IMF'nin temel senaryosu İngiltere'nin AB'de kalması
IMF raporunda, "Birleşik Krallık'ın, AB'de kalmayı sürdüreceğini öngören temel senaryoda, ekonomik büyüme, referandumun etkilerinin azalmasıyla toparlanarak orta vadede ortalama yüzde 2,2 seviyesinde dengelenecektir" denildi
Uluslararası Para Fonu (IMF) Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden (AB) çıkmasının yatırımları, tüketici güvenini ve ticari ilişkileri olumsuz etkileyecek uzun bir belirsizlik dönemine yol açarak, ekonomik büyümeyi ve finansal istikrarı kötüleştirebileceğini bildirdi.
IMF, Birleşik Krallık ekonomisine ilişkin değerlendirmeleri içeren 4. Madde Konsültasyon Raporu'nu yayınladı.
Raporda, Britanya ekonomisinin son yıllarda diğer gelişmiş ülkelere kıyasla daha iyi bir performans gösterdiği ancak AB üyeliğine ilişkin belirsizliğin yılın başından bu yana büyümeyi yavaşlattığı vurgulandı.
Ülke ekonomisinin geleceğine yönelik temel senaryonun AB'de kalınması üzerine kurulduğu belirtilen raporda, "Birleşik Krallık'ın, AB içinde kalmayı sürdüreceğini öngören temel senaryoya göre, ekonomik büyüme, referandumun etkilerinin azalmasıyla toparlanarak orta vadede ortalama yüzde 2,2 seviyesinde dengelenecektir" değerlendirmesine yer verildi.
Ayrıca, ülkede mayıs itibarıyla yüzde 0,3 seviyesinde seyreden enflasyonun, emtia fiyatlarındaki düşüşün etkilerinin kaybolması ve iş gücü piyasasındaki sıkılaşma ile kademeli olarak yükseleceği tahmininde bulunuldu.
IMF, öte yandan, baz senaryonun bazı riskleri içerdiğine dikkati çekerek, bunları 2015'de rekor kıran cari açık, verimlilik artışına yönelik belirsizlikler ve gayrimenkul piyasalarındaki kırılganlıklar olarak sıraladı.
Brexit'in etkileri
Bununla birlikte, Birleşik Krallık için en büyük riskin yaklaşan AB referandumu olduğu ifade edilen raporda, birlikten ayrılmanın (Brexit) net etkisinin ciddi derecede negatif olacağının altı çizildi.
Brexit'in, sonuçları belirsiz uzun bir müzakere döneminin başlangıcı olacağına işaret edilen IMF raporunda, şunlar kaydedildi:
"AB'den çıkılmasına yönelik bir kararın ardından, Birleşik Krallık, AB ile yeni ilişkilerini müzakere etmek zorunda kalacaktır. AB'den çıkılmasına yönelik süreç daha önce test edilmediği ve yeni bir anlaşmanın oy birliğiyle onaylanması gerektiği için önemli politik riskleri beraberinde getirecektir. AB'nin mevcut anlaşmaları, Birleşik Krallık'ın AB üyesi olmayan 60 ülkeyle olan ticari ilişkilerini kapsıyor. Birleşik Krallık, ayrıca bu ülkelerle eş zamanlı müzakareler yürütmek zorunda kalacaktır. Basit ikili ticaret anlaşmaları için yapılan müzakerelerin bile en az 3 yıl aldığı göz önüne alınırsa, bu süreç çok uzun yıllar sürebilir."
"Uzun dönemli belirsizlik güveni ve yatırımları düşürür"
Raporda, Birleşik Krallık'ın yeni ticaret, göçmenlik ve diğer yasal düzenlemelerine yönelik belirsizliklerin, orta vadede yatırımları sekteye uğratacağı ve tüketici güvenini baskılıyacağı da kaydedildi.
Aynı zamanda, Brexit'in sermaye akışlarını da etkileyeceği vurgulanan raporda, finansal piyasalardaki volatilitenin (dalgalanma) yükseleceği uyarısında bulunuldu.
Tüm bu risklerin, ülke ekonomisini son aylarda halihazırda etkisi altına aldığına işaret edilerek,
gayrimenkul sektöründeki işlemlerin 2016'nın ilk çeyreğinde yüzde 40 azaldığı, sterline ait nominal efektif döviz kurunun Kasım 2015- Nisan 2016 döneminde yüzde 9 değer kaybettiği gibi örneklere yer verildi.
"Politikalar istikrara odaklanmalı"
IMF Yönetim Kurulu'nun tavsiyelerini de içeren raporda, Brexit'in gerçekleşmesi durumunda hükümetin istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik politikalara öncelik vermesi gerektiği belirtildi.
Destekleyici para politikalarının enflasyon baskıları netleşene kadar devam etmesinden yana görüş bildiren yönetim kurulu üyeleri, ayrıca konut kredilerinin sıkılaştırılmasının faydalı olabileceğini kaydetti.
IMF, ayrıca ülkenin sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek, verimliliği yükseltecek, ticareti güçlendirecek ve tasarrufları artıracak yapısal reformlara devam etmesi çağrısında bulundu.
Ekonomik beklentiler
IMF'nin Birleşik Krallık'a yönelik 4. Madde Konsültasyon raporunda, ekonomik beklentilere de yer verildi.
Buna göre, kuruluş ülkenin bu yıl yüzde 1,9 ve gelecek yıl yüzde 2,2 büyümesini bekliyor.
Ülkede şubat-nisan döneminde, yüzde 5'e inerek Ekim 2005'ten bu yana en düşük seviyesine gerileyen işsizlik oranının, iki yıl boyunca bu düzeyde sabit kalması öngörülüyor.
IMF, son olarak, İngiltere'de enflasyonun 2016'ın sonunda yüzde 1,3'e ve 2017'nin sonunda yüzde 1,9'a yükseleceğini tahmin ediyor.
4. madde konsültasyonu nedir?
IMF üyesi bir ülkenin, Fon ile hiçbir anlaşma yapmaması halinde bile IMF kuruluş anlaşmasından kaynaklanan "4. Madde Konsültasyon Çalışması" çerçevesinde düzenli olarak denetlenmesi gerekiyor.
Fon, sanayileşmiş ülkeleri de bu çerçevede denetliyor.
IMF, üye ülkelerin ekonomi yönetimlerine yol gösterici olmak ve uluslararası finansal sistem üzerindeki gözetim görevini yerine getirmek amacıyla her üye ülkenin ekonomik gelişmelerine ilişkin olarak (genellikle yılda bir kere) ayrıntılı gözden geçirme çalışmalarında bulunuyor.
Söz konusu çalışmalar, IMF Kuruluş Anlaşması'nın 4. maddesi kapsamında gerçekleştirildiğinden "Madde 4 Olağan Görüşmeleri" olarak isimlendiriliyor.
AA