El-Erian: Fed tutanaklarından ne beklemeli?
Ünlü fon yöneticisi El-Erian, Çarşamba günü yayınlanacak Fed tutanaklarına ilişkin beklentilerini yazdı
ABD ekonomisinin hala potansiyelinin altında olması ve dünyanın geri kalanında büyümeye ilişkin ciddi zorlukların hala geçerli olması, ekonomistlerin ve piyasa katılımcılarının bu hafta yayınlanacak Fed toplantı tutanaklarına olan ilgisini artırıyor. Fed tutanaklarının, yetkililerin risk dengesini nasıl değerlendirebileceği ve ne adımlar atabileceğine ilişkin ışık tutabileceğini düşündüğüm beş noktayı şu şekilde sıraladım.
1. İsithdam ve ücretler. İşgücü piyasası Mayıs ayındaki hayal kırklığı yaratan verinin ardından, istihdam ve ücret artışları ile işsizlik oranının görece düşük seyrini koruymasıyla çok daha güçlü görünüyor. Bu durum, cansızlığın etkisini kaybettiğini gösterirken, bir ikazda bulunmakta fayda var: İşgücüne katılım uzun yılların düşüğüne yakın olması, -ki bu iyi haber- ekonominin tam istihdama (daha ötesinde enflasyonun sorun olmaya başladığı nokta) ulaşmadığını gösteriyor. Ve tutanakların ipucu verebileceği nokta, Fed yetkililerinin tam istihamın ne kadar uzakta olduğuna ilişkin düşünceleri.
2. Üretkenlik. ABD işçilerinin saatlik üretimi düşüşte. Bu, ekonomik büyümenin rahatsız edici derecede düşük kaldığı 2016'nın ilk altı aylık döneminde geniş anlamda ekonomi ve hızlanan istihdam piyasası arasındaki ayrışmaya katkıda bulunuyor. Ekonomistler, düşük üretkenlik performansına ilişkin, ölçümlerden çok daha uzun vadeli değişkenlere kadar unsurları içeren çeşitli açıklamalar getriyorlar. Tutanaklarda, yetkililer bu durumla ilgili -kesin olmaktan uzak olsa da- bir takım ipuçları sağlayabilir.
3. Düşük enflasyon. Yedi yıldan uzun bir ekonomik toparlanma sürecine karşın Fed, yüzde 2'lik enflasyon hedefine hala ulaşamadı. Fed tutanakaları, yetkililerin bu durumun dönemsel bir yavaşlama olmaktan çok derin ve yapısal unsurlara -uluslararası dezenflasyonist etkiler ve parasal geçiş mekanizmaları ile ücret formasyonu sürecindeki değişiklikler dahil- bağlı olduğu ihtimalini kabul etmeleri için ne gerektiği konusuna ışık tutabilir. Yakın zamanda San Francisco Fed Başkanı John Williams'ın da altını çizdiği gibi -tartışmalı olsa da- Fed'in deflasyon riskini hafifletmek için enflasyon hedefini artırması gerektiği yönünde görüşlerde mevcut.
4. Dış tehditler. Fed yetkilileri Brexit oylamasının Avrupa ekonomisi ve finansal piyasalarını fazla olumsuz etkilememesinden dolayı şüphesiz rahatladılar. Yine de sevinmek için fazla erken; İngiltere ve Avrupalı ortakları arasındaki görüşmelerin potansiyel ekonomik, kurumsal ve siyasi etkilerinin ne olacağı hala bilinmiyor. En son büyüme rakamları Avrupa ve Japonya için uyarı verirken, Fed kırılgan ekonominin ABD ekonomisi üzerindeki etkilerine ilişkin dikkatli olmak zorunda kalacak. Açık olmayan şey ise şu: Fed uluslararası etkilere yurt içindekilere kıyasla ne kadar önem veriyor? Tutanaklar bu anlamda da yardımcı olabilir.
5. Fed politikalarının etkinliği. Daha birinci günden Fed yetkileri deneysel politikalarının istenmeyen sonuçlar ve hatta yan hasarlarla birlikte gelebileceğinin farkındaydı. Ağustos 2010'da parasal genişlemenin ikinci kısmında -varlık alımlarının ikinci turunda- Fed Başkanı Ben Bernanke “fayda, maliyet ve risk” denklemini işaret etmişti. Fed yetkililerinin açık olarak tartışmaktan kaçındığı büyük bir risk ise bu kadar uzun süren bir parasal genişlemenin finansal istikrarsızlığa neden olabileceği ve bunun sonucunda tüketim ve büyümenin olumsuz etkilenebileceği.
Hepsi hesaba katıldığında, Fed tutanaklarının ABD ekonomisinin yurt dışı kaynaklı zorluklara dayanabilecek kadar güçlü olduğu fakat tam kapasitede faaliyet göstermekte uzun vadeli potansiyeli geri kazanmakta zorlandığı vurgulayacağını düşünüyorum. Fed'in ihtiyatlı ve veriye bağlı bir yaklaşımı benimsemeye devam edecek olmasına karşın, analitik belirsizlik bölgesinde kalan alanlar olduğunu ve dolayısıyla bunun, Fed'in kesin olarak adım atmaması yönünde sinyal vereceği anlamına gelmeyeceğinin altını çizmekte fayda var.
Fed'de ve diğer yerlerde, aşırı düşük faiz döneminin daha da uzaması yönündeki beklentilerin finansal sistemdeki bütünlüğü, sağlamlığı ve verimliliği bozacağı yönünde giderek artan bir farkındalık mevcut. Bu nedenle Fed, Eylül ayı için faiz artırımı kapısını aralık bırakacaktır. Aralık ayı toplantısı için ise yetkililer, faiz artırımı kapısını çok daha açık bırakacaktır.
Mohamed A. El-Erian