu tam anlamaya çalışacağım." diye konuştu.

Bozkır, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) basın hürriyeti ile ilgili maddesinin ikinci fıkrasında ülkelerin toprak bütünlüğünü, kamu güvenliğini tehdit altında hissetmesi halinde çeşitli önlemler alabileceğini, cezalandırmaya dahi gidebileceğini ifade eden bir hüküm olduğunu hatırlattı.

Bakan Bozkır, AİHS’deki konuyla ilgili hüküm varken dahi Türkiye'nin Fransa, İngiltere’nin yaptığı gibi, AİHS’yi askıya almadığını belirterek, "Biz kendimizi AİHS’ye bağlı hissettiğimiz için bütün bu kadar şehit verdiğimiz, terörle mücadele yürüttüğümüz ortamda dahi bunu askıya almadık." ifadelerini kullandı.

AP'nin yapısı itibariyle çok renkli akımlar ortaya çıkabildiğine işaret eden Bozkır, "Çeşitli yönlere gidebilecek değerlendirmeler ve sonunda kararlar ortaya çıkabiliyor.

Parlamentonun doğru resme bakması önemli. Şayet normal bir parlamento prosedürü gibi buna bakıp Türkiye ile AB ilişkilerinin çok önemli bir noktasında buna rutin bir kararla cevap verirse hem katedilen mesafe heba edilmiş olur hem de önümüzdeki dönem için hem de menfi bir adımla karşı karşıya kalmış oluruz." şeklinde konuştu.

AP’nin vize serbestisi konusunda blokaj yaptığına ilişkin tartışmaları değerlendiren Bozkır, "Komisyon kararının yayınlandığı gün, AP maalesef olumlu bir tutum ve tablo göstermedi. Bütün bu karar mekanizmalarının içinde yer alan Schulz dahil, bütün parlamento grupları adeta komisyon kararını şarta bağlayan ve bu şartlar yerine getirilirse parlamentoda görüşebileceklerini beyan ettiler.

Oysa ki bu bir matematik denklem değil. Evden giderken hazırladığınız alışveriş listesi gibi bir durum yok. Bu bir siyasi karardır." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin terörle mücadelede Avrupa standartlarına ulaştığını vurgulayan Bozkır, şöyle devam etti:

"Öyle bir konu son anda ortaya çıktı ki terörle mücadele kanunundaki değişiklikler, aslında çok yanlış bir perspektiften bakılarak yürüyor. Gerçekten Türkiye bu konuda önemli bir mesafe katetti.

Dördüncü reform paketinde yakın ve açık tehlike kavramının kanunlarımıza girmesi, son çıkarılan kolluk gözetim kanununda kurulan komisyonla yeni bir adım atılması, Türkiye’nin terörle mücadele kanunu aslında Avrupa standartlarındadır."

Terörle mücadelenin vizenin kaldırılmasıyla ilişkisinin olmadığına dikkati çeken Bozkır, "Terörle mücadele vizenin kaldırılmasının bir unsuru değildir. 23. Fasıl açılır. O konu çerçevesinde gelişme kaydedilir ve orda ele alınacak bir konu. Eğer terörle mücadeleyi vizenin kaldırılmasının içine dahil etmek çabası olursa o zaman içinden çıkamayız.

Türkiye’nin terörle mücadele yasasında, İngiltere’den de Fransa’dan da çok daha iyi ifadeler içeren kanunlar bulunmaktadır." diye konuştu.

Bakan Bozkır, vizenin kaldırılmasına ilişkin olumsuz gelişmeler olduğu takdirde durumun tekrar değerlendirileceğini belirterek, "Vize konusunda haklı nedenlere dayanmayan şekilde ilerlemeler kaydedilemezse, o zaman bütün bu anlaşmanın 5 unsuru gözden geçirilecek. Geri kabul anlaşmasının yürürlüğe girmesinden, fasılların açılmasına, Türkiye’ye gönderilmesi gereken 3 milyar avronun henüz gelmemiş olmasına kadar bütün tablo gözden geçirilecektir.

Geliş nedenim bütün bu unsurları belki son kez bir konuşmak ve yapılacak olan bir yanlışlığı önlemek." ifadelerini kullandı.