Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Maliye Bakanı Naci Ağbal, "Varlık Barışı diye tarif ettiğimiz düzenleme tamamen bu uluslararası trendler ve gelişmelerle uyumlu. Yapmış olduğumuz madde düzenlemesi Türkiye'nin bütün uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu bir düzenlemedir." dedi.

Ağbal, TBMM Genel Kurulunda Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi'nin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında söz aldı.

Teklifin, kamu alacaklarıyla ilgili geniş bir vatandaş kitlesini ilgilendiren önemli bir düzenleme olduğunu vurgulayan Ağbal, teklifin komisyon aşamasında katkı sunan tüm milletvekillerine teşekkür etti.

Ağbal, teklifte yer alan düzenlemeler hakkında bilgi verdi.

Genel Kurulda yapılacak çalışma ile teklifin son şeklini alacağını aktaran Ağbal, "Bu ay içinde yürürlüğe girdiği için, ekim sonuna kadar mükelleflerimiz bu yasadan yararlanmak için müracaat edecekler ve 36'ya varan taksitlerle de kesinleşmiş borçlarını ödeme imkanına kavuşacaklar." diye konuştu.

Teklif ile ihtilaflı vergi ve prim alacaklarının yeniden yapılandırılması, sulh yoluyla çözüme kavuşturulması imkanının getirildiğini anlatan Ağbal, gerek vergi dairelerinin gerek sosyal güvenlik kurumlarının mükelleflere dönük olarak yazmış oldukları raporlara dayalı vergi mahkemelerinde devam eden davalara işaret etti. Bunlarla ilgili olarak da mükelleflerin isterlerse, ihtilafın bulunduğu aşamaya veya en son mahkeme kararına göre belli bir ödeme yapmak suretiyle çözüme gidebileceklerini vurgulayan Ağbal, böylece vergi dairesi ve sosyal güvenlik kurumu arasındaki ihtilafların çözülebileceğini belirtti.

Devam eden vergi incelemeleri bakımından da mükelleflere bazı kolaylıkların getirildiğinin altını çizen Ağbal, "Mükelleflerimiz dilerlerse devam eden vergi incelemelerine ilişkin olarak matrah artırımında bulunmak suretiyle bu kanun hükümlerinden yararlanacaklar. Böylelikle incelemeler bir aylık süre içinde tamamlanacak." dedi.

-"Vergi inceleme oranları yüzde 2, 3 civarında"

Kanun teklifi ile getirilen önemli düzenlemelerden birinin de matrah artırımı düzenlemesi olduğunu kaydeden Ağbal, şöyle konuştu:

"Mükelleflerimiz daha önceki yapmış oldukları beyanlarını belli oranlarda artırırlarsa geçmişe dönük olarak herhangi bir vergi incelemesiyle muhattap olmayacaklar. Ancak mükellefimiz zarar beyan ettiyse veya daha önce matrah beyan etmemişse bu durumda da kanunda öngörülen asgari tutarlar üzerinden matrah artırımında bulunması halinde kanun hükmenden yararlanabilecek. Bu gerçekten son derece önemli bir düzenleme. Bugün Türkiye'de aslında bakıldığında vergi inceleme oranları yüzde 2, 3 civarındadır. Vergi inceleme oranlarının çok yüksek olduğunu söyleyemeyiz. Ama buna rağmen mükelleflerimizin geçmiş dönemlere ilişkin olarak vergi yükümlülüklerine dair bir belirsizlik hali oluşabilir. Matrah artırımı düzenlemesi ile de geçmişe dönük bu belirsizlikleri ortadan kaldırmış oluyoruz."

-"Temel amaç varlıkların ekonomiye kazandırılması"

Konuşmasında teklifte yer alan ve Varlık Barışı olarak bilinen düzenlemeye de değinen Bakan Ağbal, bu düzenlemenin daha önce bir tasarıda yer aldığını, ancak buradan çıkarılarak muhalefetin de katkıları doğrultusunda yeniden düzenlenerek görüşülen teklifin içine alındığını anlattı.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda da önergeler ile Varlık Barışına ilişkin maddede düzenlemelere gidildiğini aktaran Ağbal, "Gerek vatandaşlarımızın yurt dışındaki varlıklarının Türkiye'ye getirilmesi ve ekonomiye kazandırılması gerekse yurt içinde olan ancak işletme kayıtlarında yer almayan varlıklarının işletme kayıtlarına alınması suretiyle ekonomiye kazandırılması amaçlandı." ifadelerini kullandı.

Varlık Barışı'na ilişkin madde hakkında da bilgi veren Ağbal, "Yapılan yasal düzenleme bir taraftan vatandaşlarımızın yurt dışındaki ve yurt içindeki varlıklarını ekonomiye kazandırırken diğer taraftan kayıtlı ekonominin de büyümesine önemli bir katkı sağlıyor. Düzenleme ile varlıklarını gerek yurt dışından getiren gerekse yurt içinde işletme kayıtlarına alan mükellefler bakımından herhangi bir vergi öngörmüyoruz. Çünkü bu yasanın amacı herhangi bir şekilde vergi hasılası elde etmek değil. Buradaki temel amaç olabildiğince varlıkların ekonomiye kazandırılması." değerlendirmesinde bulundu.

-"Kayıtlı ekonomiye ciddi destek vermiş olacağız"

Ağbal, vergileme konusunda uluslararası alanda önemli gelişmeler yaşandığının altını çizerek, uluslararası toplum ve kuruluşların, özellikle uluslararası vergi kayıp ve kaçağı ile mücedele etmek için bir araya gelmek suretiyle platformlar oluşturduklarını, inisiyatifler aldıklarını anlattı. Bu alanda en öne çıkan gelişmenin bilgi paylaşım olduğuna işaret eden Ağbal, şöyle devam etti:

"Türkiye uluslararası toplumla bütünleşen, uluslararası yükümlülüklerine sonuna kadar bağlı bir ülke. Bu anlamda Türkiye'de şu anda Varlık Barışı diye tarif ettiğimiz bu düzenleme tamamen bu uluslararası trendler ve gelişmelerle uyumlu. Yapmış olduğumuz madde düzenlemesi Türkiye'nin bütün uluslararası yükümlülükleriyle uyumlu bir düzenlemedir. Bu düzenleme neticesinde Türkiye'ye gelecek varlıklar hem geldiği aşamada hem de sonraki aşamalarda tamamen kayıtlı ekonominin bir parçası olarak ekonomiye katılacak. Böylelikle biz kaynak ihtiyacımızı kendi vatandaşlarımızın veya başka ülke vatandaşlarının tasarruflarını değerlendirmek suretiyle karşılamış olacağız. Kayıtlı ekonomiye ciddi destek vermiş olacağız. Diğer taraftan yapmış olduğumuz düzenlemelere bakılacak olursa özellikle işletmelerimizin bilançolarının özsermaye tarafını daha güçlü bir hale getireceğiz."

Varlık Barışı'nın önemli bir düzenleme olduğunu, tüm parti gruplarının ilkesel olarak böyle bir düzenlemenin doğruluğu konusunda hemfikir olduğunu düşündüğünü ifade eden Ağbal, bu durumun kendilerini cesaretlendiğini, maddeyi genel kurul aşamasında da hep birlikte geliştirebileceklerini söyledi.

-"Yüzde 88, 90 oranı, daha iyi olabilir ama çok kötüdür diyemem"

Ağbal, vergi borçlarının artmasının istenmeyen bir durum olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gerek vergi dairesinde gerekse sosyal güvenlik kurumunda vergi tahsil kabiliyetini ifade eden temel gösterge tahakkuk tahsilat oranıdır. Burada bakıldığında tahakkuk tahsilat oranı gerek vergi dairesinde gerek sosyal güvenlik kurumunda yüzde 88 ila yüzde 90 arasında değişmektedir. Burada vergi borcu olarak artan kesinleşmiş olsun, ihtilaflı olsun, artan alacakların önemli bir kısmının kaynağına bakıldığında aslında tahsil kabiliyeti olmayan, özellikle hileli vergi suçlarından kaynaklanan ve bu çerçevede yazılan raporlara dayalı olarak ortaya çıkan vergiler olduğunu görüyoruz. Alacağın önemli bir kısmının bu şekilde oluşmuş alacak olduğunu unutmayalım. Yüzde 88, 90 oranı, tahsilat oranı olarak, daha iyi olabilir ama çok kötüdür diyemem. Daha iyi olması için çalışıyoruz."

Vergi beyannamelerinin büyük bölümünün elektronik ortamda alındığını, buna benzer pek çok düzenlemenin hayata geçirildiğini anlatan Ağbal, idarenin birinci görevinin mükellefin hakkını ve hukukunu korumak olduğunu, bu yönde çalışmalar yaptıklarını söyledi.

-Meclis Başkanvekili Hamzaçebi'den teşekkür

Bakan Ağbal'ın konuşmasının ardından Meclis Başkanvekili Akif Hamzaçebi de "Vergi beyannamelerinin yüzde 98'inin elektronik ortamda alınmasına imkan veren projeyi hazırlayan 2002 yılının Maliye Bakanı'na, Gelirler Genel Müdürü'ne ve Gelirler Genel Müdürlüğü yöneticilerine teşekkür ediyorum. Bu projeyi uygulamaya koyan Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetlerine teşekkür ediyorum. Vergi Daireleri Tam Otomasyon Projesini başlatan Sayın Zekeriye Temizel'e de buradan teşekkür ediyorum" dedi.

-"Hak hukuk çiğnenmesi söz konusu değil"

Teklifin tümü üzerinde milletvekillerinin sorularını da yanıtlayan Ağbal, 15 Temmuz darbe girişimi sonucunda ortaya çıkan durum karşısında hükümetin, OHAL Kanunu ve diğer mevzuatın kendisine verdiği bütün yetkileri kullanarak, terör örgütüyle ilgili soruşturmaları yürütmekte olduğunu söyledi.

Ağbal, bu soruşturmaların tamamının mevcut mevzuat çerçevesinde yürütülmekte olduğunu belirterek, herhangi bir şekilde dedikodu ile kimsenin hakkı ve hukukunun çiğnenmesinin asla söz konusu olmadığını, 15 Temmuz gecesi yapılan darbe girişiminin, ülkedeki demokrasi ve milli iradeye karşı yapılmış darbe girişimi olduğunu kaydetti.

Bakan Ağbal, 2003 yılında yapılan yeniden yapılandırma kanununda tahsilat oranının yüzde 67, 2011 yılında yapılan yeniden yapılandırma kanununda tahsilat oranının yüzde 67.2, şu anda devam eden 2014 yılında yapılan yeniden yapılandırma kanununda ise 43 milyar liranın yapılandırıldığını şu ana kadar bu çerçevede 10.2 milyar liranın tahsil edildiğini bildirdi.

Ağbal'ın soruları yanıtlamasının ardından TBMM Başkanı Akif Hamzaçebi, birleşime ara verdi. Aradan sonra komisyon ve hükümetin yerine oturmaması üzerine Hamzaçebi, birleşimi yarın saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.

AA