Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, askeri okullardaki FETÖ örgütlenmesine ilişkin "Askeri uzmanların ve bu konuyu iyi bilen insanların bize söylediği rakam ki bizim de aynı kanaatimiz var, teknik analizlerde o çıkıyor, yüzde 95'in üzeri, mevcut okuyan öğrenciler." dedi.

Işık, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Askeri okulların kapatılmasının kaç öğrenciyi etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine Işık, "3 bin 900" yanıtını verdi. Işık, "Bu okullar bu terör örgütünün adeta yuvası haline gelmiş. Ben bir teknik çalışma, teknik analiz yaptırdım. 2000 yılında askeri liselere giriş sınavını ÖSYM yapmaya başlamış. 2000 yılı ile 2014 yılı arasındaki tüm sınavların soruları çalınmış. Teknik analiz bunu net gösteriyor." dedi.

Sosyal medyada askeri okullarda okuyan öğrencilerin paylaştığı görüntüler hatırlatılarak "Kurunun yanında yaş da yanmıyor mu?" şeklindeki soruya Işık, şu yanıtı verdi:

"Bireysel olarak bu hepimizi üzüyor, burada hiç tereddüt yok ama şu anda Türkiye bir olağanüstü dönemden geçiyor ve bir daha böyle bir dönemin Türkiye'de yaşanmaması isteniyor. Şu anda aldığımız kararlar elbette zor kararlar ama çocuklarımız daha demokratik, daha güçlü bir ülkede yaşasınlar diye aldığımız kararlar. Biliyoruz ki bu yapı maalesef kendinden olmayan insanlara pek hayat hakkı tanımadı. Takdir edersiniz ki bu kadar büyük bir yapıyı isimleri tek tek belirleyerek ayıklayamazsınız, onun için onları da mağdur etmeyecek... Şunu söyleyeyim, askeri uzmanların ve bu konuyu iyi bilen insanların bize söylediği rakam ki bizim de aynı kanaatimiz var, teknik analizlerde o çıkıyor, yüzde 95'in üzeri, mevcut okuyan öğrenciler."

30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yapılacak törenlere ilişkin bir soru üzerine Işık, "Yapılmayacak, bu yıl tören yok. Türkiye olağanüstü bir süreci yaşıyor, bir darbe girişimini hep beraber yaşadık. Şimdi halkın içerisinde bu korku varken, hala bu travma geçmemişken 'Yok efendim geçit töreni yapacağız' gibi şeyler bana göre gerekli değil." diye konuştu.

Kaç askerin firari olduğunun sorulması üzerine Işık, "9'u general olmak üzere 311 tane şu anda firarda asker var. Bunlarla ilgili çalışmalar da sürüyor." dedi.

Bakan Işık, bedelli askerliğin gündemlerinde olup olmadığına yönelik bir başka soru üzerine, "Şu anda bedelli askerlik bizim gündemimizde yok." karşılığını verdi.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, FETÖ'nün ordu içine sızmasına ilişkin, "Bu ihanet şebekesine katılanları ayıracağız ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) şerefli mensuplarına da sahip çıkacağız. Türk Silahlı Kuvvetlerine en çok sahip çıkmak gereken gün, bugün." dedi.

Işık, CNN Türk televizyonunda canlı yayına katılarak, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bakanlığın yaptığı ve Resmi Gazete'nin bugünkü mükerrer sayısında yayımlanan general ve amiral atamalarına ilişkin soru üzerine Işık, işin ciddiyetine dikkati çekerek, Genelkurmay Başkanlığında dahi pek çok ismin tutuklu, gözaltında ya da firarda bulunduğunu söyledi. Bunların tamamen temizlenmesi için yerine gelenlerin de bu yapıyla mücadele edecek kararlılıkta olmasının önemine işaret eden Işık, Genelkurmay Başkanlığıyla istişare içinde belirlemeler yapılarak, kararnamenin yayımlandığını dile getirdi.

İhanet şebekesinin dışındaki bütün TSK mensuplarının büyük bir kahramanlık gösterdiğini vurgulayan Işık, askerin vatan için canını ortaya koyduğunu kaydetti. Işık, "Bu ihanet şebekesine katılanları ayıracağız ama Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli mensuplarına da sahip çıkacağız. Türk Silahlı Kuvvetlerine en çok sahip çıkmak gereken gün, bugün. Bu ihanet şebekesine onların öfkesi bizden fazladır. Çünkü şerefle taşıdıkları üniformayı gasp edip, o üniformayı kirleten ihanet şebekesi bu yapının içinden çıktı." diye konuştu.

TSK'da ihraçların da bitmediğini belirten Işık, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının çalışmalarını sürdürdüğünü, ihtiyaç görüldüğünde yeni bir ihracın söz konusu olacağını söyledi.

Işık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Marmaris'te suikast girişiminde bulunan darbeci askerlere yönelik operasyonların bitip bitmediğinin sorulması üzerine, operasyonun bittiğini bildirdi. Işık "Şu anda Sayın Cumhurbaşkanı'mıza suikast girişimine yönelik operasyona giden o birliğin tamamı yakalandı." dedi.

- Kuvvet komutanlıklarının MSB'ye bağlaması

Yeniden yapılanmaya göre Genelkurmay Başkanlığının kuvvet komutanlıklarıyla bağlarının kesilip kesilmediğinin sorulması üzerine Işık, harekat, savunma, terörle mücadele gibi askerliğin asli işlerinde Genelkurmay Başkanlığının hiçbir yetkisine dokunulmayacağını kaydetti. Işık, askerlikle ilgili emir komuta zincirinin devam ettiğini belirterek, "Genelkurmay Başkanıyla kuvvet komutanları arasındaki emir komuta zincirinde kesinlikle bir kopma yok." dedi.

TSK günlük rutin işlerde boğulduğu için dünyadaki pek çok gelişmenin geriden takip edildiğini anlatan Işık, çağdaş dünyanın kabul ettiği ve gelecekte Türkiye'ye sıkıntı oluşturmayacak bir yapı oluşturduklarını vurguladı. Işık, lojistik, tedarik, eğitim, fabrikaların, tersanelerin idaresinin Genelkurmay Başkanlığının asli işi olmadığını belirtti.

Dünyada da askerin, yapısı gereği her zaman darbeye eğilimli olduğunu ifade eden Işık, güçlerin dengelenmesinin önemine dikkati çekti. Işık, bu düzenleme daha önce hayata geçirilmiş olsa belki de böyle bir darbe girişiminin gerçekleşmeyeceğini kaydetti.

Işık, "Türkiye bir daha bir darbe tehdidiyle karşılaşmak istemiyorsa, bir, sivil denetimi ordunun üzerine getirmek zorunda, iki, gücü dağıtmak zorunda. Bütün güçler bir kişide toplandığında işte o kişi de bazen kendisinin bile kontrol edemediği darbeler ortaya çıkıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Kendilerinden beklenenin sistemi yeniden yapılandırmak ve darbe ortamını anlayış ve mekanizmalarıyla ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Işık, buna yönelik adımlar attıklarını belirtti.

Işık, düzenlemelere ilişkin komutanlardan bir itiraz gelip gelmediğinin sorulması üzerine, "Yaptığınız iş yanlıştır" diye kendisine bir şey söylenmediğini bildirdi. Işık, görüştüğü general seviyesindeki askerlerin de "Olması gereken buydu." dediğini ifade etti.

- Sözleşmeli teğmen dönemi

Üniversite kurulup harp okullarının kapatılması sonrası 4 yıl boyunca teğmen çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Işık, şöyle konuştu:

"Sözleşmeli teğmen alabiliriz artık. Onun imkanı var. Halkımızın şunu bilmesi lazım, ben Milli Savunma Bakanı olarak samimiyetle söylüyorum, bu okullar çok uzun yıllardır bu terör örgütünün kontrolünde olduğu için biz Türk Silahlı Kuvvetlerini tekrar riske atamayız. Öğrencilerimize zaten harp okulu mezunu olunca mühendis diploması veya ilgili bölüm diplomasını YÖK veriyor. Onlar artık askerde değil de sivilde iş bulacaklar. Bu süre içinde devletin onlara harcadığı para geri alınıyordu, onları da almaktan vazgeçiyoruz. Hatta, daha önce ordudan atılan ve tazminat ödemek zorunda olan insanlarımıza da af getirdik. Onlardan da o tazminatları almayacağız."

- Ergenekon ve Balyoz mağdurlarının durumu

Ergenekon ve Balyoz davaları sonucunda mağdur olanların durumuna ilişkin soruya Işık, bu atamalarda, özellikle YAŞ'ta daha önce Balyoz'dan mağdur olan bazı albayları generalliğe terfi ettirdiklerini belirterek, "Bu aslında bir başlangıçtır." dedi.

Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de Balyoz anlayışında insan yoktur dersek bu doğru değil. Ama bu terör örgütünün kendi önündeki her insanı Balyozcu ilan edip pek çok insanın hakkını gasp etmesini, mağdur etmesini de asla kabullenemeyiz. Bunları tek tek değerlendireceğiz ama bir iadeiitibar noktasında çalışma var. Olağanüstü süreci geçirdikten sonra bunların üstüne tekrar yoğunlaşacağız."

Kapatılan okulların binalarının nasıl kullanılacağı sorusu üzerine Işık, "Binanın ne olacağına yönelik bir değerlendirme yapmadık. Takdir edersiniz, yapamayız. Şu anda yeni bir kurgu oluşturuyoruz, bir yeniden yapılanma sürecindeyiz." diye konuştu.

- YAŞ'taki sivil sayısı

Yeni düzenlemeyle Yüksek Askeri Şura'daki (YAŞ) sivil sayısının arttığı hatırlatılarak bu konuda komutanların bir çekincesi olup olmadığının sorulması üzerine Işık, bu konuları komutanlarla uzun uzun görüşme şanslarının bulunmadığını, "Böyle bir şey yapalım mı" diye de sorulamayacağını ifade etti.

"Bu, Türkiye açısından gerekliliktir, bir tercih değil." diyen Işık, askerdeki terfi sisteminin, generallerin verdiği nota bağlı olduğunu, ordu içine sızan örgüt üyelerinin, bu anlayış içinde kimi yükselteceklerse aynı kişilere not verdiğini anlattı.

Işık, son yıllarda çok fazla tuğgeneral ve tümgeneralin bu yapının tercih ettiği isimlerden oluştuğuna işaret ederek, burada sivil denetimin getirilmesinin zorunluluğuna dikkati çekti. Işık, "Bugün bana hiç kimse, 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu sistemi çok iyiydi, siz bozuyorsunuz' demesin. Şu anda tutuklu generallerin çok önemli bir kısmı tuğgeneral ve tümgeneral." dedi.

Tüm dünyada sistemin benzer olduğunu vurgulayan Işık, "Yüksek Askeri Şura'da sivil denetim kesinlikle gerekiyor. Sivil denetimin olmadığı, hatta 'Bizim mekanizmamız çok iyi, bize karışmayın' dendiği dönemde geldiğimiz tablo ortada." diye konuştu.

Işık, siyaset kurumu olarak hedeflerinin kesinlikle terfilere karışmak olmadığını belirterek, bunun da sağlıklı bir yapıya kavuşması gerektiğini kaydetti.

Ordunun siyasallaşmasına asla müsaade edilmeyeceğini vurgulayan Işık, objektif kriterleri de önümüzdeki dönemde getireceklerini söyledi.

Işık, prensip olarak şehir içinde kalan, çok önemli fonksiyon icra etmeyen bütün kışlaların şehirlerin dışına çıkarılmasını benimsediklerini bildirerek, "Ama Ankara ve İstanbul'daki kışlalar, Ankara'da Etimesgut ve Mamak, bunlar derhal çıkacak." dedi.

Bu konuda kararlı olunduğunu belirten Işık, gerekli talimatların da verildiğini belirtti.

Işık, bir soru üzerine daha önce planlanan tatbikatların yapılıp yapılmayacağı konusunda henüz karar verilmediğini kaydetti.

TSK'nın terör örgütleri PKK ve DAEŞ'le mücadelede bir güç kaybı yaşayacağı yönünde bir endişesi olup olmadığının sorulması üzerine Işık "Hiç endişe taşımıyorum. Aksine burada güç kazanacağımızı düşünüyorum." ifadesini kullandı.

AA