Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Roubini Global Economics'ten Rachel Ziemba'nın 22 Ağustos tarihli raporunda, "Türkiye Varlık Fonu, ilk etapta emeklilik fonlarındaki varlıklarla oluşturulacak olsa da, Türkiye benzer ülkelere göre daha kısıtlı kamu tasarruflarına sahip" yorumunda bulunuldu.

Ziemba, bu kapsamda Türkiye Varlık Fonu'nun yönetilen varlıklarının ancak tahvil ihracıyla sağlanabileceğini belirtti.

Roubini raporunda, "Türkiye'nin "ikiz açıkları" ve kısıtlı kamu tasarrufu göz önünde bulundurulduğunda, yeni kalkınma fonu yeni borçlanmaya yol açabilir. Türkiye'nin bu hamlesinin kredi notuna olumlu etki edeceğinden şüphe duyuyoruz" ifadesine yer verildi.

Roubini gelişmekte olan piyasalar ve küresel araştırmalar direktörü Ziemba, "Türkiye Varlık Fonu için kullanılan terminolojiyi yanıltıcı buluyoruz. Devlet Varlık Fonları genelde kamu tasarruflarını çoğunlukla yurtdışındaki yatırımlarda değerlendiren ipoteksiz bir sermaye havuzudur." ifadesi kullanıldı.

Roubini araştırma direktörü Ziemba, bu kapsamda Türkiye Varlık Fonu için "devlet kalkınma fonu" teriminin kullanılmasının daha doğru olacağını belirtti.

Ziemba, "En iyi ihtimalle, Fon devlet yatırımlarının özel yatırımlar üzerindeki hakimiyetini güçlendirecek. Kötü ihtimalle, Fon bütçeyi zayıflatacak, ekonomideki düşük tasarruf oranına katkıda bulunacak" yorumunda bulundu.

Roubini raporunda, tahvil ihracı yoluyla karlı yatırımların fonlanmasının bütçenin iyi kullanılması anlamına da gelebileceği belirtilirken, Fon'un desteklemesi beklenen gerçek dışı büyüme beklentilerinin verimsiz yatırım riskini artırdığı ifade edildi.